Son zamanlarda ardı ardına sivillere yönelik bombalar patlatılıyor. Değişik kentlerde ve ülkelerde patlayan bu bombalardan en çok ses getirenleri tabiî ki batıda patlayanları. Hatta şöyle diyebiliriz, bombalar batıya doğru patladıkça sesleri ve etkileri daha çok oluyor.
Aslında batının bombaları doğuda hiç susmadı. Her Allahın günü doğunun herhangi bir ülkesinde veya kentinde batının bir bombası patladı. Bu bombalar genellikle cansız bombalardı. Uçaklardan atılan veya bomba yüklü araçlarla yapılıyordu. Bunu kimi zaman örgütler, kimi zaman batılı istihbarat elemanlar, bazen de devletler doğrudan doğruya yapıyorlardı.
Kimse bu yapılanlardan dolayı batılı ülkelere hesap soramadı, bir laf edemedi. Çünkü batı yaptığı tüm bombalamalar için bir kılıf bulmuş, terörize eylemlerini bir kılıf altında yapıyordu.
Kimi zaman düğün konvoyunu, kimi zaman misafir evini hatta yas evelerini bile bombalıyordu. Bu bombalamalarda yüzlerce sivil insan, onlarca ev ve hayvan yerle bir ediliyordu. Sonra sorumlular hakkında göstermelik bir soruşturma ve yarım ağızla bir özür ile defter kapatılıyordu. Çoğu zaman buna bile tenezzül edilmezdi.
Doğu insanı bunları göre göre büyüdü. Bombalar altında, ölümler gölgesinde, acı içinde. Batının bütün kalleşliklerini gördü. Ama ona karşı kullananacağı ne uçakları nede cansız bombaları vardı. Onlar da canlı canlı bomba oluverdiler. Öyle ya, zaten öleceksem bari intikamımı alıp da öleyim. Madem beni öldürecekler bari birkaç kişiyi de yanımda götüreyim. Eğer dünyam yıkılacaksa kalanlar da onda rahat etmesinler dedi.
Evet, sevgili batı, senin o uzak gördüğün, başkasının evinin içini çevirdiğin savaş alanı, yavaş yavaş sana dönüyor. Yaptığın zulümler yakanı bırakmıyor. Görmediğin insanlar, duymadığın o acılar, kapını çalıyor.
Artık sahte adaletleri, barışları, insan haklarını bırakacaksın. İnsan gibi olacaksın. Kimseyi kayırmayacaksın. Acının dilini ve rengini sormayacaksın. Acının, ölümün adresine bakmayacaksın. Herkesi insan göreceksin. Eşit haklara sahip kabul edeceksin. Kimsenin hanesine tecavüz etmeyecek, evini yıkmayacaksın.
Cansız bombalarına güvenip uçakları mazlumların üstüne göndermeyeceksin.
Çaresiz kalmış insanlar, kaybedecek bir şeyi kalmamış olanlar, ölümden korkmayanların bombaları olmasına gerek yok. Zaten yapılan zulümlerle her birisi bir bomba haline çoktan gelmişler.
Artık anla. Bombanın canlısı da cansızı da insanları perişan ediyor, can yakıyor. Artık bombalar çözüm değil. Eğer rahat yaşamak istiyorsan hak ile hukuk ile adalet ve kardeşlik ile muamelede bulanman gerektiğini söyleyecek ve uygulamalarınla da göstereceksin.
Yok artık öyle, bir tarafta vaveylalar, acılar feryatlar, bombalar. Diğer tarafta kahkahalar, müzikler, danslar.
Acılar paylaşılacak, sevinçlerde paylaşılacak. İnsan olmanın ölçüsü budur.
Çünkü acılar paylaştıkça azalır, sevinçler paylaştıkça çoğalır.
Her bombanın can yaktığını artık görelim.