Allah’ın adıyla..
Hamdlerin en güzeli O’nadır.. Salat ve selam Rasülü’ne (a.s.) ve O’nun sünnetine tabi olanların üzerine olsun..
Günümüz modern çağ teknoloji dünyası, hızlı bir şekilde hiç durmadan akıp gidiyor saatler, günler, haftalar… ve ömürler.. Toplumun her kesiminde bir koşuşturma var, büyük şehir merkezlerinde bu koşuşturmalar hızını daha da artırıyor.. Metropol kentlerde ise durum daha da vahim, bir gün 24 saatlik dilimden oluşmuyor adeta oralarda.. Sanki günü, saatleri yarı yarıya indirmişsiniz. Daha çocuk olmadan genç, gençliği yaşamadan olgun oluveriyorsunuz, zamanın ve ömrün bereketinden uzak çaresizce.. Bütün bu hengamede her şeyi üstünkörü yapma gibi bir hastalığın yaygınlaştığına şahit oluyorsunuz. Öğrenci öğrenciliğini, anne ve baba anne-babalığını, evlat evlatlığını.. İşçi işini, işveren kendi sorumluluğunu gereğiyle yapamaz duruma gelmiş.. Böyle olunca da küçükten büyüğe toplumun her bir kesiminin yaptığı işteki aksaklıklar kelebek etkisi misali bir sonrakine sirayet eder olmuş.. Farkında mısınız bilmiyorum ama şöyle bir dışarıya çıktığınızda şikayetlerin biri bin para.. Kimse ne kendi işinden memnun, ne toplumdaki işlerden..
Malum eğitim-öğretimin ilk haftasına da girmiş bulunduk.. Bu dönemin sonunda artık hepimiz biliyoruz ki karneyi alacak olan sadece çocuklar değil. Geniş bir yelpaze gibi düşünürsek eğitim öğretim dönemini bu yelpazede anne-babanın görevi, öğrencininkinden az değil. Öğretmenin görevi de velininkinden. Amirinden memuruna her bir vatandaşa düşecek sorumluluklar, görevler ve haklar var elbette.. Her birimize düşense bu noktada en iyisini yapmaya çalışmak.. Tam da burada Allah Rasulü’nden (a.s.) nakledilen bir hadis-i şerifi hatırlatmak isterim. Hz. Aişe’den nakledilen bu hadiste Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu görmekteyiz:
‘‘Aziz ve Celil olan Allah, birinizin, yaptığı işi en iyi şekilde yapmasını sever’’ (Taberani, Evsat).
Hadis-i şerifte işleri iyi yapmak anlamında ‘itkan’ kavramının kullanıldığını görmekteyiz ki bu kavram işi sağlam ve iyi yapmak anlamlarına gelmektedir. Tirmizi’de geçen başka bir rivayette ise ‘Allah her işte ihsanı emretmiştir’’ buyuran Hz. Peygamber (a.s.) burada da işleri sadece sağlam yapmakla kalmayıp güzel yapmamızı da emretmektedir. O halde kişi sorumlu olduğu bir işi hem sağlam yapmalı, hem de güzel bir şekilde yaparak o işe adeta zerafet katmalıdır.
Hadis-i şerifte geçen itkan kavramının bir ayet-i kerimede Allah’a nisbetle kullanılması ise dikkat çekmektedir. Neml suresinde geçen ayette:
‘‘Dağları görür, onların durduğunu sanırsın; oysa bulutlar gibi hareket ederler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın sanatıdır’’ (Neml:88).
Anlatıldığına göre bir Allah dostuna ‘Eğer senin elinde imkan olsaydı dünyayı nasıl yaratmak isterdin?’ diye sormuşlar. Allah dostu da hiç düşünmeden ‘Yaratıldığı gibi. Çünkü Allah ne yaratmışsa en güzel şekilde yaratmıştır’ diye cevap vermiştir. Kainatta her şeyi sağlam ve güzel bir şekilde yaratan (insanın eşsiz yaratılışı bunun en güzel ispatıdır) Allah, kullarından da işlerini sağlam ve güzel yapmasını beklemektedir.
O halde bu yeni eğitim-öğretim yılının başlangıcında dua ve temennimiz:
Hız çağının olumsuz etkilerinden uzak; tefekkürle, teenniyle, gayretle ve himmetle çalışıp..
İşini güzel ve sağlam yapan idareciler..
İşini güzel ve sağlam yapan veliler, anne-babalar..
İşini güzel ve sağlam yapan öğretmenler..
İşini güzel ve sağlam yapan öğrenciler.. olsun mu?
MERVE FİDAN ORHAN