Tesettür mücadelesi veren bacılarımızın haklı direnişlerine dualarımızla destek vermek için çabalarken en ön saflarda yer almayı, onlarla birlikte saf tutup direnmeyi, en tabii ve insani hakkımız olan örtümüzle okuma ve yaşama arzumuzu her platformda dile getirmek için can atardık.
Şükürler olsun ki Allah Teâla dualarımızı kabul edip bu arzumuzun gerçekleşmesinin yolunu açtı. Böylece kendimizi tesettür mücadelesinin en ön safında gördük. Yıllardır arzuladığımız tesettür mücadelesi bir diriliş dalgası gibi toplumumuzu kuşatmaya başladı.
Erkek olsun, kadın olsun ülke çapında kardeşlerimizin yorulma bilmez çabaları tesettür mücadelesinin renkli geçmesine ve bereketli meyveler vermesine yol açmaktadır. Bu doğrultuda cepheler tamamen netleşmeye başladı. Farklı şekillerde ve değişik platformlarda devam eden mücadele her geçen gün yeni yeni kazanımlarla varlığını sürdürmektedir.
Tesettür kampanyasının rüzgârının Ramazan meltemiyle buluşmasıyla atılan adımlar olgun meyvelerle karşılık buluyor. İşte bu aşamada adımlarımızı bereketlendirecek ve bizi başarıya ulaştıracak tecrübelerden istifade etmek için çabalamanın tam zamanı.
Resul-i Ekrem (sav)`in mücadele hayatını incelediğimiz zaman, sadece tebliğinin ilk başlarında akrabalarını toplayıp topluca davet ettiğini, bunun dışında yıllarca devam eden tebliğ faaliyetlerinin tümünde insanlarla birebir ilgilenip tek tek davet ettiğini görmekteyiz. Kâbe`nin önünde topluca oturan müşriklerle karşılaştığı zaman, bunu bir fırsat bilip önlerine geçip mesajını sunmaya çalışmıyordu.
Toplu çağrının fazlaca etkisinin olmayacağı, ancak o topluluğun içindeki insanlarla birebir ilgilenmenin daha köklü ve kalıcı sonuçlar doğuracağı düşüncesiyle tebliğini birebir yürütüyordu. Resul-i Ekrem (sav)`in birebir tebliği, kalpleri taştan katı Mekke müşrik toplumunda insanların çözülmelerine, hakkı kucaklamalarına ve İslam`ın sarsılmaz bireyleri olmalarına yol açıyordu.
Faaliyetlerimizi Resul-i Ekrem (sav)`in faaliyetleriyle karşılaştırdığımız zaman, işimizin çok daha kolay olduğunu görüyoruz. Öncelikle hitap ettiğimiz toplum Müslüman bir toplum. Çağırdığımız İslam`a ve davet ettiğimiz tesettüre çoğunlukla bir tepki ve düşmanlıkları yok. Çoğunlukla etraftaki farklı cereyanlar ve sistemin dayatmaları sonucu tesettürden uzaklaşılmış. Birebir ilgilenilince, tesettürün Müslümanların hayatındaki önemi ve Allah`ın emri olduğu uygun dil ve yöntemle anlatılınca, insanlarımızın ikna olmaması ve yüreklerini bize açmaması için hiçbir sebep kalmayacak.
Tesettür kampanyasını hakkıyla yürüttüğümüz, insanlarla birebir ilgilenip tesettüre bürünmelerini engelleyen bağları gevşettiğimiz ve kopardığımız zaman büyük değişikliklerle karşılaşacağız. Kardeşlerimizin yoğun çalışmaları ve insanlarla birebir ilgilenmeleriyle toplumumuzun kabuğu değişecek.
Tesettürün yoğunlaşması ve yaygınlaşmasıyla toplumdaki değişim yasaklarda direten yasakçıların kuşatılmasına sebep olacak. Halkın isteği karşısında tutunamayıp geri adım atacak ve yasaklardan vazgeçmek zorunda kalacaklar.
İşte sıkıntıların ve yasakların son bulmasının biricik yolu yorulma bilmez çabalarımızdan geçmektedir. Bütün güzellikler mayası azimli çalışmalarımızda saklıdır. Yıllardır arzusuyla tutuştuğumuz bu güzel tesettür mevsimini ve bu altın tesettür kampanyasını hakkıyla icra ettiğimiz, tebliği asıl vazifemiz olarak algılayıp insanlara birebir giderek hakikati anlattığımız zaman en sert ve katı düşüncedekilerin kalpleri bile yumuşayacak, insanlarımızın yıllardır tesettürden dolayı çektiği sıkıntılar bir bir sona erecek.
Öyleyse insanlarımızı hakikate ve tesettüre yönlendirmede başarılı olmanın tek geçerli yolu insanlarla birebir ilgilenip hakikatten haberdar etmektir. Halkımızın kimliğiyle buluşması ve harap edilen yönlerinin onarılması için çabalayan mimarlar olarak atıl ve boşta harcanacak her saniye sırtımıza kambur gibi yapışacak ve büyük zararların oluşmasına yol açacak.
Oysa dolu dolu geçirdiğimiz ve birebir anlatıp hakikate çağırmak için harcadığımız her saniye güzel gelişmelerin, hayra yönlendirmelerin ve toplumumuzda tesettürü yaygınlaştırmanın bereketli tohumlarına dönüşecek…
Meryem Başak - Doğruhaber