Dünyaya yön veren beş devletin liderleri; lütfettikleri hükümet başkanları, atadıkları genel valilikleri ve “Diğerlerini(!)…”  yine BM Podyumuna çağırdı.

Niye mi? Cemaatte yalnız kalmamak için; yemek-içmek, konuşmak için!

Nice masal, efsane, dasitan yazıldı… podyumda dublörsüz, bizatihi okundu! Zil sesiyle başlandı!..

Sahnedeki jest ve mimikler, vurgu ve tonlama… Fevkalade!.. Giyim kuşamda dünya markaları fevkalbeşer!...

Şampiyonlar ligini temsilen beş devlet ve ötekiler=bizimkiler konuştu(!)

Şampiyonlar; efsane dizmediler! İhtiyaçları da yoktu! Çünkü o mahlûkat, SÖZ değil İŞ yapar! Bagram, Guantanamo, Ebu Gurayb itlafhaneleri de Amerika’nın eseriydi..

“Haberin yok taşıdığın değerden” Yaptıkları her şey bizim için! Bize layık görmedikleri zenginliklerimiz için(!) Can, mal, namusumuza ilişiyorlar!..  Böylece; acılardan acı, ölümlerden ölüm ve zilleti tattırdıklarına inanıyorlar!

Kadim tuğyanın tağûtlarıdır onlar! Allah’a isyanda tecrübe biriktirmişler!

Bu Küfr-i Mutlak ve Zındıka; Firavunların mirasına miras ekledi! Kapitalizm, Kominizm, faşizmin… habis elleriyle “Kandillerimize katran döktüler!”  

İşte BM’deki lügatleri: “Ağır suç, insanlığa karşı suç, etnik temizlik, soykırım…” Alayını işlediler…  

“İnsanlığa karşı suçlar… Kadın ve yaşlıların çaresizliği, çocuk ve bebeklerin katliamı…” konuşuldu!.. “Barış, insanlık, yaşam hakkı, beslenme, barınma..” BM’nin Hâkimleri ve Diğerleri bunları(!) ve dahasını konuştu ama bâdıhevâ!...

Tam da bu yüzden mazlumlar adına derim: “Ben keder ve üzüntümü, ancak Allah'a anlatırım.” (Yusuf-86)

Zülf-i Yare dokununuz:

İsrail’in Direniş Ekseni karşısındaki zilletini görmekteyiz elbet! Amerika/AB’nin silah, siyaset ve sermayesinin Siyonist’e aktığını da görüyoruz! Bu, onların görevi.. Gam değil!..

Fakat Siyonist’in işlemediği suç, çiğnemediği günah kalmamışken bu ne?...

*İran; “İsrail’in yok edilmesini istemiyoruz!” Türkiye; “..Antisemitizme de karşıyız!” Yeri ve zamanı değilken; bu ispata, ikrara zorlayan nedir? Zaten acınır haldeyiz!.. Üstün ve zalim lanete teminat neden? Diğer devletlerin ifadeleri(!?:)) ise zilletin dibi!...

Gazze yalnızdı! “Buradayız..” diyen Hizbullah da Ensarullah da!.. yalnız mı kalacak?

Ebuzer gibi! Dinimiz İslam gibi! Ne mutlu O gariplere!”

“Rabbimiz ise nice az toplulukları çoklara galip getirmiştir!”

Yine O Va’din tekerrür vaktidir! İsrail, cinayetinin şiddetini arttırdıkça, Direniş Cephesi’nin kapsamı ve şiddeti de artmaktadır elhamdulillah!

Lanet; acil bir ateşkesin/barışın peşinde ama hamileri ve Müslüman devletlerin eliyle kâğıttan kaplanını, müflis efsanesini diriltmenin telaşında! Çılgınlığı da bundandır! Zinhar biline!

Siz ey Cihat Peygamberinin iki milyarlık ümmetinin zenginlikleri, reyi, dua ve gözyaşıyla… yaşayan Müslüman devlet, hükümetler!.. Sen! Ey acziyetini vazgeçilmez bekamız olarak dayatan/yutturan lider, başkan, kral, şeyh, emir… döşeği atlas, kürkü samur, Siyonist’in yoğurduğu hamur, tekmil çamur!...

Siz!... Necasetten taharet için Fırat’a, Nil’e girin!... Kendinize gelin! Allah sizleri de yakalayacaktır! Hakikat, zillet ile izzet.. her zamankinden daha açıkken!.. Buna rağmen yanlıştasınız!..

 “Ayetlerimizi yalanlayanları, ..bilmeyecekleri yönlerden yavaş yavaş (azaba) yaklaştıracağız.(A’raf 182)

Belki de yaklaştığınız odur(?) Halklarınızın umutlarını kırıyorsunuz! Ellerinizde kardeşkanı damlarken; silahlarınız bir avuç Siyonist’e işlemiyor! Ekonominiz, din-değerlerimiz perişan!... Ölümüne bağlandığınız kazanımlarınız sizi yakmayacak mı?

Def-i bela için Peygamberler de yapmış…: Gecikmeden Yol arkadaşlarınızdan 70 masum bulup tövbeye gidin! Tabi ki varsa(!).

“..Musa, kavminden yetmiş erkeği belirlediğimiz vakit için seçmişti. Deprem yakaladığında; «Yarabbi! …İçimizdeki Beyinsizler yüzünden helâk eder misin? Bu ancak Senin bir imtihanındır.. Sen bizim velimizsin, artık bize mağfiret buyur! Bize rahmet et! Sen mağfiret edenlerin en hayırlısısın.»(A’raf-155)

Savaşmam gereken Siyonist’i kınayamam! O; gafletteki aslanı(!) uyandırmakla görevli şeytandır! Sözüm size… Wesselam!