Geçen haftaki yazımda, çevre örgüt ve devletlerin Kürdistan referandumuna karşı tepkilerini dile getirmiştim. Tabi 25 Eylül referandum tarihi yaklaştıkça, tepkilerin dozajı artmaktadır.
Hatta Türkiye bir adım öne geçerek, Silopi`de, sınırda tatbikat yapmaya başladı. İran “Sınırlarını kapatacağını” söyledi. Zaten PKK/PYD`nin tavrı belli. Amerika zamanlamanın pek uygun olmadığını belirtiyor. Irak ise bütün resmi kurumlarını referandumu engellemek için seferber etmiş durumdu.
İlginç değil mi? Birçok konuda anlaşamayan, hatta aralarında çatışma süren tarafların bu konuda anlaşıyor olmaları.
Peki, bu tavırlarının makul bir ölçüsü var mı? Mesela Ortadoğu`daki devletlerin kaçı İsrail ile ilişkili değil. Herkes kendi şahsi çıkarları doğrultusunda İsrail ile siyasi, ekonomik ve hatta askeri ilişkiler geliştirebiliyor. Üstelik İsrail`in referandumdan yana görünmesinin ardında hinlik olduğunu yine herkes biliyor.
Ama gelin işe başka bir taraftan yaklaşalım. Her nedense Kürtlerin bağımsızlık ile ilgili önerileri söz konusu olduğunda, Kürtlerin İsrail ile dost olduğu gündeme gelir ve bu hareketin İslam`a aykırı olduğu, ümmete zarar verdiğinden dem vurulur.
Oysaki Amerika ve Avrupa patentli kurulan ulus devletler, kendi varlıklarını hiç tartışma konusu etmezler. Kendilerine ulus devlet kurmak caiz ama gel gör ki yeryüzünde bu hak sadece Kürtlere haram.
Allah aşkına şapkamızı önümüze alıp, vicdan sahibi bireyler olarak düşünelim. Kürtler bu coğrafyaya sonradan mı geldiler? Onlar birilerinin toprağını mı işgal ettiler?
Herkes biliyor ki Kürtler bu coğrafyanın kadim topluluğudur. Tarihte geçmişi olmayan, ne idüğü belirsiz bazı krallık ve emirlikler devlet olabilmişken, Ortadoğu`da şu kadar nüfusa sahip Kürtler, neden devlet olamıyor?
İşte size bir formül. Gelin sizler kendi ulus devletlerinizi feshedin. İslam birliği adı altında kurulacak devletler topluluğuna katılın. Kürtler bu yapıdan ayrılırsa, hep birlikte onları ihanet etmekle suçlayalım.
Ama yok, hepiniz kendi devletlerinizi kurmuş ve ulusal bütün ihtiyaçlarınızı karşılıyorsunuz. Kürtler; “Biz de sizin gibi olalım” dediğinde, “Aman ha ümmetin bütünlüğü bozulur, fitne çıkar, İsrail sevinir” diyorsunuz. Yahu arkadaş hepiniz zaten İsrail ve bilumum emperyalist devletlerle göbekten bağlısınız ve birer ulus devletsiniz.
Sizlere bir şey hatırlatalım. Eğer o kadar çok İslami bir dert taşıyorsanız, biliniz ki Kürt haklarının en büyük garantisi bu dindir. Hem sizler İslam`ı Kürt haklarının önüne engel olarak takdim ederseniz, onları seküler yapılara teslim edersiniz. Her seferinde İslam bu insanların bağımsızlığına engel olarak gösterilirse, o zaman Kürtlerin İslam`dan uzaklaşma gibi bir sonuçla karşılaşmaları kaçınılmazdır.
PKK yıllardır bu mesajı Kürtlere vermeye çalışıyor. Özetle; “Eğer Kürtler Müslüman olmasaydı, bu güne kadar özgürlüklerini almış olurlardı. Kürtleri Arap, Fars ve Türklerle kardeş yapan en önemli unsur İslam`dır. Eğer İslam`ı ortadan kaldırabilirsek bu kardeşlik de ortadan kalkar.” diyorlar.
Bakın belirttiğimiz bu söylemle PKK ile aynı safta birleşiyorsunuz, haberiniz olsun. Hani samimi olmak lazım. Eğer söz konusu olan ulus devletse, zaten hepinizin bu türden devletleri var. Mesele İsrail`in Kürdistan`a taraf olması ise bu devletin ortadan kalkması için kılınız kıpırdamıyor. Demokrasi gibi bir derdiniz var ise zaten Barzani işi millete götürmeye çalışıyor. Yok, eğer Allah`ın şeriatıysa söz konusu olan, bütün milletleri Allah eşit bir şekilde yarattı ve Arap, Fars ve Türklere verdiği haklardan Kürtler mahrum değil.
Her seferinde Kürt hak ve makul isteklerinin önüne, İslam dinini koymaya çalışmayın. Çünkü bu hakları en çok bu din teminat altına alır.