Bismihi Teâlâ
Son zamanlarda MEB,
değerler ve karakter eğitimi ile gündemde.
Doğruya karşı çıkılmaz elbette.
Ancak eğrilere karşı koyulur.
Onlar da amiyane bir tabirle zaten eğiktirler.
MEB, zaman zaman başka kurumlarla dayanışma içerisinde oluyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı,
Gençlik ve Spor İl Başkanlığı başta gelen kurumlar.
Bu garipsenecek bir durum mu?
Bence gayet normal bir şey…
Galiba localarla, odalarla bir işbirliği yapsa,
değersizler bu kadar karşı çıkmazdı, çıkamazdı.
MEB’in ÇEDES(Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum)le
yaptığı protokol asgari düzeyde bir farkındalık oluşturuyor.
ÇEDES’in kapsamı ne ve kimi odaklar neden karşı çıkıyor?
Manevi, insani, ahlaki, milli ve kültürel yönde isteğe bağlı
etkinlik olanağı sunmak.
Toplumun ekser kesimi zaten bu boşluktan muzdarip…
Ciddi bir talep var.
Değerler kapsamında kim zarar görür ki…
Öte yandan azınlık bir anlayış,
Yıllardan beri sığ anlayışını değiştirmiyor.
Arkasına sığındıkları tabuları ileri sürüyorlar.
Temcid pilavı gibi ısıtıp ısıtıp orta yere koyuyorlar.
Dine, Diyanet ve bu kapsamdaki değerlere karşı koymayı
hayat memat meselesi görüyorlar.
Yıllarca sendika, loca, oda, bilumum dernek bünyesinde,
yozlaştırılmak istenen gençlik uçuruma terk edildi.
Ki halen de yapılıyor.
Kırsalda dağa, taşa, mermiye kurban edildi.
Metropollerde karanlığa mahkûm edildi.
Özellikle Diyanet İşleri Kurumunun,
ÇEDES gibi imkânları, özveriyle, halk için,
ödevlerini yerine getirmesi elzemdir.
Yoksa bu olanaklara haksızlık yapmış olamaz mı?
Dişini tırnağına takarak ve önemlisi gönüllü,
İslami STK’ların bari çeyreğini yapsanız fena mı olur?
Kalın sağlıcakla…