Emperyalist Batı; kapitalist ve komünist hamlelerle, başta İncil olmak üzere değerlerinden ayrı düştü ama bir türlü İncil’in yakasından düşemedi. Suç ve günahlarına alet ettiler.

Başta kendi ruhunu, halkları; inançların yaşam hakkını tehdit ediyor. Biiznillah İncil ve izanın mağduriyetiyle çarpılacaklar!

Aşırı Hıristiyan Terör; “gasp ve dolandırıcılıkla kazandığı kaynakları, imkan ve kabiliyetleri” yitirmemek için suç ve günah bataklığına saplanıyor, kutsal olan yaşam hakkını tehdit ediyor.

 “Yahudi Terör Devleti’nin” paralelleri olan “Hıristiyan Terör Örgütleri” halk tabanında yayılıyor, gençlikte yapılanıyor.

Batı Avrupa’da; “Odin’in Askerleri, aşırı sağ Beyaz Yakalılar, Kalkan ve Dostlar (Belçika), Alman Kimlikçi Hareketi, önlenemeyen Neonazi sempatizanlığı..” yayılıyor.

Zelanda’da olanları: Henüz siyasi aidiyeti netleştirilmemiş 28 yaşındaki katil Brenton Tarran planlayarak gittiği iki camide 50 kişiyi şehit ediyor; cinayeti canlı yayınlıyor.

Pişman değil, avukat istemiyor ve olayın öncesinde, Türkiye dahil bir çok Müslüman ülkenin kritik şehirlerini dolaşıyor(!?).

“Yetmiş sayfalık manifestosu; söz, hareket ve davranışları; yazdığı sloganlar, silah kullanma tarzı, soğukkanlılığı…” bir üst akıl ve istihbaratla ilişkisinin delili.

71’lik Davud Nabî’in cami kapısında “selam kardeşim” nezaketine kurşunla cevap veriyor. Robotik bir tip, bir canavar; yeni tanımlanması gereken bir motif. 

Urfalı Nâbî’nin(1712), evini yakan Paşa’ya dediğini tekrarlarız;  

“Top-ı âh-ı inkisâra pây-dâr olmaz yine / Kişver-i câhın nice sengîn hisârın görmüşüz” (Mahzunun Âh’ının toplarıyla yıkılan nice güçlü devletlerin muhkem kalelerini biliriz.)

“Selam..” sözünde ÂH gizlidir ve alınmıştır. Selam’ın canına kasteden, Kâinat’ın Sahibi’ni hasım seçer, helak olur.

Nur Camii; Peygamber(a)’ın Hudeybiye Barış Antlaşması’nın kazanımlarını andırıyor. O, “dünyaya açılımı ve fetihleri…” getirmişti.

Yakın zamanda Haçlının tezgahladığı “Halepçeleri; Hama ve Haleblerin yıkılışını; işgallerle talan edilen devlet ve katliamları” gördük. Zannımca, Zelanda’daki cami katliamının küresel zihinlerdeki etkisi tahminimizin de ötesinde.

Katliam; müreffeh ülkede, ibadet edenlere yapıldı. 5 milyon içinde, sadece 50 bin Müslüman ve mabetteki yaklaşık 200 mü’min; 50 şehid..

Bir ülkeyle kıyaslanırsa çok az ama Kâbe’de ilk namaz kılanlardan fazla, Habeşitan’a, Yemen’e yollanan mü’minlerden fazla…

*Şehitlerimiz; Zelanda’nın meclisinde Kur’an-ı Kerim okuttu; üniversite’de ezan okutuldu. On binlerce insan, şehitlerin anısına selama durdu; kendini kınadı, Haçlı ruhundan ürktü, sorguladı.

Trump, Zelanda başbakanı Ardern’e; “ne gibi bir yardım yapabileceklerini..” sorar. “Tüm Müslüman topluluklar için sempati ve sevgi!” cevabını alır. Tokat gibi. “Hadi ordan serseri!” dercesine!

Başbakanlarının şahsında, Zelanda insanını ve yönetimini; Avusturya’da da faşistin başına yumurta atan genci kutlarız. “İnsanlık onuru ölmemiş” dedirttiler.

Batılı tanınmış simalar, on binler; Batıyı sorgulayarak; İslam’ı kabul ettiğini ifade etti. Müslümanlara ulaştı, mahcubiyetleriyle beraber destek ve dualarını aktardı.

Yaralıyız, gerginiz ama küffar ellerdeki Necaşileri; Nuşirevanları.. zinhar görmek lazım. Kontrolden çıkmış Haçlı fanatizmine göre bakmamak lazım.

Zelanda’daki şehid-i mazlumun kanı, çoğu cihad cephelerinden daha fazla etki bırakmıştır. Müslüman(!) ülkelerin ordularından(!?) daha çok etki bırakmıştır. Suud’un kulağı çınlasın!

Haçlı Batı; “Yüzyıl Savaşları, Otuz Yıl savaşları, Dünya Savaşlarının acılarıyla elde ettiği tüm değerlerini” cehalete, fanatizme kurban etmektedir. Yazık olacak..

Haçlı istihbaratların raporlarına göre Batı; “özellikle Batı AB ülkeleri, akademik çevrelerde ve halk tabanında gittikçe yayılmakta olan Aşırı Hıristiyan terörü diyebileceğimiz aşırı sağın tehdidi altında. 2015-16’daki göç dalgasından sonra bünyesindeki Müslüman azınlığı tehdit olarak algılamakta. Geri sayan nüfus artış hızları da bunu tetiklemekte..”

Şahsen şunu görüyor ve biliyorum; 150 yıldır hep ileri doğru yol alan Batı; bilim ve tekniği orantısız bir güce dönüştü ama tatmin olamadı.

Kelim Sıddıkî’nin deyimiyle; “Bu döngünün varabileceği medeniyetin zirvesi, İslam olacaktır” ama hazır mıyız?

Temkin ve tedbir amma “Ümit var olalım; bu inkılabat asrı içinde en gür seda İslam’ın olacaktır” Bi-iznillah!

Haçlı yüreklerdeki cahili kaleleri yıkan Şehid Davud Nabi’nin Garbın Âfaklarına dediği, “SELAM KARDEŞİM!” diyebilme temenni ve duasıyla.