İsveç devleti bütün Müslümanların duygularıyla oynuyor, aklıyla alay ediyor. Her gün yeni bir alçaklığa imza atıyor. Artık İsveç ve İsveçlilerin güvenliğini de bir hiç uğruna tehlikeye atıyor.

Avrupa bunu anlamalı ki, Müslüman, karşısında ona küfreden birisine tahammül edemez. Hele hele bunu polis korumasına alıp küfretmesini asla hazmedemez. Bütün Müslümanlar için kutsal sayılan bir kitabı, böylesine alçakça ve rezilce yakmak, hiç kimseye özgürlük getirmez. Tam tersine olan özgürlükleri de yok eder. O Kur’an’ı yakan alçak artık hiçbir Müslüman ülkeye gidemez. Kendi ülkesinde bile bundan sonra polis koruması olmadan gezemez. İkinci bir Selman Rüşti vakası oldu. Sadece Müslümanlar değil aklı başında diğer din mensupları da tepki gösteriyor, güvenliği tehlikeye düşürdüğünden söz ediyorlar.

Hristiyanlar, inanç değerlerini ikinci plana attıkları için peygamberleri, hatta yalancı ilahları kutsal olmayabilir. Ama Müslümanların kutsal değerleri var ve bunlar için yaşarlar. Hayatını onlara feda edecek binler değil milyonlar var. Böyle bir ortamda sizin kutsallara olan hakaretleriniz bütün bu Müslümanlara olan hakaretinizden daha büyüktür. Siz ya Müslümanları anlamıyor, anlamak istemiyorsunuz ya da olayların olması için tahrik ediyorsunuz. Bir Müslüman için Allah yolunda ölmek en büyük şereftir. Kutsal değerleri savunmak, en büyük kahramanlıktır. Bunu küçümser, tahrik eder ve tahkir ederseniz karşılığını görürsünüz. Bak şimdi en ufak bir tartışmada İzmir’deki görevliniz vuruldu. Sizin vatandaşlarınızın da hayatı tehlikede. Siz nasıl böyle bir alçak için ve alçakça eylem için vatandaşlarınızın hayatını tehlikeye atarsınız? Vatandaşlarınızın hiç mi değeri yok!

Hadi bir kere kanun dedin, yasa dedin, özgürlük dedin, kem küm ettin eyleme izin verdin. Ama her seferinde daha rezilce bir şekilde bu işi yaptırmak, bu artık başka bir şeydir. Bu Kur’an’a savaş açmak, Müslümanların onurunu ayaklar altına almaktır. İsveç vatandaşları toplu yürüyüş ve protestolarla bu işi tasvip etmediğini Müslümanlara göstermeli. Bugün Siyonistler nasıl Müslümanlar tarafından nefret edilen bir yapı halime gelmişse yarın İsveçliler de o hale gelecek. İsveç hükümeti ve devleti bunun altından kalkamaz.

 Ey Avrupa ve ey İsveç, Müslümanları tahkir ve tahrik etme. Müslümanların izzeti nefislerine dokunma. Kendi içinde ne mel’aneti yaparsan yap, ama Müslümanların kutsallarına dokunma. Buna hakkın yok. Senin özgürlüğün bana hakareti bir hak olarak göremez. Bu özgürlük değildir. Kendine gel. Yangına körükle gitme. Bu hadsizlerin haddini sen bildir ki olay hukukun dışına taşmasın. Yoksa bu işin altından kalkamazsın! Bu özgürlük değil özgürlükleri yok eden bir eylemdir.