Zalim Esad`ın bir yılı aşan zulmü her geçen gün şiddetini artırmaktadır. Suriye`de yaşanan zulmün olumsuz etkileri sadece Suriye sınırları içerisinde kalmadı. Suriye`de zalim Esad tarafından işlenen zulüm aynı zamanda Suriye dışındaki Müslümanlar arasına da nifak tohumları ekti.

Müslümanlardan kimi açıkça yapılan zulme karşı durup tepkilerini her ortamda dile getirdi. Kimi ÖSO ve diğer sol grupların yaptıkları mücadelenin net olmamasından dolayı Suriye konusunda konuşmamayı tercih etti. Kimileri de İran`ın Esad`a destek vermesini yapılan zulümlerden daha fazla ön plana çıkararak Suriye üzerinden İran`ı vurdu.

Suriye üzerinden İran`ı vurmak isteyenler "Kahrolsun Esad`dan" çok "Kahrolsun İran" sloganlarıyla İran`ı hedef tahtasına koyarak, adeta İran`da yaşayan halkın tamamını tekfir ve tekzip ettiler. İran`ı hedef tahtasına koyanlar sanki yıllardır İran`ın bir açığını bekliyormuş gibi bulduklarını zannettikleri bu açıktan saldırmaya başladılar.

İran`da yaşayan halkın Şii de olsa Müslüman olduklarını unutanlar neden İran`a attıkları kadar ABD`ye ve terör devleti israil`e atmıyor? ABD ve israil`in bugüne kadar Müslümanlara yaptığı zulümler gündeme getirilse eleştiri sırası İran`a gelmez herhalde...

İran`ı gündeme getirerek bu yaşananların asıl müsebbibi olan ABD ve israil`i adeta unutturan bu zihniyet, acaba Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin diyen Allah (cc)`ın emrinden be haber midir? İran ne kadar kötü olursa olsun ABD ve israil`in yaptığı zulümleri örtmek için bir perde olmamalıdır. İran`ı ön plana çıkarmak ABD ve israil`in yaptıklarına perde çekmekten başka bir şey değildir.

Suriye konusu gündeme geldiğinden bu yana muhalifleri destekleyen farklı gruplar ağız birliği yaparak Suriye üzerinden İran`ı vurmayı farz-ı `ayn görerek hareket ediyorlar. Adeta bunun için görevlendirilmiş gibi ümmetin yıllardır kanayan yarası Şii-Sünni çatışmasını tekrar onarılamaz hale getiriyorlar.

Hz. Ebubekir (ra), "Biz bir haramı işlememek için kırk tane helalden vazgeçerdik" buyuruyor. Suriye üzerinden İran`ı vuranlar neden acaba kardeşlerinin etini yemek yerine kırk tane helalden vazgeçmiyor da kardeşlerinin etini yemeyi tercih ediyor?

ELEŞTİRİLERİMİZ NASIL OLMALI?

Bir İslam aliminin de dediği gibi "İslam davasına hizmet etmeyenlerin eleştiriye hakları yoktur. İslam`da eleştiri yanlışa karşı doğruyu orta yere sermekle olur." Eleştiri yapma hakkına sahip olabilmek için İslam davasına hizmet şarttır. İslam davası için mücadele göstermeyip, masa başında eleştiri yapanlar nifak tohumlarını yeşertmekten başka bir şey yapmış olmaz.

Eleştirilerimiz yapıcı olmalıdır. İslam`a ve İslam kardeşliğine zarar verecek kadar sert ve yıkıcı olmamalıdır. Hiçbir insan eleştirilemez diye bir kaide yoktur. Fakat bunu yaparken seviyeli davranmak her Müslüman için elzemdir. Aksi halde eleştirilerimiz onarılmaz yaraların açılmasına sebep olur.

Eleştiri yaparken muhatabımızın da Müslüman olduğunu unutmayıp, mezhep ve grup taassupçuluğu yapmadan yapıcı eleştiriler yapılmalıdır.

Herkes gibi elbette İran`da eleştirilebilir. Fakat İran kafir bir devlet gibi değil Müslüman bir devlet gibi eleştirilmelidir. Müslüman bir devlett d olsa sonuçta insanlar tarafından yönetilen bir devlettir. İnsanın olduğu her yerde de yanlışın olabileceği unutulmamalıdır. Eleştirinin dozu da buna göre ayarlanmalıdır. On tane iyi haslete sahip olan bir devletin beş tane yanlışı varsa bu beş yanlış için on tane iyi haslet görmezlikten gelinmemelidir.

FİTNE UYUYOR, UYANDIRANA LANET OLSUN!


Allah Resulü (sav), fitneyi uyandıranlara lanet ediyor. Bugün batılı terör devletlerinin en büyük hedefi Müslümanlar arasına fitne koyup onları parçalamaktır. Zaten paramparça olan ümmet, Suriye`de yaşananlarla beraber daha fazla birbirinden kopmaya başladı.

Başından beri BM, ABD ve israil`in Suriye konusunu uzaktan seyretmeleri ümmetin arasına fitne koymaya çalıştıklarının bir göstergesidir. Aksi halde maymun iştahlı olan bu devletler hele bir de kendilerine her fırsatta karşı gelen Esad`ın bu halini görünce müdahil olmaması düşündürücü değil mi? Irak`a, Afganistan`a giren ABD, neden Suriye konusunda sessiz kalıyor? Bunları iyi tahlil etmek gerekir...

Fitnenin uyanması için öncelikle Şii-Sünni çatışmasını çıkararak İran`ı yalnızlaştırmayı hedefleyen batı, bu şekilde başından beri hazmedemediği İran devriminin intikamını almaya çalışacaktır. Her fırsatta İran`a savaş açacağını ifade eden israil, Suriye`de yaşananlardan sonra bu isteğini daha da sıklaştırmaktadır. Buda batının niyetini açıkça ortaya koymaktadır...

Batı tarafından gerçekleştirilen bu fitneye Müslümanlar İran`ı hedef tahtasına koyarak ortak olmamalıdır. Aksi halde batının kırk yıldır gerçekleştirmek istediği hedefe ulaşmasında yardımcı olmuş olurlar...

Allah bütün Müslümanlara hak ile batılı birbirinden ayıracak bir Feraset versin. Amin

Dua ile wesselam...