Bismihi Teâlâ
Nihayetinde ‘’Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme’’ sınavı yapıldı.
Hatta ivedilikle- 24 Kasım günü mesai bitiminden evvel-sonuçlar bile ilan edildi.
Bu ne hız ,bu ne jest!...
Galiba MEB birimlerince 24 Kasım hediyesi!
Zira çok önceden Sayın Özer,
‘’Öğretmenler sınavdan gülerek çıkacak’’ müjdesinin ipucunu verdiydi.
‘’Büyük sürprize hazır olun’’ dercesine ağzındaki baklayı çıkardıydı.
Kariyer sınavı formalite miydi?
Şaka mıydı?
Tüyoya almak mıydı?
Ağız payı vermek miydi?
Farklı yorumlar, ayrı sesler!...
Sınavı ciddiye alanlar için sanırım sorular ciddi görülmedi…
Öğretmeni hafife alırcasına,
’’Böyle soru mu olur, dalga geçercesine?...’’
İncitici ve kırıcı biçimde yorumlandığı ağır basıyor.
Ölçme Değerlendirme Birimi de,
‘Armudun sapı var, üzümün çöpü var’ mı desin yani!...
Doğrusu süreç baştan itibaren netameli…!
Düğme yanlış iliklenince sürecin her nahoş şeye gebe kalınması kaçınılmaz oluyor..
Nereden tutarsan tut elinde kalıyor.
Zira dara getirmenin karşılığı isabetli olmayı sarsıyor.
Haklı olarak itibarını, onurunu önceleyen her öğretmen sormadan edemiyor:
Sahi bu düzeydeki sorular hangi seviyedeki öğretmenler için…?
Ya da öğretmeni bu kadar düşük görmek ne tür bir anlayışın ürünü…?
Öz anlatımla, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını etkisizleştirmek kaybettirir.
Zira saygınlığı zedelenen, onuru incinen öğretmen; öğrenciye ne verebilir?
Anlaşılan MEB’in işi duman…
Yağmurdan kaçayım derken doluya mı tutuldu?
Kalın sağlıcakla…