Diyarbakır`da güzellik yarışmasının iptal edilmesinden sonra birileri bu iptalin rövanşını almak için düğmeye basmış durumdadır.

Güzellik yarışmasının akabinde, baharın da gelişiyle beraber derin odaklar Müslüman gençleri hedefleri arasına koymaya başladı. Asimilasyon çalışmalarının hız kazandığı bu günlerde Diyarbakır`da biri ‘Çirkin` öteki ‘Rezil` olmak üzere iki etkinlik düzenlenecektir.

Bu etkinliklerden ‘Çirkin` olanı daha önce devlet eliyle, devlet tiyatrolarında oynatılırken diğeri Duman grubunun konseri…

Alman yazar Marius von Mayenburg tarafından kaleme alınan tiyatroda aile içi ilişkiler (ensest) ile birçok kişi ile aynı anda ilişkiye girme oyunu sergileniyor. Anne ile oğul arasında yaşanan ensest ilişkiler mizah kılıfı altında halka sunuluyor.

Tiyatro sahnesine önce +8 sınırlaması katılıyor, gelen tepkiler üzerine bu sınırlama +13`e kadar çıkıyor. Daha önce İstanbul Devlet Tiyatrosunda sergilenen bu oyun önümüzdeki günlerde Diyarbakır`da hem de devlet tiyatrosunda sahlenecektir.

Diyarbakır`da yapılması planlanan diğer ‘Rezil` programa gelecek olursak;

Grup Duman tarafından 11 Mayıs Cumartesi günü açık hava konseri düzenlenecektir. Grup Duman ‘Rezil` adlı şarkısında İhlâs Suresi ile dalga geçiyor. Grup Duman tarafından 2009 yılında Duman1 adlı albümünde ‘Rezil` isimli şarkısında İhlâs Suresinin “lem yelid ve lem yuled” ayetini “lem yelit ve löp yutar” olarak değiştiriyor. Grup Duman bu albümünde ateizmin propagandası yapmakla yetinmeyip akıncılara da laf atmaktadır.

Gelelim bu etkinlikler için Diyarbakır`ın neden seçildiği meselesine…

Son yıllarda özellikle Ülkenin Doğusunda gelişen hadiseler bazı taht sahiplerinin tahtlarını sarsmış olacak ki, Diyarbakır`da üst üste asosyal etkinliklere imza atılmaktadır. Yukarıda zikrettiğimiz iki etkinlik direk İslam`a ve İslam`ın kutsallarına hakaret ettiği için buraya aldık. Ayrıca bu etkinliğin dışında onlarca açık hava konseri planlanmaktadır.

Diyarbakır`da son yıllarda düzenlenen çeşitli İslamî etkinlikler ateizmin, sosyalizmin gönüllü çığırtkanlığını yapanlar tarafından tehlike olarak addedilmesi ve bu etkinliklerin yine böylesi asosyal etkinliklerle gölgede bırakılmaya çalışılmasından başka bir şey değildir.

Gençlerin ahlaki yapılarını hedef alan bu tür etkinlikler, beraberinde sosyal bir dengesizliği de getirmektedir. Gençlerin her zaman ulaşamayacakları böylesi ‘çirkin` ve ‘rezil` etkinlikler, gençlere aslında ulaşılması kolay etkinlikler gibi gösterilmesi hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda bu rezaletlere ulaşamayan gençler psikolojik olarak çökertilip, etkisiz ve tepkisiz hale getirilmektedir.

Ayrıca daha önce STK`lardan ve dindar halktan gelen tepkilerden dolayı iptal edilen güzellik yarışmasının verdiği hezimete dayanamayıp böylesi etkinlikleri teşvik eden kurum ve kuruluşlar bölgedeki STK`ların etkisiz hale getirilmesini hedeflemektedir.

Daha önce defalarca denenmesine rağmen başarılı olmayan bu tür asimilasyon çalışmaları yine sonuç vermeyecektir. Dindar halkımız dini değerleri ile alay eden bu tür etkinliklere fırsat vermeyip teveccüh göstermeyecektir. Ayrıca bölgenin o kadar ekonomik ve sosyal sorunları varken devlet tiyatrolarında devlet eliyle böylesi oyunların teşvik edilmesi, mevcut sistemin ve açılımın aslında asimilasyondan ve dejenerasyon çalışmalarında başka bir şey olmadığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Birileri eğer bölge halkına yardımcı olmak istiyorsa bölge halkının dini değerleriyle alay edecek, onu hafife alacak etkinliklere imza atmadan yardımcı olmak istiyorlarsa olsunlar. Aksi taktirde gölge etmesinler, başka ihsan istemez…

Dua ile..

NOT: Bu tür çirkef etkinliklerin iptal edilmesinde medyanın gücü azımsanmayacak kadar çoktur. Doğru Haber ailesi olarak her zaman ki gibi bu konu üzerinde durursak inşaAllah bu iki etkinlikte iptal edilecektir...