Diyarbakır'da asılan karikatürler HDPKK zihniyetinin ıslama ve peygambere bakışının zihniyetidir. Bu zihniyeti iyi tanımalı ve iyi tahlil etmeliyiz. Bu zihniyetin temeli İslam düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Bunların seroklarından tutun ta zaroklarına kadar hepsinde bu zihniyet hâkimdir. Bunlar İslam, Kuran ve peygamber hakkında konuşmaya başladıklarında ne bir Yahudi nede bir Hıristiyanın söylemeye asla cesaret edemediklerini çok rahatlıkla söylediklerini görürsün.

Bunların batıdan aldıkları desteğin temelinde duydukları bu İslam düşmanlığı yatmaktadır. Batının tüm platformlarında batıdan İslam düşmanlığı üzerinden destek istemektedirler. Türkiye Kurdistanında Hizbullaha karşı verdikleri mücadele için, Suriye'de İşid ve Ennusraya karşı verdikleri mücadele için bilmem hangi ülkede halkın İslami kesime kaymasını engelledikleri için bu desteği istiyorlar ve alıyorlar.

HDPKK ve aveneleri içimizdeki batının Truva atlarıdırlar. Kürt söylemleri aslında bir maske ve örtüdür onlar için. Eğer yarın bir devlet kursalar inanın ilk yapacakları şey cumhuriyet kurulduğunda Türkiye'de yapılanların en az aynısı kadar olacaktır.

Diyarbakır gibi bir yerde bu iğrenç karikatürlerin asılması sadece bir densizlik olarak görülmemeli. Birkaç belediye görevlisinin zibidiliği değildir. Bu Peygamberler şehrinde, sahabeler beldesinde, peygamber sevdalılarının karikatür krizinde dünyada gösterilen en büyük tepkinin bir rövanşı olarak görülmelidir. Çünkü asılan karikatür en iğrenç bir tasvir ve aşağılık bir çizimdir. Eğer Diyarbakır başlarına yıkılmasa bunlar içlerinde bulunan tük kin, düşmanlık ve iğrençlikleri her gün sergilemekten asla vazgeçmeyeceklerdir.

Kuranda peygamberin müzminlerin canlarından daha evla olduğu sabitken bu hükmün bugün uygulanmasa daha ne zaman uygulanacaktır. Müslümanlar bugün bu tepkisini dile getirip göstermeseler daha ne zaman göstereceklerdir. Acaba Diyarbakır'ı canları pahasına feth eden sahabelere yakışır bir tavrı ortaya koyamayacak mıyız? Onların yadigârını ve peygamberin hürmetini koruyamayacak mıyız?

Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri bunu için can vermemişlermiydi? Yezit aleyhilane " bu Bedrin intikamıdır" demedi mi? İnan ki bununla onun arasında  zerre kadar fark yoktur.

Kim hangi düşünceye sahip olursa olsun, k,m neyi savunursa savunsun, ama kimse asla ve asla kutsallarımıza hakaret edecek cesareti kendisinde görmemelidir. Bu konuda Müslümanların şakasının olmadığını bu İslam ve peygamber düşmanlarına göstermelidir. Müslümanların çok sabırlı olduğunu ancak konu kutsallarımız olduğunda bu sabrın ne demek olduğunu görmeliler.

Bu konu cemaatler, partiler, tarikatlar ve hizipler üstü bir meseledir. Bu meseledeki sorumluluk herkesin sorumluluğudur. Ama peygamber sevdalılarının sorumluluğu daha fazladır. Çünkü kendilerine peygamber sevdalıları deniliyorsa bunu peygambere olan sevgide, peygamber düşmanlarına gösterilecek düşmanlıkta da ispatlamalılar.

Peygamberin devrinde peygamberin şu buyruğu bugün de geçerlidir "Allahın Resulünü rencide eden bu dili kim kesecek"  denildiğinde ortaya atılan yiğitler gibi bugünde peygamberi rahatsız eden bu edepsizlere hadleri bildirilmelidir. Neye mal olursa olsun!