Bismihi Teâlâ

Bu yıl rekor sayıyla YKS’ye 3 milyonu aşkın başvuru yapılmış.

Totalde kabarık…

Kimi örgün kimi yaygın şekilde üniversite okumak istiyor.

Başka deyişle üniversiteli, diplomalı olmak istiyor.

Tabi ki lisans mezunu olmak fiyakalı bir şey ya!

Her ilde ortalama bağımsız üniversite var.

Metropollerde özel üniversiteler de kıran kırana…

Asgari baraj puanı da kaldırıldı.

Geçmişe oranla günümüzde üniversiteye yerleşmek kolay.

Yeter ki iste.

Tüm kapılar açılır sana!

Öyle bölümler var ki, kapısına kilit vurmuş gibi…

Öğrenci bulma sıkıntısı yaşıyor.

Açık söylemek gerekirse seviye düştü.

Şu da var ki, ciddi bir “okumuş insan israfı” var.

Diplomalı işsizler zinciri git gide uzuyor.

Ne yazık ki lisans bölümü mezunu, pazarda şeker satıyor.

Yani sosyal hayatta karşılığı olmayan nice bölümler var!

Diplomalı işsiz; acınası hal olsa gerektir!

Sanırım bizdeki, dostlar alışverişte görsün misali…

Diğer deyişle ‘desinler’, ’ ‘görsünler’ tavrı!

Oysa boş yere kürek sallanır mı?

Sınav odaklı, diploma etiketli olunca yaşam için eğitim rafta kalıyor.

Peki, eğitim ne için, kim için?

Umarız,

‘Eğitim şart’ klişesi ağızlarda takılı kalmaz.

Yapılan tenkitler, eleştiriler ‘Ez ez suyunu iç’ dedirtmez.

Beklentimiz;

“Türkiye Yüzyılı” misyonuyla yola çıkan iktidar, geleceğe yatırım yapar, arpacı kumrusu gibi düşünmez.

Sonuç olarak;

Zaman ve insan israfı;

Geleceği karartmaz mı?

Pimi çekilmiş, patlatılmayı bekler tehlike çanları çalmaz mı?

Kalın sağlıcakla…

(YKS’ye giren gençlerimiz için hayırlısı ne ise o olsun. Muvaffakiyetler dilerim.)