Diyarbakır; Siyonist sermayeli emperyalist, kapitalist projelerin genelde dünyaya, özelde de İslam Ümmetine yön verdiği zor bir zaman ve zeminde yine kendinden söz ettirdi. Cumartesi günü icazet merasimi, Pazar günü Mevlid-i Nebi.. Hayırlı ve hayırlara vesile olsun!

Yaşadıkları coğrafyalarda iman, ihlas ve duruşlarıyla kendinden söz ettiren, halkta karşılığı olan İslam Âlimlerinin de teşrif ettiği törenler manidar ve muhteşemdi.

“Ey Enbiyalar Serveri /Ey evliyalar rehberi/ Ey ins-u can Peygamberi/ Ehlen ve sehlen merhaba!” (Yunus)

Hayatımız onun getirdiği din ve devletle mana buldu. Onsuz; rotasız, kaptansız bir gemiyiz.

 “Bê te em man di nîvê rê da/ Me reş li ser te girêda/ Em Yusuf in di bîrêda/ Heye karwan me derîne?

İşte,  yarı yolda kalan; karalar bağlamış Kuyudaki Yusuf’u çıkaracak kervan; çare olacak reçete ve derman… “İcazet merasimi ve Mevlid’in” içerik ve ruhundaydı!

Selahaddin varislerinin haykırdığı Amed bu vesileyle Gazzeli Yüreklerimize yine umut verdi!

Sağ olsun! Var olsun! İstikamet üzere daim ve kaim olsun İlahî..

Bizi; 1400 yıllık yerli ve milli ruhla tanıştırdı. Atın sırtında kıtaları tekbirlerle aşan “Giden O Şanlı Akıncıları” yetiştiren “mektep, medrese ve müderrislerin varisleriyle” buluşturdu. Mayınlı tarlaların, tel örgülerin, eli tetikte jandarmaların, vize isteyen gümrüklerin, halka rağmen var olan rejim ve dayatılmış terör ve terörizmin..” ayırmaya çalıştığı -kucaklaşmaya hasret- yürekleri barıştırdı…

Tam da bu yüzden; kadim ilim ve irfan ruhumuzu dirilten İttihadul Ulema Camiası’na teşekkürler.. Minnet, hasret, dua ve hürmetler size ey Azîzan!..

Seydayê min hun hemû bi xêr hatine! Ser seran u ser çavan hatine! Demsala Buharê bi deng u renge we geş bu!..

Peygamber Sevdalıları; size de özel teşekkür.. Dünya nimetlerini paylaşmak istemeyen kapitalist, emperyalist Siyonist sermayenin “derin plan ve projelerle; karşı cins, para, tul-i emel, nice sanal korku ve sevgilerle ‘Fani aşklar’ pompaladığı hayal dünyasından uyandırıyorsunuz! Tuzaklanmış beşeri aşklardan değil; iki dünyanın saadeti olacak aşklardan/sevdalardan bahsediyorsunuz.. Ne mutlu size!

“Sensin gönüller sultanı/ Getiren yüce Kur’an’ı/ Uğrunda tendeki canı;/ Vereyim Ya Resulallah?”

Suç, günah ve cinayetlere bulanmış 2024’ten 571 yılına, yürüyoruz.. Yürümüyorum, sığınıyorum!

Bilirim mesafe uzak ama ne çare: Şehirlerde tabanım değil, yüreğim yarık/ Nur Şehri’ne gidelim! Yürü! Çilekeş Çarık(NFK).

“Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyadan..” Oraya yürüyeceğiz!

Tanıyor ve güveniyoruz: “Tu resulê kaînatê/ Hem xwedîyê mu’cîzatê/ Dê bidim ruhêm xelatê/ Ya Resulêm can fîda!!”

*Prof. Dr. Ali Muhyiddin El-Karadaği’nin; “Arap, Türk ve Kürd’ün..” mazi ve müstakbelinden, çözümlerden bahsetmesi; sözlerini; halis meramının(!) güzergahına binaen konuştuğu hayırlar(!) olarak varsaydık. 

Filistin Âlimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri’nin; Aksa Tufanı’nını “Çağdaş Hılful-Fudul” olarak yorumlaması; manidar, ilginç, stratejik ve dâhiyane bir tespit ve bir keşifti! Varolsun!..

Bizdeki ölü toprağı serpilmiş üniversitelerin aksine Haçlı diyarlarındaki özellikle ABD’deki kapitalist, Siyonist Sermayedarları, hükümetleri belki de devletlerin müesses nizamını sarsan öğrenci hareketleri, akademik çevrelerin itiraz ve isyanına bakılırsa Hılful Fûdûl -bize rağmen- Batı’da yapılanmaktadır.

Bizde ise mazinin aksine; işi Allah’a havale etme, beddua seansları.. yine tedavülde..

Nasreddin hoca fıkraları mı desem, Deli Dumrul Hikayeleri mi desem…

Cihat Peygamberi ve Cihat Ümmetinin dünyanın en korkak milleti ve zihniyeti Siyonizm’e karşı düştüğü hale bakın Seri’ul Hisa, Muhewwilel Hewlî wel ‘Ehwâl aşkına!..

Tam da bu yüzden Yaşlı Çınarımız, Asa-yı Musa ve Zülfikarlı Seydamız Mehmed Göktaş hocamızın Ümmet için yaptığı tespit ve teşhisi dahiyaneydi!

Şu keramette(!) bulundu Üstat: “..Buradan uyarıyorum! Müslüman cihatla sorumludur. Cihadı terk edebilir mi? Evet! Terk ederse Allah ne yapar? Onu sahneden alır, siler.. Yerine başka diyarlardan başka kahramanlar getirir. Bu gün Kâbe’de milyonlarca Müslüman! Koca bir Ümmet; ‘Kahrolsun İsrail! Kahrolsun Amerika..’ diyemiyor! Amerika’da öğrenciler meydanlarda. Hocalar, Proflar.. tutuklanıyor ama Ümmetten ses yok.. Bu ne demek? Allah, şeref ve izzeti bizden almakta.. demek! Nurunu Başka diyarlarda, başka insanlarla tamamlayacak.. demektir! Uyarıyorum!..”

Rabbim Üstadımıza uzun ömürler, Ümmete diriliş ve direniş versin!

Ya Rabb! Direnmekle kalmayan, Çağdaş küfür ve zulüm düzeninin inine girip ezber bozan, küresel ortak vicdanı uyandıran; sığındığı Son Kale’sinde yani Gazze’mde beka mücadelesi veren insanlık adına destan yazan Filistin Direnişini muzaffer et! Direnişin şahsında Gücünü Kapitalist Siyonist Lanet’e göster İlahî bize rağmen! Wesselam.