Allah (cc) Kuran`ı Kerim`de insanları çeşitli kabiliyetlerle beraber yarattığını ifade etmektedir. Her insan ötekinden farklı olarak donatılmıştır. Mutlak manada hiçbir insan diğerinin aynısı olmaz/olamaz.

Farklı kabiliyetlere sahip olan insandan istenen, kabiliyetleri doğrultusunda Allah`ın davasına hizmet etmektir. Yani kabiliyetlerini Allah`ın razı olacağı bir alanda sergilemesidir. Bu gerçekleştirilirken de herkesten gücünün yettiği kadarını yapması istenir.

Bakara suresinin sonlarında Allah`ın kula taşıyamayacağı yükü yüklemeyeceği ifade edilir. Herkese taşıyacağı yükü yükleyen Allah (cc), bu yükün hakkının verilmesini ister.

Sahabeden ihtiyar siyah bir kadın Allah Resulünün yanına gelerek; "Ey Allah`ın Resulü, insanlar dine hizmet ederek hayırlar kazanıyor. Ben ise ihtiyar bir kadınım. Elimden çok iş gelmez. Eğer müsaade edersen ben de mescidi temizleyerek hayır kazanmak istiyorum” der. Allah Resulü kadının isteğini kabul eder. Kadın da haftada bir gün gelerek mescidi temizler. Bir süre geçtikten sonra mescidi eskisi gibi temiz görmeyen Allah Resulü, sahabelere "siyah kadın nerededir? Diye sorar. Sahabeler; "Ey Allah`ın Resulü o kadın birkaç gün önce vefat etti” dertler. Allah Resulü kadının kabrini sorarak kabrine gider ve ona hayır dua da bulunur.

Sahabeler kabiliyetleri doğrultusunda güçlerinin yettiği kadar İslam davasına hizmet etmekten geri adım atmamışlarıdır.

Mus`ab b. Umeyr, savaşlarda düşmanın kalbine korku salarak kabiliyetini göstermiş ve bunu yapmak için bir an olsun geri durmamıştır.

Bilal-i Habeşi müezzinlik vazifesini Peygamber Efendimiz hayatta olduğu müddetçe bırakmamış ve bunu yapmaktan şikâyetçi olmamıştır.

Kab b. Malik, Mus`ab b. Umeyr kadar savaşamasa da şiirleri ile düşmanı hicvetmiştir. O da yetenekleri doğrultusunda İslam`a hizmet etmiştir.

Übey b. Ka`b, Kuran`ı Kerim`i en güzel okuyan sahabelerdendi. O güzel sesiyle Kuran`ı okuyarak mü`minlerin kalplerini okşardı ve gözyaşlarına boğardı. Ka`b hayatının sonuna kadar bu özelliği ile ön plana çıkmış ve kabiliyetini İslam`a adamıştır.

"Allah, hakkı Ömer`in diline ve kalbine koydu." Buyuran Allah Resulünün dört halifesinden biri olan Hz. Ömer, isabetli kararları ile Allah Resulüne yardımcı olmuştur.

Görüldüğü gibi her sahabe birbirinden farklı olan yeteneklerini İslam`a hizmet için kullanmıştır. Yetenekleri farklı olmasına rağmen bütün sahabelerin amacı birdir, ‘İslam`a Hizmet`… Araçlar faklı olsa da amaçların bir olması neticeyi de aynı kılmaktadır.

Yetenekleri doğrultusunda İslam`a hizmet eden ve bunu yapmaktan geri durmayan her kul -inşaAllah- Allah Resulü ile Kevser havuzunun başında toplanacaktır.

Buradaki en ince ayrıntı yeteneklerimizin farkında olmak ve bu yetenekleri Allah (cc)`ın razı olacağı bir şekilde İslam davası yolunda kullanmaktır.

Herkes gücünün yettiği kadarı ile İslam davasına hizmet ederse, İslam`ın geleceği daha da güzelleşecektir.

Yeteneklerini İslam davasına hizmet etmek için kullanan tüm Mü`min ve Mü`minelere selam olsun…