Bismihi Teâlâ

Değişmeyen bir realite vardır.

O da kişinin bulunduğu mevki ve makamın farkındalığıdır.

Tabii ki bununla iş tamam olmuyor.

Bu belki de ilk aşamadır.

Daha da önemlisi insanın bulunduğu konumun gereğini yapmasıdır.

Öğretmenliğin büyük bir mesuliyeti taşıdığı bilinen bir realitedir.

Öğretmenlik ihya eder.

İhmale gelir mi hiç?

İmha etmeye hizmet etmesi düşünülemez!

İhmal ve imha bu saygın mesleğe ihanet olamaz mı?

Hal bu iken; öğretmeye ket vuracak her ne varsa kabul edilebilir mi?

Öğrenme pozisyonunda olan sadece öğrenciler mi?

Öğrencinin gelişimi hedeflenen bir iştir.

Öğretme, gelişime öncülük etmekle bitiyor mu?

Eğitim fakültesini başarıyla bitirmek ve atanmakla işlem bitiyor mu?

Zamanla birlikte öğretmenlerimiz akademik yönde ilerleme kat ettikleri söylenebilir.

Eminim ki isterlerse harikalar gösterebilirler.

Yeter ki üzerlerindeki tozu silkelesinler.

Diğer deyişle rehaveti kovsunlar!

Öz disiplinle neler yapılmaz ki?

Güzel bir söz vardır:

‘’ Değişim olmadan gelişmek imkânsızdır.

Zihnini değiştirmeyenler hiçbir şey değiştiremezler.’’

Derdi, uğraşı ‘’gelişim’’, değişimle birlikte ‘’ilerleme’’ olan;

gelişimde büyük pay sahibi olamaz mı?

Gelişim için aynaya bakıp kendini görmek büyük marifet değil midir?

Zira deyim yerindeyse milyonların kaderini eline alan öğretmenlik

büyük mesuliyet taşır.

Dünyanın en kıymetli işi öğretme ciddidir.

Öğretmen olmak,

Hem öğrenmeyi hem de öğretmeyi gerektirmez mi?

Kalın sağlıcakla…