İslam'ın son kalesindeki Afgan kardeşlerimiz, ümmetin boyun eğdiği tam "Üç Moğol İstilasını" püskürttü. Nice mü'min yüreklerin teslim olduğu şu "silah ve paranın gücüne" teslim-i silah etmedi; kafa tuttu!

Dahası, emperyal postmodern şirkin tüm sahte ve yalancı ilahlarını zelil etti; silah ve teçhizatlarına el koydu; kaderine terk edilen casus ve işbirlikçilerine genel af ilan etti!

Üç maymunu oynamanın vakti geçmiştir. Irk, mezhep, meşrep ve postmodern şirk ve sahte ilahlarının, bilinçaltımıza vurduğu prangaları gayri kırmanın vaktidir!

Gör! İşit! Konuş! Nice ülkeleri ayak sesleriyle teslim alan Amerika yenildi; ağır yaralı inine çekildi! Yalınayaklı Taliban'ın zaferi gerçekten büyük!

Zenginlikleri gasp edilmiş Afrikalı, Asyalı kardeşim... sen de katıl! Amerika'nın asıl sahipleri; ötekiler; en alttakiler...; gördüğünüz rüya değil, gerçek! Kral çıplak; hem de çırılçıplak..

İnanmak zorundayız. Amerika, orada tutunmak için her şeyi denedi ama olmadı. İşte terk edilmiş silahlar.. İşte kaderine terk ettiği işbirlikçileri... İşte yerinde esamesi kalmayan 300 bin kişilik dediği ordu.. Hani?

Orası mücahitler yurdu. Rabbim orayı görünmeyen ordularıyla, dağlarla korumuştur!

Afganistan; başta ümmete, dünya mazlumlarına ve sömürgecilere dersler verdi. 

Bu dersi almayanlar yanıldı. Üzerinde güneşin batmadığı Britanya orada havlu attı; SSCB'nin Demir Perdesi orada yırtıldı. Nihayet, Büyük Şeytan Amerika, muazzam gücüyle, tüm istihbaratıyla orada yenildi belki de yıkıldı!

ABD'li Council on Foreign Relations araştırmasına göre ABD, "20 yılda Afganistan için 2 trilyon dolara yakın harcama yaptı. Bu dolarlar, silah sanayisi, özel savaş şirketleri ve bağlantılarına, kültür endüstrisinin Afganistan temalı projelerine; filmler, kitaplar, akademik araştırmalara.." harcanmış.

7 Ekim 2001'de Asya’nın Kilidi'ne davetsiz giren Sömürge ağası, 2021'de yenildiğini kabullendi. Taptığı milyar dolarları, silahlarını terk etti. Süs köpeklerini uçağa alan Büyük Şeytan; uğruna değerlerini satan, işkence ve infazlar yapan, kendi insanına kurşun sıkan dostlarını dağ eteklerine, hava limanlarına terk etti gitti!

Bu insî şeytanın söz ve hareketleri; "dostlarını cehenneme süren İblis'in, dostlarına dediklerine ne kadar da benziyor. İşte:

“Şüphesiz Allah size gerçek bir vaatte bulunmuştu; ben de size bir söz verdim ama yalancı çıktım. Aslında benim sizi zorlayacak gücüm de yoktu; benim yaptığım size çağrıda bulunmaktan ibaretti; siz de benim çağrıma uydunuz. O halde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Ben daha önce, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim..” (İbrahim 22)

Aynı şeytan, Bedir'de müşrik dostlarını; “Ben, sizin görmediklerinizi görüyorum...” deyip terk etmişti. (Enfâl 48)

Haçlılar da şeytanın gördüklerini görmüş olmalılar ki dostlarını bırakarak kaçtılar.

An, şu andır, vakit, sorumluluk bilinciyle davranma ve dua vaktidir.

Taliban; büyük zaferini, koca bir ümmete ve konduğumuz onca zenginliklerine rağmen kazandı.

Dile kolay; tam yirmi yıllık bir sabır ve savaş.. Hem de Amerika, AB ve Müslüman paralellerine karşı bir savaş..

Bu Allah'ın yardımından başka neyle izah edilebilir ki!  

Gayri biz de unutmaya terk ettiğimiz o Kur'anî kavramlarımızı utanmadan, çekinmeden söylemeliyiz. Afganistan İslam Emirliği; "emperyaliste, kapitalist, kafir, zalim, baği, cani, vahşi, korsan şirke.." kök söktürdü!

Elhamdulillah.. Ne mutlu o yalınayaklı mücahitlere!

Taliban’ın işi lezzetli ama zor.

Taliban, Kabil'e girer girmez CNN başta olmak üzere tüm haber kaynakları, olacak bir katliam ve kelle koparma haberleri için saniye saydılar ama halkıyla kucaklaşan; kendine kurşun sıkanlara, casus ve ajanlara, işbirlikçilere "genel af" ilan eden bir Taliban ve tek kurşunun sıkılmadığı bir Kabil'i buldular!

Hala sunacakları bir vahşet için eller kameralarda..

Amerika; katliama girişecek bir Taliban'ı beklemiş olmalı ki; ajan provokatörleri, istihbaratları; suikast ve sabotajlar yapamadı; kanlı tecrübelerini uygulayamadı.

Hiç şüphemiz olmasın; Haçlı, fitne, istikrarsızlık, iç savaş ve sabotajlar için var gücünü kullanacaktır. Lider kadroya yönelik özel suikastlar yapacak.. Taliban süsü vereceği adrese teslim cinayet ve katliamlar da yapacaktır.

Özellikle Yerli ve İslami Afganistan'ın aradığı "birlik, ortak akıl ve diyalog" ortamını, hususen "görüşme masalarında" sabote edecektir.

Taliban da sömürgeci istihbaratların tüm cinayet ve şeytanlıklarını yüz tekrarla yaşamış bir coğrafyanın has evlatlarıdır. Zulüm ve küfür cephesinin bu yüz belki de bin tekrarlı hinliklerini; biz de Taliban da ezberlemiş, bilmiş olmalıyız!

Rabbim; iftiranın şerrinden korusun! İstikametten ayırmasın; bilmediklerini öğretsin! Tuzakları, sahiplerinin başlarına geçirsin! Mevlam; cümlemize tevhid, ihlas, iz'an ve cesaret versin! Wesselam.

 

   HİSSE:

1-Afgan Cumba Gani; Taliban'dan bir gün önce; "savunma bakanlığının toplantısına katılacağım.." diyerek uçak dolusu parayla kaçmış.

Eşi, Ortadoğulu Hristiyan; kendisi Firengistan Üniversitelerinde okumuş.. Buna rağmen iyi dayanmış

Denebilir: Xwelî'l te be ti mêrî!

Lakin; Cumba'nın umurunda mı?

 

2-Biden, 2001'de; “Amerika’nın Afganistan’da misyonu bir ulus inşası değildi...” demiş. 2003'te de; “Ulus inşasının alternatifi kaostur. Bu kaos, savaş ağaları, uyuşturucu kaçakçıları ve terörist üretir” demiş.

 ABD'li şirketler de; "Afganistan temalı projelerine; filmler, kitaplar, akademik araştırmalara" yüz milyarlarca dolar harcandığını belgeliyor

Demek ki; kültürü bozmak, dejenarasyon için de hayli para harcanmış.

Yani; Taliban için Büyük Cihad vaktidir.

Bizimkiler; "On yılda on beş milyon genç.. her yaşta.." dediklerine göre; Afganistan'da; yirmi yılda kaç milyon genç yetiştirmiş olabilirler acaba?