İsrail’in bir devlet değil, istikrarsız bir Ortadoğu için yapılandırılmış devlet dışı bir unsur olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. O, bir karakol..
Karakollar; ulaşımı sağlamak, alan hâkimiyeti ve kritik bölgeleri kontrol altına almak için kurulur, kullanılır. Orada güvenlik elemanları ve savaşçılar bulunur. İaşe, askeri teçhizat silah ve teknoloji gibi ihtiyaçlarıysa kurucu devlet tarafından temin edilir…
İsrail denen Ur, işte bu tanıma uyuyor.
İsrail bugün dünyadaki geçerli-makul tüm yasaları çiğniyor. Yaptığı her şey siyasi anlamda terör. Hukuki anlamda işgaldir, cinayettir… ekonomik anlamda hırsızlıktır, korsanlıktır.. Felsefî doktrinler sözlüğüne göre eşkıyalıktır, terördür. Sosyal ilişkilerdeyse sahtekârlıktır…
İşin garibi; bu karakterini siyasi, sosyal, askeri, ekonomik, bilim, sanat.. alanlarının tümünde gösterebiliyor!
Siyonist Terörün bu yaptıkları; seyreden dünya için ayıptır, günahtır, cinayettir!...
İslam Ümmeti için ise ayıp, günah ve cinayetlerin de ötesinde yüzkarası bir zillet; ayaktaki pranga, beyindeki urdur..
Arap “devlet, hükümet ve liderleri..” için ise -kardeşlerim kusura kalmasın- esaret zinciri… Hayır hayır!.. Bağışlayın/ pardon/ bibexşînin… boyunlarındaki yulardır!..
Bu yular; derin projeler ve uzun çalışmalar sonucunda İngiliz sanatkârlarının eliyle üretildi!
Yular ki!.. Nefessiz bırakıyor ancak boğmuyor! Suyunu çıkarıyor ancak sıkmıyor! Şeref ve gururunu alıyor ancak incitmiyor, alkışlatıyor! Kaynaklarını çekiyor ancak “buyurun efendim” dedirtiyor! Devletlerin sınırlarına, kamusal alanlara, saray ile halkın arasına, Muhammedin Dini ve Devleti ve Yasası diyenlerin ayaklarına çekiliyor ancak fark edilmiyor! Her devletin kendi sınırları içinde ise ret ve inkâr, hapis ve sürgün oluyor! Bazen Âh Halepçe’m!.. Gazze’nin öz kardeşi oluyor!
İşte israil’e son yüzyıldır aynen de bu projeler yaptırılıyor! Aynen de bunları görüyorum Gazze’den Bakınca!
Ortadoğu’da Haçlı Savaşları yaşandı, Moğol İstilasına şahit olduk… Bizans’ın, Pers’in, Asur’un, Hititlerin, Medlerin nice maceraları yaşandı ama bu bölge, hiçbir dönemde bu kadar sahipsiz olmadı. Bu kadar onursuzluk yaşamadı. Bu kadar teres, zelil olmadı!.. Bu topraklar hep mertliğiyle bilindi. Dostluğu dillere destan, düşmanlığı mertçe oldu!.. Hiçbir zaman bu denli taşlar bağlanmadı, köpekler serbest bırakılmadı!.. Mübareze meydanlarında can alındı, can verildi ama kimseler kadına, çocuğa, yaşlıya, kundaktaki bebeklere bu denli dokunmadı!..
Dünyanın seyrettiği, Müslümanın ise çaresiz kaldığı şu dönemin faili kim? İsrail denen suç şebekesi kendi aklıyla davranıyor olabilir ancak bu vahşetini kendi cesareti, gücü ve imkanıyla yapmadığı ortada!
Gazze’den bakınca net ve kusursuz görüyoruz! Bu kuduz yaratığın yuları ABD’nin elinde!
Her cinayet ve katliamın sonucunda yuları tutan Amerika; cenaze sahiplerine, mera ve çayırları talan edilen yerlilerin hükümetlerine küçük bir rica ile ortamı sakinleştiriyor!
Sakinleşen ortamın malı, canı, namusu telef olurken; toprağı da işgal oluyor; cinayetlerin dosyaları çözüm masalarında kapatılıyor!
Derken israil geri adım atmıyor! Cürümlerinde kebair için bir adım daha ileri atıyor!
Fakat artık fötr düştü, kel göründü! Bir gece ansızın inine girilen Siyonist Terörün cinayetlerine bakmayın! Vallahi o kaybetmiş! Daha da kaybedecek!
O hala 7 Ekim’in şokunda! ABD/AB’nin silah, sermaye ve siyasetinin gücüyle savaştığı halde tükenmiş!
Tam da bu yüzden İran’ın yanındayız! Filistin Direnişinin yanındayız! Dünyanın zenginliklerini isteyen Lanet’in sonraki hedefi Anadolu’dur!
Tam da bu yüzden uyan Küresel vicdan; insanlığın ortak aklı! Diren Gazze’m! Vurun Direnişin Erleri! Nesrun minellah! We Fethun Qerîb! Vesselam.