Bismihi Teâla                                                                                                             

İslam bul ve Diyar Bekir…

İki kadim şehir Anadolu’nun doğu-batı şeridinde sırlarla meftun iki İslam şehri…

Türkiyeli halklarının seslerinin tek ses olduğu alanlar: Yenikapı, İstasyon alanı…

Söz konusu kutsallar olunca bu ses; daha derinden çıkar, daha gür olur, adımlar daha sert olur, yumruklar daha şiddetli olur. Allahuekber, Allahuekber!!!

Bu pazar bu ses, Kudüs için zalime tokat hükmünde inecek. Bugün aynı anda İstanbul, Sakarya ve Diyarbakır’da yüzlerce STK’nın bir araya gelerek koordine ettiği ‘’Büyük Kudüs Mitinge’’ ne ses ver!..

Teşekkürler, HÜDA PAR, Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi’ne böyle bir organizeye öncülük ettikleri için…

İşgalci ABD 2001 yılından bu yana “Haçlı Seferleri” başlamıştır dediği plan ve projeleri göz önündeyken ve ardından özellikle son 20 yıldır İslam coğrafyasını karıştırmaya, kızıştırmaya son hızıyla devam ettiği ortadayken, bulaştığı her yerde  ölüm, viran, kan ve gözyaşından başka geriye ne bıraktı!?

Siyonist işgalci rejim ve hamisi ABD’nin kendilerince “yüzyılın antlaşması” diye deklare ettiği, Kudüs’ü topyekûn Siyonist terör devletinin başkenti yapmak istedikleri sinsi projelerine asgari de olsa tepki vermeyecek misin?..

Kur’an-ı Mübin’in deyişiyle “…İş başına geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için didinir. Allah ise bozguncuları sevmez” (Bakara,205)

Siyonist emeller ve Arz-ı Mev’ud gayesi uğruna nerde fitne, işgal varsa terör çetesinin parmağı vardır, bu böyle biline..!

Ne yazık ki bugün şer güçler kutsallarımıza ilişiyorsa, kendi tekellerine almaya yelteniyorsa, pasif halimizin sonucu olsa gerek.  

Batı korkak millettir. Her sesi, kendi dışındaki her gelişmeyi kâbus olarak görür. Onun için paranoyadır. “Uyuyan ümmet” manzarası bu gün onlara bu cesareti vermektedir. Başka deyişle gaflet halimiz onlara cesaret kaynağı olmaktadır.

Ey Müslüman!

Kudüs, değerler üstü bir değerdir…

Büyük namustur, namussuzlara peşkeş çekilemeyecek kadar ulvi bir şeydir.

Kudüs; başta peygamberlerin serveri Hz. Muhammed(sav)’den, Peygamber Hz. Süleyman’dan, halife Hz. Ömer’den ve Büyük komutan Selahaddin’den bize miras-ı ekber’dir.

Kudüs sıradan beldelerden bir belde değildir. Büyük mabet Mescid-i Aksa’yı sinesinde barındırmaktadır. Dolayısıyla haremdir, dokunulmazdır.

Kudüs; ümmetin ortak dili, ortak vatanı, müşterek davasıdır. Onun için iman sahibi her ferd orayı kendi benliğinden, şahsi çıkarından, ulusal menfaatinden daha önde görmelidir.

Sahabeler bir gün Peygamber’e sormuşlar:

-Ya Resullulah, Beytul Makdis’e gidip gitmeme hakkında bize ne buyuruyorsunuz? Sormalarına karşılık,

Kutlu elçi:

-Şayet oraya gidemezseniz ve orada namaz kılamazsanız, bari oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin. Buyurur. (Ebu Davut, salat 14,no:457)

Her birimizin oraya gitme olanağı belki müşküldür. Fakat oradaki inananlara, Kudus’e,  HAMAS’a, Filistin’e, her ne varsa yediğimiz lokmayı, aldığımız soluğu paylaşmak gibi, Aksa sevdalıları olarak sorumluluğumuz vardır.

Pazar günü aynı anda İstanbul, Sakarya ve Diyarbakır’da “Kudüs Bizimdir”, “Kudüs İslam’ındır” haykırışımızı dünyaya duyuralım.

Evet, sen; kadın-erkek, yaşlı-genç; 7’den 70’e kilometreleri kat ettin kutlu sevda uğruna, gazan mübarek ola!.. Neticede “ameller niyetlere göredir.” Gerekirse Kudüs için Aksa yollarına da girer bu yürek!..

Kalın sağlıcakla…