Bismihi Teâla
Belki de yaşam hakkından sonra gelen hakların başında “eğitim – öğretim hakkı” gelmektedir.
Sosyal ve ekonomik haklar kapsamına giren “eğitim hakkı” hukuksal olarak yasada yerini almış.
Dolayısıyla eğitim, temel bir insan hakkı olduğu ilkesiyle ilintili bir olgu olduğundan yaşamsaldır.
Ki bu zaten ortadadır.
Önemli olan ne?
Önemli olan ele aldığınız kavramın muhtevası, o kavrama atfettiğiniz mana, kapsam vs.
“Senin yerine ancak ben karar veririm.”
“Senin hakkının ne olduğunu ben bilirim.”
“Benim sunduklarımın dışında tercihin yoktur”
Türü anlayış ve tutumlar,
Dayatmaca değil midir?
Tepeden inmece değil midir?
Zamanın birinde Irak’ta -Saddam döneminde- millet sandığa çağrılır.
Güya seçim yapılacak. Demokrasiye öpücükler gönderilecek ya!
Oy pusulasında sadece bir isim var: O da Saddam!
Yani bizdeki tek parti dönemi gibi…
Açıkçası başka seçeneğin yok!
Eğer temel haklar bu kısır döngü şeklinde görülürse; başka deyişle bu sefer ileri sürülen hak, mahrumiyetlere davetiye çıkarır.
‘Senin yerine ancak ben düşünürüm’ tarzında krallık varsa o ayrı bir şey!...
Temel eğitim parasızdır. “ ‘Bağış’ ismi altında da olsa vatandaştan hiçbir suretle para alınmaz…” gibi
bayatlamış sözler ağızlardan dökülür. Ancak “istemiyorum yan cebime koy” tutumundan farklı değil,
tutumumuz. Yani saman altından ne kadar su yürütülüyorsa...
Son kaç yıldır devlet okullarında ders kitapları ücretsiz veriliyor.
Bu sefer “yardımcı ders kitabı” baskısı var. Hemen her yılın başında şifaen MEB, okullara yönetmelik gönderiyor. “Hiç bir surette veliler destekleyici kaynaklara yönlendirilmeyecek” diye…
Ancak sonrası; görmedim, bilmiyorum, türü kaçamaklar…
Yardımcı ders kitapları furyası gün geçtikçe işi çığırından çıkarırcasına yayılım gösteriyor.
Kimi veliler ısrarla istiyor, kimi öğretmenler sınıfça alma yönünde tutum sergiliyor.
Ancak ekser kesim aşırı bir memnuniyetsizlikle tepki göstermektedir.
MEB, acilen özeleştiri yapmalıdır. Derhal çözüm bulmalıdır.
-ELEŞTİRİ BİR: Neden dershaneler, devlet okullarının önünde konumlanmış?...
-ELEŞTİRİ İKİ: Her geçen gün neden kaynak kitapları ders kitaplarını gölgede bırakmış?...
Gerek kimi velilerin baskısı gerek öğretmene kolaylık sağlaması açısından öğretmenlerin yönlendirmesiyle bir karmaşa yaşanıyor.
MEB bu karmaşaya derhal çözüm bulmalıdır. Mesela ders kitaplarına ek olarak kaynak kitap basımı yaparak işe başlayabilir…
Eğitim sistemi, eğitim hakkına gölge düşüren tüm ayrık otlardan arınmalıdır.
Öncelikle;
-BİR: Fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
-İKİ: Parasız ve kendi anadilinde eğitim hakkı tanınmalıdır.
-ÜÇ: Sadece ilköğretim aşamasında değil, tüm kademelerde parasız olmalıdır.
-DÖRT: Finansman, merkezi bütçeden ayrılmalıdır.
Hâsılı; eğitim hakkının gerçekleşmesi iyi yetişmiş, nitelikli öğretmen istihdamıyla olur.
Hiçbir teknolojik olanak, hiçbir tesis, kaynak, kitap, araç gereç öğretmenin yerini alamaz.
Dolayısıyla öğretmen yetiştiren fakülteler, izlenecek politikalar ciddiyetle gözden geçirmelidir.
Kalın sağlıcakla…