Bismihi Teala
Bakan iddialı, ciddi şekilde kolları sıvamışa benziyor.
Hayrola!
Müfredatın ağırlığından,
Kalabalık, kabarık oluşundan dert yakınıyor.
Haksız da sayılmaz.
Umarım efendilerin(!) öfkesine yenik düşmez.
Yeni seçmeli dersler de yürürlüğe girecek galiba.
Güncel, yaşama ilişkin derslere yer vermeye,
sanırım kimsenin itirazı olmaz, olamaz…
Madem ki erdemden, ahlaktan kimseye zarar gelmez,
o halde ondan ödün verilmemeli!
Nereden başlamalı?
-BİR: Bana göre öncelikler arasında tarih müfredatı olmalı…
Batı, batıcı, harici emellere karşı çıkan,
yerli şahsiyetlerin; basmakalıp,
yargılarla işlemenin devri geçmedi mi?
-İKİ: Ayrıştırmaya, bölüştürmeye malzeme olacak,
üslup, anlatım tarzlarıyla zarar verdirtmeye bakiye var mı?
-ÜÇ: Tutarsız yöntemlerle milyonların beynine yanlış bilgilerin kazınması
tarihe karşı hesap verme sorumluluğu doğurmaz mı?
Belki de incitecek büyük şey,
harice karşı olacaksın.
ve harici güçlere bağdaştırılmış(olunacaksın)!
Ne yazık ki alem edip kallem edip,
ders kitaplarına öyle şeyler yansıtıldı ki…
Halen tortuları var.
Neymiş şu hain, bu hain!
Hani dilin kemiği yok ya….
Ee, ne demişler:
Ufak at da civcivler yesin…
Ne diyelim yalan söyleyen tarih utansın!
Gerek dinsel ve gerek ırksal yöndeki hazımsızlığa uğramak
İlkel olduğu kadar şedittir.
Merhum Şeyh Said şahsı üzerine,
Kendisinden geçip gözü hiçbir şey görmeyen,
iradeye biraz da buradan bakamaz mıyız?
Bakan bey,
Umarım barışık ve tutarlı tarih müfredatını uygulamaya sokar.
Yani müfredatı ıslah eder.
Bari bundan sonra meydanlar boş beleş isimlerle işgal edilmesin!...
Kalın sağlıcakla…