Aile müessesesinde yangın var, temel çatırtılar… Boşanmalar sıradanlaştı. Geleceğimizin teminatı Y ve özellikle Z Kuşağı, Avrupa’da bile risk kabul edilen kontrolsüz bir kültür, ortamda yarınlarına hazırlanıyorken nihayet “Dindar Türkiye(!)” işin farına varmış(!)
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı (=DİB), Rize’de, İlahiyat Fakültesi’nde, 17-19 Kasım 2023 tarihlerinde, Uluslararası Gelecekte Aile Sempozyumu düzenleyecek. Geç ama manidar ve mühim. Rabbim maksuduna ulaştırsın; ders, dert ve dermanımızın reçetesi olsun inşallah.
Anadolu’da aile; beka meselemiz, olmazsa olmazımızdır.
Haçlı Savaşları, Moğol İstilası, nice isyan, işgal ve musibetler yaşayan Anadolu Ailesi, hiçbir zaman şu son on-on beş yılda yaşadığı tahribatı yaşamadı.
Evine ekmek alamayan babalar, eşinden aldığı sabır, metanetle taştan ekmeğini çıkarabiliyordu. Bu toplum tuz ve ekmekte eşsiz lezzetlerin tadına vardı. Sabrı tükenerek evine gelen erkeğin kahrını kadın çekti; eşine demirleyeceği liman, sığınacağı kışla oldu. Kadının tükendiği yerde erkek eşinin aşırılıklarını sineye çekti.
Saniyelik hırs, heyecan ve nefis, şeytanla buluşunca; ocağa ateş düşer, pire için yorgan yakılır; nice emeklerle inşa edilmiş “aşk, vefa, can ile canan, ahd u peyman” yıkılır! İşte tam da o anda anne ve babalarımız aile müessesini kurtarma adına gerekirse zehir içti; kör, sağır, dilsiz oldu. Saniyelik hırsa yenilmedi, yorganı değil, pireyi yaktı. Pire yanınca yorgan kurtuldu, yuva yeniden kuruldu…
Bu gün ailenin durumu içler acısı. Seküler Batı’da rüzgar esse, burada grip oluyoruz. Paris’te çıkan moda anında vitrinlerimizde.. eşler arasındaki tek tartışma, en ufak bir sorun yuvanın bozulması için yetiyor. Modernizmin dayattığı bir sınır var o sınırı bilerek veya bilmeyerek geçen birileri, derdini karşısındakine, eşine, çocuklarının annesine, babasına anlatamıyor. Makine gibi işleyen bir aşk, evlilik ve ebeveynlik ailenin içinde.
Devran değişti. Genel evlilik yaşı; yakın geçmişte 18-25 iken artık 25-30’lu hatta daha ileri yaşlar konuşuluyor.
İstediği iş ve maaş arayışı, sanal dünyanın dayattığı veya sunduğu ama gerçekte ulaşılması zor hatta hayal olan yaşam arayışı ve beklentisi… gençliğin önündeki aşılması gereken dağlardır.
Gençlerimize, ülkenin bekasına, istikrar ve asayişine karşı borcumuz var. Bu borç; eğitim, ekonomi, nesil emniyeti ve alınacak güvenlik tedbirleriyle bu günden ödenmelidir.
Batı’yı tüketen kültürü dayatan bir geçmişten yakınmak nafile ancak Türkiye’nin en kritik hayati öneme sahip asgari son 15 yılı heba olmuştur. Anlaşılan hükümet artık işin farkında.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ve DİB’in, düzenleyeceği Uluslararası Gelecekte Aile Sempozyumu, özelde Anadolu, genelde de İslam dünyası hatta insanlık için önemli buluşmalara sahne olacak. Şahsen heyecanla bekliyorum.
Şu ana kadar bizatihi Dindar bir iktidarın saye ve gücüne sığınanlarca; talihsiz, akla ve Hakk’a inat nice yasa ve sözleşmelere imzalar atıldı. Sayın Cumhurbaşkanının da hassasiyetle vurguladığı “Dindar Türkiye” misyonuna hizmet için Ayasofya’ya atanan Prof. Mehmet Boynukalın, İslam’ı referans alarak; “Kadını erkeğe düşman yapan bir medyaya..” değindiği için tecziye ile görevinden alındı. Bunun gibi daha nice örnekler yaşandı. Yani Hakkı konuşana haddi bildirildi.
Özlem Zengin gibi iktidar tabanıyla alakası olmayan zevat kurum ve kamusal alanda racon kesti. LGBT ve sair seküler yapılarla hoşça buluşmalar yapan; seyrettiği muzır film sahnelerini medyada gururla anlatan aynı Zengin, şunları da diyebildi:
“Ortaya din referans girdiği zaman rekabet kalmıyor. (Boynukalın Hoca’nın görevden alınmasıyla) Ayasofya’nın özgürleştiğini düşünüyorum. İst. Sözleşmesiyle 6284 sayılı yasa bizim için önemli ve kırmızıçizgimizdir.”
Sempozyumun, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde yapılması; DİB’in müdahil olması; adının Uluslararası Gelecekte Aile Sempozyumu olması, işin önemini arttırıyor.
Tartışılacak konular: “Sosyal medya ile müzik ve eğlence kültürü; Cinsiyetsizleştirme İdeolojisi, Cinsiyetsizletirme Ekonomisi ve Cinsiyet Kimliği Karmaşası; Aileyi Tehdit Eden Diğer Bazı Faktörler; Evlenmenin Geciktirilmesi ve Zorlaştırılması; Çocuk İhmal ve İstismarı; Aile içi Şiddet; Hatalı Ebeveyn Tutumları; Evlilik Dışı Birliktelikler; Bağımlılıklar; Mahremiyetin İhlali ve Boşanma” konular kritik konular.
Katılımcılar: Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Haluk Songur; Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi Ahmed İbrahim Hukuk Külliyesi’nden Prof. Dr. Nora Binti Abdulhak ve Prof. Dr. Najibah Binti Mohd.Zin, Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdaresi Birinci Başkan Yardımcısı ve Moskova İslam Enstitüsü Rektörü Dr. Damir Muhetdinov, Hindistan Fetva Meclisi üyesi Dr. Ömer Abidin, Bolgar İslam Akademisi’nden Dr. Rustem Nurgaleev… gibi yetkin zevat ilim Hakem Kurulu’nda.
Sempozyumda; Birikmiş Sorunlar İçin İslam’ın Çağdaş Çözüm Önerileri konuşulacak. Hayırlı ve hayra vesile olsun vesselam.