Müslüman kadının ziyneti olan tesettür, toplum içinde birçok tehlikeden kurtulmasına sebep olan bir kalkan niteliğindedir. Kadının şahsiyetinin değerini yüceltirken, tesettüre riayet etmekle iffet ve asaletini güçlendirmekte ve bu kimlikle mesajını gerekli yerlere iletebilme imkanına kavuşmaktadır. Her ne kadar Batı kültür ve anlayışı Müslüman kadının tesettürünü doğrudan hedef haline getirse de tesettür; kadınları sınırlandıran unsur olarak nitelendirilse de, Müslüman kadın Allah Teala`nın tesettür emrine bağlılığı iftihar sayıp İslam`ın bu değerli mirasını fiili olarak uygulayarak sahip çıkmakta, engelleyicilerin yasakçıların ve kara propagandalarla küçük düşürenlerin çağrılarını hiç hükmünde sayıp bu onurlu kültürü toplumda yaygınlaştırmak için çabalamaktadır.
Ahlaki ve toplumsal yozlaşmalara ve bozulmalara karşı büyük bir set görevi gören tesettür, İslam toplumunun koruyucu sigortasıdır. Allah Teala`nın tesettür emrine uyan Müslüman kadın ve kızlar hem kendilerini güvene almakta hem de toplumsal güvenliğin oluşmasına öncülük etmektedir. Tesettürün bu koruyuculuğu ve toplumu sağlıklı hale dönüştürme özelliği tarih boyunca bir hakikat olarak ispatlanmıştır.
Tesettür, Müslüman kadının vakarının sembolü olarak diğerlerinin onunla irtibatına da yön vermektedir. Sosyologların bu alandaki araştırmalarının neticeleri, Müslüman kadınların tesettürünün, erkeklerin onlarla irtibat şeklini tayin ettiğini ortaya koymaktadır. Erkekler genellikle tesettürlü kadınlarla irtibat kurduklarında onlara karşı edepli davranmak için çabalar, ellerinden geldiğince saygılı davranırlar.
Tesettürün temeli aile içinden atılmalı ve gittikçe geliştirilmelidir. Zira aile şahsın kişiliğini şekillendiren en önemli alandır. Çocuğun İslami değerlerden haberdar olması, kavraması ve bu alandaki sorumluluklarını icraya yönelmesi öncelikle ailenin görevidir. Ardından İslami oluşumların İslami temele sahip çocuklara el atıp geliştirmeleri gerekir. Bu alanda faaliyet yürüten sorumluluk sahibi Müslümanlar yaygın ve etkin programlarla Müslüman çocukları uygun ortamlarda geliştirmelidir. Müslüman kız ve kadınların en önemli sorumluluğu olan tesettür bu değerler sınıfından olup, Müslüman kız ve kadınların şahsiyetinde derin bir nüfuza sahip olması için gerekli bilinç kazandırılmalıdır.
Tesettür, özellikle de çarşaf, Müslüman kadınlar için bir engel değil aksine onların toplumsal faaliyetlere yönelmelerinin önünü açan bir kilit konumundadır. Müslüman kadınların toplumda görev almaları, asalet ve vakarlarının korunması tesettüre riayet etmeleriyle mümkündür. İslami tesettür sadece Müslüman kadını örten bir kumaş parçası değil, aynı zamanda İslami kültürün yansıması olup Müslüman kadın bedenini kuşatarak mesajını topluma ulaştırma imkânına sahiptir. Bu mesajın en önemli yönü tesettürün kadınlara kazandırdığı değer ve kerametin başka kadınlarda etkiye yol açmasıdır.
“Tesettür” ve “iffet” iki ayrı kavram olduğu halde ortak zeminde buluşurlar. İkisinin bir arada bulunmasıyla kadının örtüsü tesettür değeri kazanır. Birlikte olmaları neticesinde tesettüre riayet etmenin beklenen sonuçlarına ulaşılabilir. Tesettür, men etme ve engelleme işleminde dışsal bir görev üstlenirken iffet, men ve engellemede deruni bir görev üstlenir. Çünkü iffet içle ilgili yani insan tabiatıyla ilgili deruni bir özelliktir. Zahirin batına etkisi, batının da zahire etkisi insanın özelliklerindendir. Tesettür ve örtü zahiri, iffet ise insanın batıni yönü ile ilgilidir. İkisinin ilişkisi hükmedici bir etkinin oluşmasına yol açar. Bu karşılıklı etki hem dışsal olarak hem de içsel olarak İslami tesettürün korunmasında kendini gösterir. Bununla birlikte Müslüman kadının şahsiyetinde ve İslami tesettürü muhafazada oluşturduğu etki sadece zahiri değil bütün boyutları kapsamaktadır.
Şüphe yok ki aile bağlarının güçlenmesine sebep olan ve eşlerin arasındaki irtibatın gelişmesine yol açan her etken aile ocağının faydasına olup bunun yaşatılması için çalışılmalıdır. Eşler arasındaki ilişkilerin gevşemesine sebep olan, soğukluğa yol açan ve ailesel hayata zarar veren etkenlere karşı çıkıp bunlarla mücadele edilmelidir. Buna göre tesettüre riayet, aile ocağının güçlenmesine yol açmakta ve vakar ruhunun oluşmasına sebebiyet vermektedir. Aileyi güçlü bağlarla birbirine bağlayan tesettürün yaşatılması akıl sahibi eşler için zaruret halini almıyor mu?
Tesettür ve iffete riayet edilmesi durumunda İslam dini, kadının ilmi ya da toplumsal faaliyetlere katılmasını engellemez. İlmi farz kılan İslam, kadını istisna edip bu çerçevenin dışına çıkarmaz. Ancak ortam uygunsa ve Müslüman kadın tesettürüne riayet ediyorsa önüne engel konulmaz. Burada önemli olan kadının şahsiyetinin ve vakarının korunmasıdır. Zaten İslam boş oturmayı ve ataleti yasaklamaktadır. Bunlar Müslümanların özelliği değildir. Mensuplarının sürekli gelişim halinde olmasını isteyen İslam, kemale doğru adım adım yol almalarını ister.
Tesettür, Allah Teala`nın kadın cinsine bahşettiği, şahsiyet ve vakarını koruyan en büyük hediyelerindendir. Tesettürün anlamını idrak edebilenler, Allah Teala`nın tesettür emriyle kadınlara şefkat edip büyük bir hazineyi armağan olarak sunduğunu anlarlar. Tesettür, kadının en kıymetli ziynetinden daha büyük değere sahip olup hayatının sigortasıdır.