Hz. Yusuf (as)`un hayatı bizler için ibretlik meselelerle doludur. Hz. Yusuf (as)`un hayatı dikkatlice incelendiğinde hayatı boyunca gömleği ile ilgili olarak üç imtihan geçirmiştir. Bunlardan birincisi kuyuya atıldığında kardeşleri O`nun gömleğini çıkarıp başka bir hayvanın kanı ile boyandıktan sonra babaları Hz. Yakub (as)` a gönderilmesi, ikinci olarak; Züleyha`nın çirkin davetine karşı çıkması ve onun odasından ayrılırken gömleğinin arkadan yırtılması, üçüncü olarak ise; Yakup (as), oğlu Hz. Yusuf (as)`un hasretinden gözlerine akların düşmesinin ardından Hz. Yusuf (as)`un gömleğini göndererek babasının gözlerini iyileştirmesidir.


Hz. Yusuf (as), gömleği ile geçirmiş olduğu bu imtihanları göz önüne alarak bir değerlendirme yapacak olursak; gömlek/elbise insanın avret yerlerini setreden bir malzemedir. İnsanoğlu ile beraber emredilen setretme, kıyametin kopacağı ana kadar da Müslümanlar için birer emir olarak kalacaktır. Elbise aynı zaman da iffetin bir sembolüdür. Elbiseye bürünerek avret yerlerini örtenler bir nebze iffetlerini muhafaza etmiş olurlar. İffetsizlik tabiri, avret yerlerini açmaktan utanmayan, AR perdesi yırtılmış insanlar için kullanılır.


Müslüman bayanlar erkeklerden ayrı olarak /fitne zamanları hariç/ yüzleri ve ellerinin dışında her yerlerini örtmekle mükelleftirler. Her emir ve yasakta olduğu gibi bu emri yerine getirmek isteyen Müslüman bacılar, çeşitli sıkıntılara/baskılara maruz kalacaklardır. Bu tarihin bütün dönemlerinde var olan bir gerçektir.
Küfür sistemi özellikle Müslüman ailelerin yapısını bozmak için büyük bir mücadele sergilemektedir. Bunu yaparken de işe kadınlardan başlamaktadır. Kadınları örtüsüzlüğe teşvik ederek onların ar perdesini yırtıp, annelik kurumunu ortadan kaldırarak yıllardır gerçekleştirmek istedikleri temel amacı gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bu amacı gerçekleştirmeye çalışırlarken önlerinde Hz. Yusuf (as) misali iffet gömleğine sığınmış bacılarımız art niyetli insanların saldırısına maruz kalıyorlar. Gaziantep`te gerçekleşen saldırılar gibi...


İffet abidesi bacılarımız bu örtü görevini yerine getirilerken tıpkı Hz. Yusuf (as)`un kardeşlerinin yaptığı gibi ihanetlere de maruz kalabilirler. Bu ihanet dolaylı yollarla /tesettürü Allah`ın emrettiği gibi değil de nefislerinin istediği gibi örtenler/ olduğu gibi direkte /örtüsüzlüğü hayat felsefesi haline getirmiş ve bunu teşvik eden sözde Müslümanlar/ olabilir. Bu ihanetler Allah`ın emrini yerine getiren bacılarımızı asla örtünün aslını uygulamaktan vazgeçirmemelidir. İnşaAllah da vazgeçirmeyecektir...


Örtüsüne bürünmüş zamanın Zeynep`i bacılarımız her türlü makam ve mevki teklifine/teşvikine rağmen bu emri ifa etmekten geri adım atmamalıdır. Hz. Yusuf (as), misali gelen iğrenç teklifi ellerinin tersi ile itip, "Günah işlemekten Allah`a sığınırım" demelidir. Dünyalık hiçbir makam Allah`ın emrini yerine getirmekten kıymetli değildir. Her bacımız "Örtüsüz ASLA!" sloganını dilinden düşürmeyip, dünyalık makamlar için örtüsüzlüğü teşvik edenlerin karşısında durmalıdır. Hiçbir kariyer annelik duygusunun önüne geçemez/geçmemelidir. Her bacımız bu kutsal görevi (anneliği) dünyalık mevki ve makama değiştirmemelidir.


Örtüsüne/iffetine sahip çıkan her bacımız Hz. Yusuf (as)`un gömleğinin babası Hz. Yakup (as)`un gözlerine düşen ak`a şifa olduğu gibi toplumun kanayan yarası iffetsizliğe şifa olacaktır. Asırlardır kafir sistemin asimile etmeye çalıştığı Müslüman topluluğun dejenere olmasına engel olacaktır. Şeytani her türlü planın önüne geçerek planlarını başlarına yıkacaktır.


Ayrıca Gaziantep`te olduğu gibi ülkenin çeşitli yerlerinde örtülerine sahip çıktığı için baskılara maruz kalan küçük Meryemlere sahip çıkarak onların yalnız olmadığını onları destekleyen binlerce iffet abidesi ablalarının olduğunu göstermeleri lazımdır. Örtüsüzlüğü teşvik edenlerin çalışmalarına karşı "örtüye/örtüne sahip çık" sloganı ile gaflet halindeki bayanları da gaflet uykusundan uyanmaları için gece-gündüz demeden çalışmaları, gayret etmeleri lazımdır.
Örtüsüne sahip çıkan iffet abidesi bacılarımıza selam olsun...

Dua ile...