BismihiTeâlâ

  Ağzı olan konuşuyor…kader mahkumları”diye demagoji yapanları mı…“Adalet mülkün temelidir”edebiyatını yapanları mı..? Yada uzaktaki mazlumiyeti, mahrumiyeti, mağduriyeti gündem yapıp da, yakını görme körlüğü gösterenleri mi desem!

  Hani dilin kemiği yoktur denilir ya! Konuşan konuşuyor. Siyasilerdentutun, sözde insan hakları savunucularına değin! Adalet okunuyor ama adaletin esamesiyok. Tarafsız, hakkaniyet ölçüsünde hareket edileceğine ilişkin Hipokrat yeminleri ediliyor. Fakat söylem eylem ilişkisi maalesef tutarlı bir biçimde görülmüyor. Yani birbirinden kopuk çelişkili bir haldir yaşanan.

Kişiye, zümreye, partiye göre bir anlayış almış başını gidiyor… Bendense suçu ne olursa olsun kılıfına sokulup; aklamanın filim fırıldakları eksik olmuyor. Bu memlekette sanık, elit bir tabakadan geliyorsa, siyasi gücün ferdiyse, dış güçlere dayanağıvarsa, ekonomik olarak bir güce intisabı mevzubahisseayrıcalıklıdır. Öte yandan kuvvetli bir inanç hassasiyeti taşıyorsa, kirli zihniyetlerce önceden fermanı verilmişse, hele hele mazlum ve mustazafsa böylelerinin feryadını duyanı ve adalet mekanizmasını göremezsin. Kısacası gücün varsa ayrıcalıklısın. Yoksaher şeye razı olmalısın, başka seçeneğin yoktur. Şu var ki; butür anlayış ve sistemlerin ömrü fazla olmayacaktır. Zira kutlu elçi bir sözlerinde``Sizden öncekilerin helak olmalarının sebebi; aralarında üst seviyedeki kimse hırsızlık yapınca dokunmayıp,(alt tabakadaki)zayıf kimse hırsızlık edince ceza uygulamalarıydı. Vallahi şayet Muhammed`in kızı Fatma hırsızlık yapsaydı, onun da elini keserdim.``

  Bugün tedavülde görülen bu değil midir? Yöneticiler, yargıçlar adaletin neresindeler? Yargı mekanizması ilahi ölçütlere göre mi yoksa beşeri kıstaslara göre mi tasarlanmış? Diğer deyişle yargı mekanizmasının beslendiği memba Batı mı yoksa İslam medeniyeti mi?

Diğer yandan kutsal kitap “Ey iman edenler Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahitler olun.Bir topluluğa olan öfkeniz,sizi adaletsizliğe sürüklemesin,adil olun; bu takvaya daha yakındır. Allah`tan korkun. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Maide,8)

   Bu memlekette uyuşturucu şebekesine, hırsız-gaspçılara, tecavüz gibi ahlâksızlıklara geçit vereceksin! Bu gibi organizeli suç örgütlerinin toplumda yarattığı sancılardan yakınacaksın!Öte yandan bunları toplayıp salacaksın! Bu akıl kârı mı? Halkı zehirleyen, nesliuyuşturan, psikososyal yönden infiale uğratan bu örgütlere ‘tavşan kaç tazı tut``oyunu oynayacaksın. Ki buna havadaki kargalar bile güler.

FETÖ,ETÖ gibi devleşen yargıdan yakınacaksın bu örgütlerin kumpaslarıyla akıl almaz Ali Cengiz oyunlarıyla yıllardır zindanlara atılan özellikle mütedeyyin mahpuslar söz konusu olduğunda üç maymunları oynayacaksın! vebu onurlu insanların dosyalarını tekrar ele alma sorumluluğunu göstermeyeceksin! Yani kör ve sağırları oynayacaksın! Bu Allah`tan reva mı?

Ki bu izzetli Müslümanların kokuşmuş beşeri sistemlerden af isteme gibi bir talepleri söz konusu bile değilken! Bu muvahhidleraff ve bağışlamayı ancak yegâne gücü elinde tutan Rabbi zül Celal`den ister! Yoksa dava erinin İslam davası için kendisi gibi bir beşerden af isteme, bağışlama dileme gibi yanılgısı ol(a)maz.

Casuslukla, ajanlıkla, hainlikle yargılanan sırtı kuvvetli kimseler bir çırpıda aklayadursun! Büyük patronların emrinde her türlü melanetleri yapıp da masa başlarında salıverenler salınadursun! Diğer yandan çeyrek asırdır karanlık zindanların dehlizlerinde tutsak tutulan Yusufiler zindanlarda kalakalsın! Gencecik yavrucaklarını İslam, Kur`an davası uğruna zindanların 4 duvarına terke koyulan anneler, babalar; dünya gözüyle görememenin hasretiyle kimileri ahirete göçtü, kimileriacıyla, çileyle son demlerini yaşayadursun! ElbetteAdil olan Allah`uZülcelâlher şeye kadirdir ve her şeyin hesabınısoracaktır. Gerekburada gerek orada. Hani bir söz var ya ‘`Boynuzsuz keçinin hakkı boynuzlu keçiden sorulacaktır``

Kalınsağlıcakla…