Müslüman kadının namazının sahih olmasının şartıu tesettüre riayet etmesiyle doğrudan ilgilidir. İnsanların zihinlerinden geçenleri ve niyetleri dahil her şeylerini bilen Allah Teala`nın, kadınların kendi huzurunda tesettürlü olmasına herhangi bir ihtiyacı mı var, gibi bir soru akılları kurcalayabilir.
Allah Teâlâ`nın kadınlara namahrem olduğu, toplumdaki yabancı erkeklerin ise mahrem olduğu söylenebilir mi? Oysa günün modasını takip eden ve tesettüre riayet etmeyen Müslüman kadınlar, Allah`ın huzurunda örtünmeye gayret etmekle birlikte tamamıyla örtülü olmaları gerekirken namahremlere karşı aynı ihtimamı göstermediklerinden ve tesettüre riayet etmediklerinden yukarıdaki soruyu cevaplamalıdırlar.
Tesettürün namaz ile ilgili felsefesi ve dayandığı sırlar dikkatli bir bakışla kavranabilir. Bütün ibadetler, özellikle de namaz insan için bir öğretim ve terbiye yöntemi olmakla birlikte Allah Teâlâ`ya daha fazla yakınlaşma ve ebedi hayata hazırlık olup kadınların namazlarında tesettüre kâmilen riayet etmeleri bir eğitim ve kulluk görevi, iffetli kişiliğinin de göstergesidir. Namazla bu noktayı yakalayan Müslüman kadın ve kızlar namaz dışında toplumdaki namahremlerin bulunduğu ortamlarda da aynı şekilde örtünüp iffetli kişiliklerini ortaya koymalıdır. Namaz dışındaki tesettüre de namazdaki kadar önem verilmelidir. Yani namazda bedeni tesettürle örmeye sevk eden kulluk ruhu, namaz dışında namahremlerin bulunduğu ortamlarda da aynı duyarlılıkla tesettüre yönlendirmelidir. Zira namaz insan için en önemli öğrenim mektebi olduğundan bu mektepten geçen Müslüman şahsın namaz dışındaki hayatı da namazdaki gibi Allah`a kulluk eksenli olmalıdır.
Aynı zamanda imanın, ilahi ve insani takvanın eğitim alanı olan namaz, iffet ve tesettürle kâmil hale gelmektedir. İslam dininin melekûti yüzü olan namaz aynı zamanda hakikatin yansıması, ilahi öğretinin aynasıdır. Allah Teala, bütün önemli kuralları, dünya ve ahiret saadetinin ve hayatın manevi ahlakının yolunu temin eden kanunları icmalen veya tafsilen namazda zikretmiştir.
Namaz ibadetinin hikmet ve sırrı, kadının beden hatlarını belli eden dar veya ince elbise giymesi mekruh; bildiği halde bedeninin bir kısmını açığa çıkarması namazını da batıl kılar. Kadınların ahlaka aykırı hareketleri, cahili dönemde olduğu gibi namahremlerin bulunduğu yerde saçlarını ya da bedenlerinin bir kısmını ortaya çıkarmaları haram olup İslam tarafından red edilmiştir. Namaz İslam`ın kimliği ve dinin göstergesi olduğundan, avretin riayet edilmediği namaz Allah Teala tarafından kabul edilmez. İslam`ın uygun gördüğü tesettüre riayet etmeyen kadınlar, Allah`ın emirlerini çiğnediklerinden Allah Teala`nın rızası çerçevesinin dışına çıkarlar.
İslam, namazda kadınların iffetlice tesettüre riayet etmelerini istediği gibi, hayatın bütün alanlarında namahremlerin bulunduğu yerlerde tesettürlü davranma gerekliliği ortaya koyar. Bununla birlikte kadının iffetlice tesettüre riayet gerçeği, hak peşinde olma şiarının göstergesidir. Aynı şekilde cahili hayata karşı büyük bir feryat niteliğindedir. Zira İslami tesettüre riayet etmeyen Müslüman kadınlar, ya tesettürün namazda farz olmadığını kabul edip onsuz namaz kılacaklar ya da Allah Teala`yı namahrem, toplumdaki erkekleri ise mahrem kabul edecekler. Onların bu konudaki cevapları dini anlayışlarına ve hakikati kavrayışlarına bağlıdır. Gerçekten hakikate talip iseler, tesettür gerçeğinin ortaya çıkmasıyla, nasuh bir şekilde tövbe etmeli ve kıymetli hazinelerini tesettürün ve iffetin değerli sedefi içinde saklamalıdırlar. Bunun dışında namazlarının Allah Teala katında bir değeri olmayacak. Çünkü namazın faydalı olmasının göstergesi kılan günahlardan ve pisliklerden temizlemesidir.
Konuyla ilgili Hz. Peygamber (sav) söyle buyururlar: “Birinin namazı onu kötülüklerden ve günahlardan alıkoymuyorsa, namazdan hiçbir fayda elde etmediği gibi onunla Allah`tan uzaklaşır”
Namaza verilen önem diğer amellere verilen önemi de ortaya koyar. Namazın beş vakit olarak kılınması, insanda ihlas ruhunu diriltir. Bu iş diğer amellerin de hulusu kalp ile Allah`a yakınlaşmasına sebep olur.
Müslüman kadınlar namazın sırlarından birini oluşturan tesettürü hakkıyla yerine getirirlerse, namazın devamı olan hayatın diğer alanlarında da iffete ve tesettüre riayet etmeye çalışırlar. İbadet anları ve diğer anlarıyla bir bütün olan hayatta hiçbir zaman İslam`a uygun olmayan yaşantıya göz yummazlar.