Merhum Abdürrahim Karakoç`un deyişiyle “böyüklerimiz” ülkemizde kişi başı yıllık milli gelirimizin 10 bin dolarların üzerinde olduğunu tekrarlayıp duruyor. Ankara`nın, İstanbul`un steril semtlerinde hayatlarını idame ettiren siyasilerimiz ve yol arkadaşları için bu muhakkak doğrudur, hatta rakamların az olduğu bile söylenebilir. Ancak Anadolu insanı için, bunun doğru olduğunu söylemek komik olur. Sanırım bazen “böyüklerimiz” şovmenliğe özeniyor, lakin kimsenin güldüğü yok.

Çok şükür, “böyüklerimiz” gibi ne dolar hesabımız var, ne de dolarla bir iştigalimiz. Sadece dolar kuru artınca, başta akaryakıt olmak üzere artık ayarı iyice kaçan insafsız zamlarla biz de nasibimize(!) düşeni alıyoruz.

Şu kişi başına düşen dolar muhabbeti beni farklı bir konuda düşünmeye sevk etti. Birkaç ay evvel, dört günlük bir Filistin seyahatimiz olmuş, orada kullanmak üzere biraz dolar almak durumunda kalmıştık.

Bir dolar, zaten herkesin malumu. FETÖ bukalemun mahlûkatının bir dolar hezeyanı nedeniyle artık küçük çocuklar bile bir dolar üzerinde George Washington olduğunu biliyor.

Washington, malum ABD`nin ilk başkanı ve en ünlü milli kahramanlarından biridir. Britanya`ya karşı yapılan savaş sırasında ordunun komutanlığı görevini üstlenmiş, iki dönem başkanlık yapmıştır. Tarihi şahsiyet olarak Atatürk`e tekabül eder. Nitekim şu an için kâğıt banknot olmasa da bir liralık madeni parada bizde de Atatürk bulunur. Buraya kadar her şey olağan, bundan sonrasına dikkatinizi çekmek istiyorum:

2 doların üzerinde fotoğrafı olan kişi Thomas Jefferson, üçüncü başkan...

5 doların üzerinde fotoğrafı olan kişi Abraham Lincoln, on altıncı başkan.

10 doların üzerinde fotoğrafı olan kişi, Alexander Hamilton. Hamilton ABD`de başkanlık bile yapmamıştır. 32 yaşındayken, ülkenin ilk maliye bakanı olmuştur. Hamilton, merkez bankası ve para sisteminin kurulmasında büyük pay sahibi olmuştur.

20 doların üzerinde fotoğrafı olan kişi Andrew Jackson, Demokratların içinden seçilen ilk başkandır.

 50 doların üzerinde fotoğrafı olan kişi Uliss Hibe.

 Ve 100 doların üzerinde fotoğrafı olan kişi Benjamin Franklin.

Bizde ise bildiğiniz gibi bütün para birimlerimizin ön yüzünde yalnız Atatürk bulunmaktadır. İsmet İnönü döneminde bir süre kendisinin fotoğrafı da banknotlarda yer almış, ancak sonraki siyasetçiler tarafından buna son verilmiştir. Hatta yakın zamanlarda bu durum İnönü ve CHP`yi eleştirmek için gündem yapılmıştır. AK Parti, CHP`yi eleştireyim derken farkında olmadan tek adam, tek parti dönemini kutsama hastalığımızı kalıcı ve kronik hale getirmiştir. Oysaki bunu eleştirmek yerine para birimlerinde İnönü`nün yanı sıra Menderes, Özal gibi farklı liderlere yer verilerek bir tabu yıkılabilirdi.

Yukarıda kısa bilgilerle verdiğim gibi ABD banknotlarında farklı tarihi şahsiyetler yer almaktadır, bunların bir kısmı başkanlık bile yapmamıştır. Başkanlık yapanlar ise iki dönem kuralına riayet etmiş,  süresi dolan özel hayatına çekilmeyi bilmiştir.

Avrupa para birimi euroda ise şu an herhangi bir şahsiyetin fotoğrafını göremezsiniz.

Evet, kabul edelim veya etmeyelim, tek adam kültürü iliklerimize kadar işlemiş durumdadır. Para üzerindeki fotoğraflardan partilerin yönetim tarzına, sivil toplum işleyişinden devlet mekanizmasına…

Çoğu lider/başkan/yönetici/şeyh bilerek veya bilmeyerek tek adama dönüşmüş durumda, kendisini olmazsa olmaz zannediyor. Oysaki şehir mezarlıkları kendilerini vazgeçilmez sananlarla dolu.

İslam dünyasının temel sorunu liderlerin nasıl gideceğinin belli olmamasıdır, koltuğa/posta/tahta oturan, ölmeden kalkmak istemiyor. İlle de cenazesini kaldırmamız gerekiyor. Buna bir çözüm bulmamız gerekir.

Hakikaten ilk halifeden günümüze İslam dünyasında yönetim süresi hep sıkıntılı süreçlere yol açmıştır. Evet, halife/şeyh/sultan/liderlerin ölene kadar hükümlerinin süreceğine dair ne bir ayet ne bir hadis bulunamaz herhalde.

Bir değişim, bir dönüşüme ihtiyacımız var. Kişi merkezli değil, kurum merkezli, değerler merkezli hareket etmeyi öğrenmek zorundayız. Bu kolay değil, çok fazla ümitvar olduğumu da söyleyemem, benimkisi sadece tarihe not düşmek, o kadar.

 

Not: Değerli dostlar, bir süre yazılarıma ara vermek durumundayım. Birkaç hafta sonra tekrar buluşmak dileğiyle, Allah`a emanet olun.