Bismihi Teâla

Başta belirtelim “Aile kurumu” tehdit altında, sunulan reçete hastayı iyileştirmekten aciz aksine yarayı daha da acılaştırmakta hatta felce uğratmaktadır..! Batı patentli tedbir amaçlı addedilen düzenlemeler dokumuza uygunluğu, inancımıza, toplum yapımıza denkliği düşünmeksizin uygulanmaya konulması tam facia..! Eğitim sisteminin dikiş tutturulamamasının nedeni de bu değil midir? O halde bu yanlış da ısrar etmenin gayesini izah edebilirler mi birileri? Dikkatleri bir kaç hususa çevirmeden geçemeyeceğiz.

Madde Bir: Batıdan devşirme yasalarla, düzenlemelerle bu toplumu dizayn edemezsiniz. Zira bu halk Müslüman; inancı gereği yaşamasa da..!
 
Madde İki: Bindiğiniz dalı kesiyorsunuz. Zira toplum ağacının kökü ailedir. Tohuma suni gübreler vermekle GDO`sunu değiştirirsiniz.
 
Madde Üç: Fıtratın kodlarına aykırı hiçbir icraatın getirisi olamaz!!!
O halde 6284 nedir? Getirisi ne olmuştur?
 
08.03.2012 tarihi itibariyle 6284 sayılı taslak kanunlaştı. Başka deyişle Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine dair kanun tedavüle girdi. Referans: Avrupa konseyi Sözleşmesi… Batının ``Ev, kadınlar için en tehlikeli yerdir`` anlayışının ürünü olan bu uygulama, Türkiye toplumuna her yıl artarak tek kelime ile facialar doğurmaktadır. Öte yandan ‘`Bedenimiz, hayatımız kararımız bizim, aileniz sizin olsun`` düsturunu yaşam biçimi haline getiren çatı çevresi ile ``Biz kadınız, kimsenin emaneti değiliz`` anlayışını hayat biçimi haline getiren Marksist çevrenin sömürüsü ise işin başka bir boyutu… Açık bir ifadeyle feminist, sapkın güruhların hem sömürüsüne hem de habis duygularına kurban oluyor kadın!!!
 
Kelimenin tam anlamıyla amaç kışkırtma! Kadı nı ajite ederek yuvasından koparmak ya da yuvasını dağıtmak türünden furyalar saçmak… Diğer deyişe yalancı özgürlüğü göstererek yalnızlık dehlizlerin kursağında ruhsal çöküntüye sevk etmek!!!
 
Facia Bir: Eşlerden sadece birisini muhatap almak adalet olmadığı gibi haksızlıklar doğuruyor.
 
Facia İki: Kanıtlar değil beyanlar esas alınıyor. Bu da adil değildir.
 
Facia Üç: Suiistimale açık olan bir uygulamadır. Kadını rahatlıkla yalandolana alet edebilmektedir.
 
Facia Dört: Evin sütunu baba otoritesini sarsmaktadır. Dolayısıyla ev babasız kalmaktadır.
 
Facia Beş: Aileden sürülen baba başka arayışlara yönelebilmektedir.
 
Facia altı: Aile bireyleri nezdinde onuru asgariye düşen baba, atıl durumda kalmaktadır.
 
Facia yedi: Aile bireyleri üzerinde hükümsüz kalan baba, ev otoriteden yoksun kalabilmektedir.
 
Facia sekiz: Eşler birbirlerine karşı amansız intikam ve öç alma duygularıyla depreşip durmayla yüzleşirler.
 
Facia dokuz: Aile içi şiddet vakıalarında cinayetle neticelenen hadiseler giderek artmıştır.
 
Facia on: boşanmalar hızla artmaktadır. Toplum boşanmayı kanıksar hale gelmiştir.
Gelinen hal itibariyle ithal edilen bu uygulamalarla ateşe körükle gidilmiştir. Toplumun çeyreğini bile teşkil etmeyen sözde kadın hakları savunusu olan malum güruhun gardına gelip, tamamına yakın olan bir kesim, görmezden gelinemez. 
 
Ezcümle; Kadına şiddeti tüm şiddetimle yeriyorum. Özellikle yuvasına kastedilen, yuvasından koparan kimseleri, çevreleri…
 
Çözüm Bir: Akraba, sıla rahim rahmettir. Asıl şefkat ve merhamet yumağı budur. Sistemlerin üstesinden gelmediği pek çok müşkül hadiseleri çözüme kavuşturmuştur.
 
Çözüm İki: sistemler sonuç olarak fayda getirmeyen uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Eğrilikte doğruluk aranmaz. Dolayısıyla referansı İslam medeniyetinin dinamikleri görmelidir.
 
Çözüm Üç: Evden uzaklaştırma garabetinden vazgeçmelidir. Eşlerin kendilerini sorgulamaları, tefekkür etmeleri biçiminde hikmet üzere olmalıdır.
Kalın sağlıcakla…