ABD, el-Kaidenin 11 Eylül saldırısını bahane ederek; Taliban’ın yönetimindeki Afganistan’a 2001de saldırdı; kanlı çatışmalardan sonra da resmen işgal etti. Bugün itibarıyla 2021; yenilgiyi kabul ederek hem de zilletle çekildi. NATO ve yedeğinde kullandığı vesayetçilerinin akıbeti de malum...

Sonuç; acılar diyarına kattığı acılar, fiyasko ve aldığı buz gibi bir yenilgi…

Basın ve yayınımızın övgüde kusur etmediği Haçlının son şövalyesi; 20 yıllık işgali boyunca yapabileceği her ifsadı, her cinayeti yaptı.

Yüzbinlerce masum katletti. Resmi kayıtlara göre bunların yaklaşık 50 bini kadın, çocuk ve yaşlılar. Korku ve sindirmek; özellikle de erken barış, demokrasi ve sömürü için kitle kıyımları yaptı. Bu, ABD’nin kadim taktiğidir.

Değerleri itibarsızlaştırmayı hedefledi. Bunun için namus talan etti; kadın erkekleri soyarak işkenceler yaptı, mabetleri yaktı; yeni giyim kuşam için tanınmış modacıların tarzlarını dayattı..

Batılı tarzdaki oyun, film ve senaryolar için korkunç paralar harcadı. Senaryolarında; namus, nikâh, tesettür gibi değerleri itibarsızlaştıran Sahra Karimi gibi film yönetmeni ve senaristler özel finanse edildi. Geniş halk tabanlarını, taşraları etkilemek için havadan radyolar, televizyonlar.. dağıtıldı.

Afganların hücrelerine sinmiş bir İslam Kültürüne rağmen; özellikle kadın ve gençler üzerinden Batılı tarzda “giyim, traş, eğlence, kadın erkek ilişkileri…” için ordaki kadın askerler üzerinden rol modeller; postmodern Rahibe Teresalar sundu…  Bu yaşamı benimseyen azınlık, oranın gerçek sahipleriymiş gibi benimsendi; taltif edildi.

Asimilasyon, dezenformasyon ve fiili işgalden dolayı uyguladığı operasyonların sayı, çap ve marka ve sayısı hayli kabarık ama sonuç Hesapların Üstündeki Hesaba, Gayretullah’a dokundu.

İki trilyon dolardan fazla para harcayan Büyük Şeytan, Haçlının Şah Şövalyesi ABD, İngiliz ve Ruslar gibi 20 yıllık savaştan sonra pes etti, beter yenildi hem de yalınayaklılara!

ABD yenildiğini; attığı imzalarla, zirvedeki itiraflarla, muhalefet ve basınıyla kabul etmiş etmesine de bir sorun var: Bizimkiler, piyango satıcıları, halkı Müslüman olan ülkeler; bu yenilgiyi kabullenemiyor. Moğollara ok işlemez; ABD yenilmezmiş(!). Anlayacaklar ama badel harabul Basra!

İşte küresel merhamet:

G 7 Zirvesinin bildirisi: “Taliban’ı, siyasi olarak tanımak mümkün değildir..” diyor.

BM: “Kadın hakları korunmalı… Kadın ve kız haklarının korunması temel kırmızıçizgimizdir. Kadınlar, kendilerini ifade edebilmelidirler…” diyor.

Dünyada en çok “ırza geçme, kadın cinayetlerinin ve yasayla ailelerden özellikle de Batıdaki Müslüman ailelerden koparılan binlerce çocuğun feryadını, ailelerinin dramı; Hiroşima ve Vietnamlar..” ortadayken; Batının, insanlık ve medeniyet adına sunacağı hiçbir değeri olamaz!

Emperyalist kurumların; “kadın ve özgürlük” derken neyi kastettiği ortada. Kapitalist, Siyonist sefahate sermaye arıyorlar.  Bunların tahammül edemediği hatta asla kabul edemeyecekleri bizatihi İslam’ın ta kendisidir.

İslamî devlet yapılanması ve zihniyeti tek rakip olarak gören  küresel emperyalizmin tahammülsüzlüğü anlaşılır ama Müslümanları yöneten devlet ve iktidarların Taliban bahanesiyle sergiledikleri bu İslam tahammülsüzlüğü nedir?

“Bu derde ne ederler sizde?”

Komünist, faşist, kapitalist, Siyonist şeraitler vardır.. Söz konusu İslam Şeriatı olunca; kendi eliyle yonttuğu taşlara sığınmak; akrep, yılan, virüs.. baskını gibi anlatmak neden?  İşte postmodern küfür ve şirk dediğimiz, tam da budur!

Ne oluyoruz beyler… hanımlar! ABD’nin işgali bitti diye ağıtlar yaktıran şey nedir?

Müslüman olmaya gerek yok; nice düşüncenin erbabı; sırf onuru inkılâpçılığı veya davası için emperyalist dünyanın ağası, yalınayaklılara yenildi diye sevinirken; derdiniz, davanız nedir?

Taliban tabi ki değişmeli… Adamlar; diyalog, istişare, işbirliği diyor. İskandinav ülkelerinden bile yardım isteyen bu kardeşlerimize; neden Haçlı kadar bir tolerans tanıyamıyoruz?

“Habibim, sen yine de AF yolunu tut” fermanı ve emperyalist cephenin 20 yıllık işgal ve cinayeti ortadayken; bu infaz, hayra alamet değildir!

Altmış yıllık cihadının son 20 yılını; “dünya mazlumlarının ülkelerini işgal eden, namuslarını talan eden; Guantanamo, Ebu Gureyb; hapishane uçaklar ve Afganistan’daki zindanlara..”  imza atan ABD gibi bir canavarın dişlerini, pençelerini söken, zilletle inine gönderen bir Taliban, sırf bu yüzden bile taktir, dua hatta desteği hakkediyor.

Siz; Yalınayaklılar zafer kazandı diye yas tutan halkı Müslüman devletler dinden nemalanan camialar! Şunu mu demek istiyorsunuz?

“Osmanlıdan sonra Batının izin ve inayetiyle kurulduk… Onların sayesinde, oların yasaları ve kültürüyle ayakta kaldık! Şu göbeğini kaşıyanlar(!), ağababalarımızı yenmişse; xelî li serê me! Weyl li halê me! (Toprak başımıza…)” mı demek istiyorsunuz?

Taliban, elbette İslam’ın o, “orta yoluna” gelecek, gelmezse zaten yaşayamaz ama siz de değişmek zorundasınız!

Kendi halkınıza bela olmayın artık! Halk iradesine teslim-i silah edin! Arap Baharını kışa çevirdiniz ama bahar yine kapıda! Tirs bavê gur e (Korku, kurdun babasıdır) Zaten her kışın sonu da bahar değil midir?

Dünyamız; bunca suç ve günahı kaldıramaz! El-eman! El-izan… yazıktır, günahtır, cinayettir!!

Afganistan; kendisi gibi yaşamayı; habis ellerden kurtulmayı; insanca yaşamayı, insanlıkla özellikle de kardeşleriyle buluşmayı hak ediyor! Çile ve firkat mektebinden öğrendikleri, insanlığa verebilecekleri çook değerleri var.  Ahiretin tarlası olan dünya yaşamaya, insanda dinlemeye değer çook şey vardır!

Dünyanın dört bucağında; “İnsanlık onuru çiğnenemez! Lâ Şerqîyye we lâ Xerbîyye! Bimre koletî! Bimre kolledar! Kahrolsun emperyalizm…” diyen antiemperyalist insanlığın ortak aklına selam!