Aksa Tufanı; Hasta Adam denen Osmanlı’nın sekerat döneminden günümüze kadar defni düşünülen “Ölümsüz Gerçek’in” yeniden dirilişi, direnişi ve inşallah zaferidir. Bu yönüyle “ilahidir, kutsaldır, adildir, umut ve onurdur.”

Tufan nereden çıktı? Siyonizm, akla inat, Hakk’a isyan işler yaptı. Gayretullah’a dokundu..

Bu küresel terör; dünyada geçerli tüm yasaları çiğnemektedir. Bütün hukuksuzluklarını, Siyonist İsrail Terör Yapılanması üzerinden yapmaktadır.

İsrail, mazide değişik adlar altında yürüttüğü şantaj, montaj, suikast, katliamlarının beterini, 1948’den beri de “devlet(!)” adı altında yürütmektedir.

Örneğin; O toprakların öz sahibi olan Filistin halkının tapulu arazilerine, evlerine el koydu, halkı göçe zorladı. Göçmeyenleri, evlerinde katletti. Paramiliter güçler, bizatihi terör devleti tarafından en acımasız projelerde kullanıldı. Kaldı ki devletin kendisi de bunların beterini yaptı.

Hülasa Filistin Tarihi, son yüzyıl itibariyle bir “red-inkâr, imha ve katliamlar” tarihidir! Bütün bunlar, özellikle de İbrahim Anlaşması’nın Ortadoğu’daki devlet ve hükümetleri dost edinerek birer birer rehin aldığı son beş yıl, Filistin’in hak arayışlarını, miting ve yürüyüşlerini hatta İntifadalarını işlevsiz kıldı.

Macera şuydu: “Adam, bin bir zahmetle yüce dağlardan Bağdat pazarına merkebin sırtında boncuk gibi soğuk kar getirmiştir. Mevsim yaz, sıcak boğucu. Kar, gecikmeden satılmalıdır aksine eriyip gidecektir. Fakir bağırır: “Ey insanlar! Sermayesi erimekte olan bu fakire yardım edin!..”

Filistinlim tam bir asırdır bağırıyor. Kendi evinde bağırdı. Sokakta, Kudüs’te, Aksa’da.. bağırdı. Şam’ı, Halep’i, Amman’ı, Kahire’yi, Bağdat’ı, Ankara’yı… çağırdı durdu! Kendi yurdunda sığınacak yer aradı.

Kudüs ve Aksa’da İntifadayı başlattı. Dünyaya sesini duyurmaya çalıştı ama olmadı. Bir tanımsız derin akıl vardı.

Mahmud Abbas mı? Bu sefil; işbirlikçi bile değil, kukla da değil. Kuklanın ayağının püskülü. Yürüyen her ayağın ucunda sağa sola sallanır durur..

 Bölge ülkeleri; Siyonizm’le uzlaşmak, anlaşmak için birbiriyle yarışmaktaydı. Siyasi, ekonomik alanlarda düze çıkmanın sayısız yolları varken bütün yolar Tel Aviv’e çıkıyordu.

Filistin Davası mı? Şu tepenin arkasındaki Yeşil Vadi’de(!) “rafa kaldırılmıştı. Pardon buzdolabına.. Affedersiniz zaten öyle bir sorun da yoktu. Herkes otursundu oturduğu yerde! Selahaddin’in torunları bunu iyi bilir!

Halbuki onurlu Yahudiler de isyandaydı. İşte Gazze katliamı için Haretz Muhabiri Amirâ: “Dünyaya şunu sormak istiyorum: Nasıl olur? Nasıl olur? Bu; Netanyahu’nun sistematik işgalci, aşırıcı, faşist politikalarının sonucudur. Bu korkunç katliamı durdurmak için daha nasıl kenarda acı çekerek seyredeceksiniz?”

Aksa Tufanı, işte böyle bir talihsiz ortamda koptu! Bir gece ansızın İsrafil’in Sur’u gibi..

Ve haykırdı: “-Kral çıplak! Siyonizm bir insanlık suçlusudur! İşgal eder. Yetinmez, katliam yapar! Göğüs göğüse çarpışamaz çünkü israil yenilir! İstihbaratı sağır sultan! Ordusu kâğıttan kaplan! 

Son sözü ben derim Ey satılmışlar! İşbirlikçiler, zelil zilletler!

Artık israil’le uzlaşanlar zelildir! Yabancıdır, işbirlikçidir, haindir, lanetin ortağıdır.

Bugün dünya ayakta. Sokaklar HAMAS/Kassam’ı değil, Siyonist katil ve katliamı lanetliyor! Siyonizm ağır yaralar aldı, alıyor! Küresel ortak akıl ve insanlık onuru ses veriyor:

 “İnsanlık onuru çiğnenemez! Özgür Filistin! Çocuklar ölmesin! Gazze’ye nefes ol! Gazze’de su, elektrik, ekmek yok! Bebekler ölmesin! S.O.S GAZA! No War! Help Gaza! Terorist Siyonizm! ABD’ye.. israil’e ölüm! Katil israil; Filistinden def ol! Hükümet(ler) uyuma! Filistin’e sahip çık! Muhammed’in ordusu..! Özgürlük, Nehirden denize kadar! İnsanlık ölmesin! İnsanlık Gazze’de can çekişiyor!..”

Aksa Tufanı! O, Mevla’nın kandilidir! “Bir şem’a ki Mevla yaka; üflemekle sönmez!”

İşte: “Soluk soluğa süratle koşanlara! (koşarken kıvılcım çıkaranlara! Şafakla baskın yapanlara! Tozu dumana katanlara! Derken düşman topluluğunun ortasına dalanlara andolsun ki, insan gerçekten nankördür! Şüphesiz kendisi de buna şahittir!” (Adiyat 1-6) Vesselam!