İlk olarak “İfk olayı” ile iftiraya uğramıştı Hz. Resul-i Ekrem (sav) ve pak eşlerinden Hz. Ayşe (ra) anamız! Olay bugün olduğu gibi gayretli Müslümanlara acı vermişti. Ancak Allah Teâlâ, bu çirkin iftira için “Onu siz kendiniz için bir şer sanmayınız. Belki o, sizin için bir hayırdır…” buyuruyordu. Bununla yalancıların çirkin yüzü ortaya çıkmıştı. Ancak, olayın hikmetlerinden bir kısmını bugün daha iyi anlayabiliyoruz.
Bugünkü Batı, teknolojide ilerledikçe ahlakta geriliyor. Toplumun derununa uzanan yozlaşma ölümcül bir hastalık gibi hayatı zorluyor. Bu derin yarayı tedavi edecek reçete bulunamıyor. Sıkıntı içinde çırpınan Batı insanlarından arayış içine girip İslam`la buluşabilenler derin bir nefes alıp adeta yeniden doğuyorlar.
İslam`a yoğun ilgi ve yöneliş Batının güç ve siyaset mahfillerinde büyük rahatsızlıklara neden oluyor. Batılı siyasetçiler halklarının İslam`a yönelişiyle medeniyetlerinin sarsılacağından korkuyorlar. İslam`a yönelik ilgiyi azaltmak ve halkın önüne setler çekmek için birçok alanda saldırılarda bulunuyorlar. Müslümanların kutsallarına ihanet ediyorlar. On dört asırdır tazeliğini ve taravetini koruyan kurtuluş mesajını insanlığa sunan Hz. Resul-i Ekrem (sav)`in nurani çehresini yalan ve iftiralarla karalamaya çalışıyorlar. İslam`ı kan ve vahşetle aynı karede gösterip insanları ürkütmeyi amaçlıyorlar. Bütün çabalarına rağmen tökezlemeye başlıyorlar. “İfk Olayı” gibi yalan ve iftiralar çehrelerini apaçık ortaya koyarken hesapları bir bir bozuluyor. Onlar saldırdıkça insanların İslam`a ilgi ve yönelişleri daha fazla artıyor. Son yıllarda İslam`a ilginin arttığına dikkat çeken Batılı bazı düşünürler, fazla da uzun olmayan bir gelecekte Avrupa nüfusunun çoğunu Müslümanların oluşturacağını ileri sürmek zorunda kalıyorlar.
İslam`ın manevi ve irfani gücü Batı toplumunun susamış ruhuna güçlü bir maneviyat rüzgârı gibi çarparak insanları cezp edip Hz. Nuh (as)`ın gemisi gibi kurtarıcı vazifesi görebilir. Gelişmelerden Batılı siyasetçilerin bunu iyi kavradıkları görülüyor. Saldırı ve ihanet projeleriyle İslam dininin nüfuzunun önüne geçmeye çalışıyorlar. Bütün bu çabaların İslam`a olan ilgiyi arttırması çılgınlaşmalarına ve yeni saldırılara geçmelerine yol açıyor.
Batılılar tarafından yapılan bir araştırmaya göre Güney Amerikalı olup İspanyolca konuşan ve Amerika`da yaşayan insanların son yıllarda İslam`a ciddi bir şekilde yöneldikleri görülmektedir. New York Times gazetesinin verdiği rakamlara göre son yıllarda Amerika`da yaşayan Latin Amerikalılardan en az 200 bini İslam`ı kabul etmiş bulunuyor. Haberin devamında New Jersey Eyaletinde bulunan Union şehrinde İspanyolca konuşan Müslümanlar tarafından Nors Hadson İslami Eğitim Merkezi kuruldu. Eğitim dilinin İspanyolca olduğu bu merkezde gençlere İslami bilgiler ve Kur`an eğitimi veriliyor. Bu sınıflara iştirak edenlerin yaklaşık % 35`ini Meksika, Küba, Dominik ve diğer Latin Amerikalıların oluşturduğu bildiriliyor. Bu merkezde İslam`la tanışan Latin Amerikalılar şehadet getirip İslam`ı kabul ediyorlar.
Son günlerde Amerika`da yayınlanan yıllık mahiyetindeki bir kitapta geçtiğine göre her yıl 100 binden fazla İngiliz İslam`la müşerref oluyor. Müslüman olanların çoğunu kadınlar oluşturuyor. Özellikle üniversite mezunu 20 ila 30 yaşları arasındaki genç kızların yoğun bir şekilde İslam`a yönelmeleri dikkatlerden kaçmıyor.
İslam`a yönelişin göze batacak derecede artış göstermesi üzerine Batıda yayınlanan birçok gazete konuyu gündeme taşımakta, Batılı siyasetçilerden gelişmelere çare bulmalarını istemektedir.
Christian Sience Monitor Gazetesi Amerika`da İslam`ı kabul edenlerin sayısının her geçen gün arttığını, Amerika`da yaşayan Latin Amerikalılar arasında İslam`ı kabul edenlerin yüzde 30`lara ulaştığını, bunların sayısının 200 binin üzerinde olduğunu haber vermektedir.
İşin ilginç yanı yaşanan gelişmelerden dolayı Vatikan`ın bile dünyada en fazla yayılan dinin İslam olduğunu itiraf etmek zorunda kalmasıdır. Vatikan kilisesi tarafından yayınlanan bir bildiriye göre, son bir yıl içinde İslam`ın büyük ilgi gördüğü, İslam dininin mensuplarının üç milyon fazlalıkla Hıristiyanları geçtiği bildirildi. Bütün bu veriler engellemelere rağmen Batı halklarının İslam`a gösterdikleri ilgiyi göstermesi bakımından önemlidir. Vatikan`ın bildirisinde dünyadaki Müslüman nüfus bir milyar 322 milyon olarak gösterilmekte, bu sayıyla Hıristiyan nüfustan üç milyon fazla olduğu bildirilmektedir.
Vatikan`ın bildirisine göre geçmiş yıllarda İslam aleyhinde yapılan yoğun kampanyalar ve Yahudilikle ilgili çok masraflı dev propagandalara rağmen İslam`a yöneliş baş döndürücü şekilde artmaktadır.
Batılıların İslam`ın kutsallarına saldırmalarının ve İslam güneşinin yeryüzünü kuşatan nurunu engelleme çalışmalarının ters teptiği, özellikle Batı insanının ilgisini çekme ve İslam`a yönlendirmekten başka işe yaramadığı görülmektedir. İslam`a saldırıların diğer bir sonucu ise gayretli Müslümanların kutsallarını savunma amacıyla aynı safları paylaşmalarına ve özlenen vahdet görüntülerine zemin hazırlamasıdır. Bütün bu gelişmeler, İslam güneşinin her geçen gün daha güçlü bir şekilde doğduğunu, bundan böyle yalan ve iftiraların engelleme gücünün kalmadığını ortaya koymaktadır.