Şanlıurfa HÜDA PAR İl Başkanı Emin Özaslan, kanaatimce Devlet kurumlarının ve özellikle Şanlıurfa milletvekillerinin yapması gereken önemli bir işi gerçekleştirmektedir. Özaslan, günlerdir yollarda, hemşehrilerinin mevsimlik işçi olarak çalıştığı beldeleri bir bir gezmekte ve gurbette çalışan işçilerin sorunlarını dile getirmektedir.

Geçen sene konu ile ilgili iki yazı yazmıştım. Bu hususu önemsiyorum. Çünkü konunun insani boyutları vardır. Özellikle Güneydoğu’dan gelen işçilerin, iş yaptıkları sahalarda çektikleri sıkıntılar başlı başına önemsenecek bir konudur. İşçilerin memleketlerinden çıkıp, çalıştıkları yerlere varana kadar geçen sürecin hepsinde, idarecilerin yapması gereken hususlar vardır.

Şöyle ki; bu işçiler memleketlerinden çıktıklarında, minibüslere veya kamyonetlere balık istifi ile yola çıkmakta ve Allah muhafaza bir kaza anında, ölüm riski hayli fazla durumlar yaşanmaktadır. Nitekim geçen yıl, 26/06/2020 tarihinde Konya’nın Yunak İlçesi sınırları içerisinde yaşanan bir trafik kazasında 7 kişi ölmüş, 12 kişi de yaralanmıştı. Sosyal medyaya düşen kaza görüntüleri yürek parçalayıcı idi. Ayrıca minibüsün kapasitesinin üstünde yolcu aldığı hemen göze çarpıyordu.

Tabi bu daha sorunun başlangıç kısmını oluşturuyor. Sonrasında mevsimlik işçilerin çalıştığı alanlarda yaşadığı problemler devam ediyor. Çalıştıkları tarlalara yakın yerlerde çadırlarda yaşayan bu insanlar, içler acısı hayat şartları ile muhatap oluyorlar.

Hemen hemen Nisan aylarında başlayan bu yolculuk, Orta Anadolu’da kış mevsiminin halen etkisini kaybetmediği bir zaman dilimine denk geliyor. Özellikle geceleri soğuk oluyor ve çoluk çocuk bütün aileler derme çatma bu çadırlarda kalıyorlar. Bu anlamda işçilerin her sene kullanabilecekleri konteynırlar temin edilebilir.

Tabi işin hijyen boyutu, yani banyo ve tuvalet sorunu da var. Çünkü işçilerin kaldıkları yerlerde maalesef bu ihtiyaç göz ardı edilmektedir. Tamamen ilkel koşullardaki yaşam şartlarına maruz kalan işçiler, kendi imkânları ile oluşturdukları seyyar tuvaletler ve genellikle bir çadır ile çevrili banyolar kullanmaktadırlar. Hani yatıp kalkacakları konteynırlar bir tarafa, bari tuvalet ve banyo olarak kullanabilecekleri seyyar yerler yapılsa, büyük bir ihtiyaç karşılanmış olur.

Ne yazık ki bulundukları il veya ilçe belediyeleri bu gibi ihtiyaçlardan kendilerini sorumlu görmüyorlar. Çoğu zaman ip gibi akan bir su musluğuna mahkûm olan işçiler, zar zor içebilecekleri kadar su temin edebilmektedirler. Bu hususta başvurdukları su idareleri ise teknik, yerel imkanlar ve mevzuatı bahane edip, genellikle olumlu bir adım atmamaktadırlar. Aynı durumun elektrik ihtiyaçları için de geçerli olduğu söylenebilir.

Tabi Şanlıurfa gibi Türkiye’deki tarım alanlarının % 4,9’una sahip olduğu ve bu özelliği ile Konya ve Ankara'dan sonra, arazi dağılımı bakımından üçüncü sırada yer aldığı bir ilin, neden mevsimlik işçi göçüne sahne olan bir yer olduğu da başlı başına bir çelişkidir. Normal şartlarda bu kadar tarımsal potansiyele sahip bir il, mevsimlik işçi kabul etmeliydi.

Halihazırda var olan feodal sistem arazilerin büyük bir kısmının tek elde toplanmasına sebebiyet vermiş. Böylece tarlası az ve nüfusu çok olan aileler potansiyel mevsimlik işçi pozisyonundalar. Sanayinin gelişmemiş olması, piyasadaki ucuz Suriyeli iş gücü, nüfusun fazlalığı gibi sebepler, mevsimlik işçilerin oluşumu için zemin hazırlamaktadır.

Aynı zamanda bu sistemin eğitimde meydana getirdiği aksaklıklar nedeniyle, işçi ailelerin çocuklarının aldığı eğitim eksik kaldığından, bu çocuklar da potansiyel mevsimlik işçi durumunda oluyorlar. Çünkü Nisan ayında okulu bırakıp, aileleri ile birlikte işe giden çocuklar, okullar açıldıktan sonra bir ay sonra, yani Ekim ayında evlerine, dolayısıyla okullarına dönüyorlar. Bu durum çocukların ortalama 3 ay eğitimden uzak kalmaları anlamına gelmektedir. Sağlıklı bir eğitim alamayan çocukların, gelecekte mevsimlik işçi olmaktan başka bir seçenekleri kalmıyor.

Şanlıurfa HÜDA PAR İl Başkanı Emin Özaslan’ın sosyal medyada paylaştığı bir videoda, sağına ve soluna aldığı gençlerin LGS’ye girmediklerini söylemeleri, konunun anlaşılması açısından önem arz etmektedir.

Bence HÜDA PAR’ın çalıştığı kadar yetkili kurumlar çalışsa, memlekette mevsimlik işçi sorunu diye bir problem kalmayacak.

Hiç olmazsa bir yetkilinin Başkan’a kulak vermesi gerektiği kanaatindeyim.