İşçi Partisi Apo`nun kasetlerini yayınlamış. Hiç şaşırmadım.
Bekaa vadisinde Apo`yu ziyaret edenler. Apo`nun askeri tören veya gerilla töreni ile karşıladığı kişiler, güllerle poz verdiği adamlar bugün ona ihanet ediyorlar.
Dün sırtını sıvazlayanlar ile bugün sorgulayanlar aynı kişiler. Yargılayanlar ile kasetini servis edenler aynı kişiler. Cezaevinde bile onu pohpohlayıp konuşturanlar ve daha sonra o konuşmaları gizlice kaydedip servis edenler aynı kişiler.
Dün, Sen Kürtlerin liderisin deyip Müslüman Kürtlerin üzerine salanlar ile bugün sen devletin uşağı ve ajanısın diyenler aynı kişiler.
İslam Kürt ulusal hareketine engel, Hizbullah buna engel diyerek onları Müslümanların üzerine salanlar ile Apo lider değil ajan ve işbirlikçi diyenler de aynı adamalar.
Adamlar Apo ile kedinin fare ile oynadığı gibi oynamışlar. Şimdide yemeye kakar vermişler.
İşte arkadaş görüyoruz kimin kiminle niye sarmaş dolaş olduğunu, köprüyü geçene kadar kimin kime dayı ediğini görüyoruz. Şimdiye kadar kurulan bu dostlukların kirli ittifaklar üzerine kurulduğunun en açık göstergesidir.
Evet bu kasetler ve görüntüler kesilip biçilmiş. Ama konuşanlar ve konuşulanlar gerçek. Gizli kamera ile çekilmiş ama konuşmalar açık, açık açık konuşulmuş.
Peki ne oldu da bu görüntüler servis ediliyor? Çünkü Apo onların kontrolünde değil artık. Artık onların politikaları doğrultusunda hareket etmiyor. Artık onlarla ittifak etmiyor. Apo taraf değiştirdi. Onlara göre hain oldu.
Dikkat ediyor musunuz? Kim kimin kontrolünde çıkarsa anında onu itibarsızlaştırmak için kasetler ve c` ler servis ediliyor. Bu olaydan sadece görüntüleri servis edenler mi suçlu? Onlara bu malzemeyi verenler hiç mi suçlu değiller?
Artık anlıyoruz ki Kürtler için birçok plan ve proje kapalı kapılar ardında bazı mihraklarla beraber hazırlanıyor. Kandilin yolunu paspas yapanlar Apo`nun kara kaş gözü için bunu yapmıyorlardı. Onu Müslümanların üzerine salmak, kendi hedeflerini gerçekleştirmek için kullanıyorlardı.
Apo`nun kaldığı cezaevi yolunu paspas yapanlar da aynı amaç için yapıyorlardı.
Ama Apo kendisini ziyarete gelenlere "devlet ile görüşüyorum" Diyerek hala caka satıyordu. İşte devlet dediği op zamanlar bu adamlardı.
Bu kasetlerin amacı barış müzakerelerini bitirmektir. Çünkü Apo derin devlet olan ergenekon, Perinçek`in ve Yalçın Küçük`ün kontrolünden çıkmıştır. Akan kan üzerinden nemalanan bu yapılar artık istedikleri gibi at koşturamıyorlar. Apo kendilerine yar olmayınca "onu kimseye de yar ettiremem" diyerek bu görüntüleri yayınlıyorlar.
Ama işin acı olan tarafı Apo`nun geçmişi. Geçmişte sırtını dayadığı, dost bildiği bu yapıların aslında derin devletin bir ayağı olduğudur. Apo`nun planlarını devlete, devletin planlarını Apo`ya taşıyarak onu kullanmışlar ve ortalığı kan gölüne çevirenler olmasıdır.
Ayrıca bakıyoruz da o kadar rahat ki, ne bir işkence nede bir sıkıntısı var. Eski dostlar gibi muhabbet ediyotlar. Ha kandil ha imralı. Rahatı yerinde. Oysa Hizbullah liderlerine kimisine altı ay, kimisine üç ay işkence ve sorgulamalardan geçirmişlerdi. Yine de ağızlarından bir kelime alamamış, televizyondan görüntülerini yayınlayarak halktan yardım istemişlerdi. Tanıyanların ismini vermesi için. İşte bu Hizbullah işbirlikçi, ajan, devlet tarafından kurulmuş kontrgerilla oluyorlar.
Üst üste ayaklarını atmış, arkadaşlarının psikolojik hallerine varana kadar anlatan, devlete hizmet için can atan Apo ise bir kahraman.
Yesinler kahramanınızı? Tabi hala bazıları giyiyor! Oda ayrı mesele.
Ne demişler "bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim?"