Birleşmiş Milletler, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, devletler arasında dostane ilişkileri desteklemek, kalkınmayı ve insan haklarını geliştirmek amacıyla1945 yılında kurulmuştur.
Ne yazık ki Gazze katliamı ve Lübnan saldırısı ile israil, yukarıda yazılan kuruluş felsefesini ayaklar altına almıştır. Kendisini dünyanın hakimi olarak gören bu ukela ve kendini beğenmiş siyonist yönetim, uluslararası sistemi de harap etti. Hiçbir kuralına uymadı. Üstelik birleşmiş milletler kurum ve kuruluşlarına, çalışanlarına saldırdı. Birleşmiş milletler başkanının ülkeye girişini yasakladı ve istenmeyen adam ilan etti.
Hele şu yaptıklarına bakar mısınız;
“Lübnan’daki Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL), Tel Aviv’i, israil askerlerinin, mevzilerine “zorla girmesinin” ardından ana kapılarını tahrip etmekle suçladı. Olayda en az 15 askerin hafif yaralandığı bildirildi.”
“israil, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’i ‘istenmeyen adam’ ilan ederek, ülkeye girişini yasakladığını açıkladı.”
“israil güvenlik kabinesi, Cenin’de inceleme yapmak üzere bölgeye gitmek isteyen Birleşmiş Milletler heyetine izin vermeme kararı aldı.”
“israil saldırgan politikalarını sürdürmeye devam ediyor. Gazze’nin ardından Lübnan’a yönelik saldırılar gerçekleştiren israilin, Lübnan’da Birleşmiş Milletler askerlerine ateş açtığı ortaya çıktı. 15 askeri yaraladı.”
“israil birleşmiş milletler gücünün Lübnan’dan çekilmesini istedi.” Birleşmiş Milletler güçlerine karşı daha nice saldırılarda bulundu.
israil sözde hükümeti cinnet durumunda. Savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım suçlarını sistematik bir şekilde işliyor. Birleşmiş Milletler’e, uluslararası sivil toplum kuruluşlarına, uluslararası alandaki dünyanın belli başkentlerinde insanların protestolarına ve Birleşmiş Milletler temsilcilerinin yayınladığı raporlara aldırış etmiyor. Ayrıca yine uluslararası yargı mercilerince, Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği kararları yok hükmünde sayıyor. Bu artık bir devlet politikası, hükümet politikası haline gelmiş durumda. israil ısrarla ve inatla, cüretkar ve pervasızca bu saldırılarına, bu suçlarına devam ediyor. Birleşmiş
Milletler teşkilatına en ağır darbeyi indiriyor. Dünya beşten büyüktür derken şimdi dünya israilden küçüktür pozisyonuna getiriyor. Dünyanın milletler arası dengesi altüst oldu. Gücü yok oldu. İnandırıcılığı ve caydırıcılığı yok oldu. Bu durumun daha fazla yaşanmasına müsaade edilmemeli.
Nitekim BM Antlaşması’nın 6. Maddesi, uluslararası hukuku sürekli çiğneyen ve tanımayan bir üyenin kurumdan atılmasını şart koşuyor. Zira 6. Madde’de, “Bir Teşkilat üyesi işbu Antlaşma’da beyan olunan prensipleri devamlı şekilde ihlal etmekte ısrar ederse Güvenlik Kurulu’nun tavsiyesi üzerine Genel Kurul’ca Teşkilat’tan ihraç edilebilir” deniliyor
Peki o zaman ne duruyorsunuz? Bu haydut terör ve gasp şebekesini atmak için girişimde bulunsanıza! Daha kaç şeyi ihlal etmesi gerekecek? Yoksa BM başkanını tutuklayıp içeri atmasını mı bekliyorsunuz?
Dünya halkları, bu haydut devlete verilecek cezayı ve bu cezayı uygulayacak iradeyi bekliyor. Yoksa BM mevta olur! Bundan sonra da kimse artık onu takmaz. Yol geçen hanına döner. Gelen vurur giden vurur. Bundan dolayı hiç zaman kaybetmeden gereken yapılmalı ve israilin üyeliği iptal edilmelidir.
Bu mesele, artık dünyanın onur ve güvenliği meselesi haline gelmiştir!