Bu İsmail kurban olan İsmail. Hem de İbrahim’in, Yahya’nın ve Zekeriya’nın mübarek beldesinden. Kudüs’ten, Gazze’den… Bu kadar yıl geçtikten sonra bile atalarının izinde giden bir İsmail. Ümmeti uyandırmak için bıçağın altına yatan bir İsmail. Vatanını kurtarmak için Zekeriya gibi, Yahya gibi ailesini de feda eden bir İsmail. Yeni bir hayat için hicrete çıkmış Hacer gibi bir İsmail. İbrahim gibi diyar diyar gezmiş bir İsmail.
Evet, bu da zamanımızın İbrahim’i, İsmail’i, Hacer’i....
“Mü’minlerden öyle erler vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. Allah’a verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir." (Ahzâb Suresi, 23)
Allah’a verdiği sözü değiştirmeyen yiğitler diyarı. Ahdine sadık bir halk. Allah’a teslim olmuş bir millet. Acılar içinde büyümüş, sürgün üstüne sürgün görmüş, katliam üstüne katliam yaşamış bir halk. Ve o halkın kahraman evlatları. Allah’a verdikleri sözü yerine getirmede en ufak bir pişmanlık yok. Acziyet ve tembellik yok. Yer altında, yer üstünde, karada, denizde ve havada düşmana karşı cihatta. Allah’a teslim olmuş bir halkın kutlu mücadelesine şahit oluyoruz.
Bu kutlu halkın kahraman evlatları, hepsi birer yaşayan şehitlerdirler. Hepsi birer cennet adayıdırlar. Kutlu nebinin haber verdiği gibi Kudüs ve çevresinde kıyamete kadar cihadı sürdüren erlerdirler. Biri şehit oluyor diğeri hemen bayrağı teslim alıyor. Ne kınayıcıların kınaması ne de korkakların korkaklığı onları yollarından alıkoymuyor.
Bu iş öyle masa başı konuşmaya benzemiyor! Bu iş öyle tehdit edip yerinde oturmaya benzemiyor! Bu iş, adam gibi düşmana darbe üstüne darbe indirmekle oluyor. Artık konuşmanın zamanı bitti. Artık söz tükendi. Eylem zamanı geldi. Bunu yapmayanlar bizahmet konuşmasınlar...
Siyonizmin bu pervasız saldırılarının sebebi, konuşup da iş yapmayanların verdiği cesarettir. Yahu bu ne biçim iştir. Bu siyoniste anladığı dilden konuşacak ümmetin bir evladı yok mu?
Elbette var. İşte Filisitin cihadı bunun için var. Allah onların eliyle bu barbarlara ceza verecek. Ümmetin evlatları oraya akacak. Orası kıyamete kadar cihadın meydanı olacak. Bir lider düşecek, arkasından daha büyük bir lider gelecek. Bir mücahit şehit olacak, arkasından yüzlerce mücahit gelecek. Siyonizmin başına kıyamet kopana kadar bu cihad devam edecek. İstediği kadar şu ülke bu ülke; ulusal çıkarlar, dünya dengesi, reel politik gerçekler peşinden koşsun! Ama bu cihada zarar veremeyecekler.
Siyonist uşaklığını yapan bölge ülkeleri de bilsin ki bu ateşte onlar da yanacaklar. Oturup seyretmekle kurtulacaklarını düşünüyorlarsa bir sabah halkın öfkesi ile tanışacaklar.
Ahdine sadık olanlara selam olsun.
Beyt-i Makdis mücahitlerine selam olsun.
Peş peşe şehit olanlara selam olsun.
“Hasbunallahu ve ni’mel vekil” diyenlere selam olsun.
Şehit İsmail Haniyye’ye selam olsun.