Evet, israil değil, Yahudiler kendine gelmelidir. Çünkü bu gün İsrailoğullarını siyonizm sevk ve idare ediyor. Çünkü israil denen yapı bir projeye göre işlemekte, laftan anlamamaktadır. Bu azgın azınlık; bekası için suları bulandırıyor; yakıyor, yıkıyor, katlediyor; yükselen feryatlardan lezzetleniyor!
Siyonizm; Kabala’daki sanal ritüeller ve sihirlerden nemalanarak; kendisini dünyadaki tüm yasa ve kutsalların ötesinde dokunulmaz olarak görür.
Bu yönüyle ırkçı-faşist, red ve inkârcıdır, sömürgecidir. Hayvandan da aşağı saydığı kendi dışındaki milletlere, din ve inançlara en acıyı yaşatır.
Çünkü nihai hedefi, “Dünya hâkimiyetidir!”
Şunu demek istiyorum; siyonizm, “Hedefe ulaşmak için her yolu dener, her aracı kullanır.”
Terörizm: Makul yasa ve kanunların ötesinde sadece kendisine sınırsız özgürlük tanıyan felsefi bir doktrin ise İsrail, tam da odur.
Bu özelliğiyle de siyonizm; nimet ve zenginliklerin eşit dağılımını, dünya barışını tehdit eden küresel bir sorundur.
Yahudilerin kendilerine şunu sorması lazım: Her yolu denemek mümkün mü? Her aracı kullanma imkânı var mı?
Şunları da sormalı: “Zalim, zulüm, mazlum, insan hakları, empati..” nedir?
Hakikat şudur: Başkasının özgürlüğünün başladığı yerde senin özgürlüğün biter. Adaleti çiğneyen, gün gelir çiğnediği adaleti arar.
Şu da bir gerçektir: Men deqqe duqqa!
Tarihteki nice sürgün ve katliamların sebebi olan bu zihniyet; yine felaketlere, sürgün ve katliamlara çağırıyor.
HAMAS mı?
Bir saldırı değil, ilk değil, terör hiç değil!
Siyonist devlet; kurulduğu 1948’den beri sınır tanımadı. Zamanın küresel gücü olan bir İngiliz Projesi gereğince işledi.
Milletlerin psikolojisi, mitolojisi, tarih ve genleri üzerinde ihtisası olan “İngiliz Aklı”; Yahudileri dışarılardan vahyin anakarasına taşıdı. Bu, belki de diğer kıtalar için “necasetten teharet” di ancak siyonist akıl; Dört Kitap’ın, insanlığı Allah’a çağırdığı Kudüs ve Aksa’yı anlayamazdı.
Oraya davet edilmediler; misafir olarak da istenmediler.
İşgal ile kutsal coğrafyaya giren İsrail, her geçen gün yeni işgaller yaptı. Asıl sahibini dışarı attı... Kovmakla yetinmedi. Tamamen Filistin’in dışına gitmeye zorladı.
“Sülalemin mezarı; evim, hatıralarım, gözyaşım..” diyen mazlumlar, tapunun bizatihi sahibiydi ama kovuldular…
Hakkını yemeyelim. Filistinli Kardeşlerimiz her adımda; milyon dolarlara sırtını dönerek, şehitler bırakarak direndiler.
İki milyarlık İslam Ümmeti, Yerli İşbirlikçilerin kontrolünde; küfür ise yine tek milletti.
Çünkü “Dost bî-vefa, felek bî-rahm, devran bî-sukün/ Dert cok, hem-dert yok, düşman kavi, tali zebun” (Fuzuli) idi.
Gazze’lere kadar şehid şehid eriyerek çekilen mazlum ve mahrumlardan bir HAMAS çıkmalıydı, çıkacaktı ve çıktı!
Yahudilere demek istediğim işte budur.
Daha nerelere kadar çekilseydi. Gidebileceği son köşeye de giden Filistinlime karşı; Ümmet üç maymunu oynadı; emperyalist dünya ise Siyonosit Sermayenin maşası oldu.
İşte bu kör ve sağır dünya İzeddin el-Kassam’ın küllerinden HAMAS’ı, Kassam Tugaylarını çıkardı. Dahası da olacak..
Siyonizm şunu bilsin artık; Gazze direnişi; haklıdır, ihtiyaçtır, farzdır. Aksa Tufanı’nın sebebi de İbrahim Anlaşması komedisinin aktörleridir.
israil; Uluslararası mahkemelerde er ya da geç hesap verecek. Bu gün olmazsa yarın mutlaka...
Filistin’in hakları, artık Aksa Tufanıyla uyanmış koca bir Ümmetin sorunu! Ümmetin her diyarından HAMAS ve KASSAM TUGAYLARI teşekkül ediyor.
Bu bir tufandır, Kudüs ve Aksa’ya akar! Kimse durduramaz!
Onlarca sürgün, katliam yaşamış Yahudi milleti artık kendine gelmeli! Gazze düşerse, Yahudiler için çağdaş Beni Kaynuka, Beni Nadir, Beni Kurayza, Hayberler kaçınılmazdır. Akl-ı selim Yahudilerin sesi ABD’den duyuluyor. Güzel. Ancak bu, dünyayı ateşe veren siyonizm’i durduracak bir güçte değil.
Koca bir ümmetin yüreği Billahi yanmış! Gazze yanarken bin yanıyor! Bu denli yanan milyarlık yürekler dünyayı yakar!
İşte yüreklerin sesi: “Ölseydim! Ah ölseydim… Kahirane, zalimane dirilseydim Küdüs ve Aksa’nın diyarında… Harab olan Gazze’nin semalarında dirilseydim!..”
“Allah’ın yardımı ne zaman? derler. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.”(Bakara, 214)
Dua makamını geçtik İlahi! Ebabiller.. Bedir’deki melekler… Esir Kudüs/Aksa aşkına; harap olmuş Gazze’min aşkına! Bize rağmen İlahi! Wesselam.