Deprem hayatın bir gerçeği. Ve fay hatları dünya yaratılalıdan beri var. Çünkü bu dünyanın da bir devr-i daimi var. Fay hatları ile dünya daha büyük bir felaketten korunuyor.
Ancak bu fay hatlarının üzerinde ve çevresinde tarihten beri yerleşim yerleri var. Çünkü aynı zamanda verimli toprakların da olduğu yerler. Dolayısıyla insan ve tabiatın bir çakışması söz konusu. Bizler dünyanın tektonik hareketlerini önleyemediğimiz göre dönüp kendimize bir çare düşünmeliyiz. Bu çarelerin biri erken uyarı sistemi geliştirmek, İkincisi de depreme dayanıklı evler inşa etmektir.
Bugün fay hattı üzerinde olan bütün ülkelerin üzerinde durduğu konu da bu olmuştur. Depreme dayanıklı yapılar yapmak. Elhamdülillah buna imkanımız var. Son yıllarda da bu alanda epey yol katlettik. Ancak daha yeterli değil. Çünkü eski yapılar o kadar çok ki, buna birden güç getirmek imkansız. Ancak bu konuda başlamış olan çalışmayı hızlandırmalı ve bir an önce bu çalışmayı bitirmeliyiz.
Deprem çok büyük bir alana yayılmış. On üç milyon insanın yaşadığı on il etkilenmiş. Dolayısıyla bu konuda hızlı ve koordineli, etkin bir müdahale şart. Devlet bütün imkanlarını seferber etse de yetmez. Bu konuda inşaat firmaları, ellerindeki tüm iş makinelerini bölgeye sevk etmeli. Askerler arama kurtarma ve nakil konusunda önlem almalı. Orada da bir seferberlik hali olmalı. Tüm imkanlar deprem bölgesine gönderilmeli. Bu iş sadece sivil vatandaşların ve kurumların altından kalkabileceği bir iş değil. Topyekûn bütün kurum ve kuruluşları ile ve sivil yardımlarla ancak olur. Peki, bu yapılmıyor mu? Elbette yapılıyor. Ancak sosyal medyadan aldığımız görüntüler, insanların mesajları ve gelen TV görüntüleri ile işin çok büyük olduğu ve yapılanların yetersiz olduğu izlenimi insanlarda oluşmuş durumda. Özellikle sosyal medyada yapılan yardım çığlıklarına, afet merkezi anında cevap vermeli ve bunu da sosyal medya hesaplarından paylaşmalı. Aynı yardım isteği dönüp duruyor. Kötü haber tez yayılır sözü tam burada kendini gösteriyor. Ayrıca uzaktaki insanların ellerinden bir şey gelmemesi dolayısıyla en azından bu haberi duyuralım refleksi, işi daha da büyük bir hale getiriyor. Dolayısıyla bunlara anında cevap vermek ve müdahale etmek çok önemlidir.
Ayrıca tövbe ve istiğfarımızı arttırmalı. Dua ve münacatımızı çoğaltmalı ve musibetin hafiflemesi için çabamızı artırmalıyız. Alçakça paylaşım yapanları not etmeli, felaket tellallığı yapanlara fırsat vermemeli, yetkili kişilerin yönlendirmelerini dikkate almalıyız.
Allah'ım senin sonsuz merhametin ve yardımın olmadan biz bu işi yapamayız. Allah'ım bütün hayırlı işlerimizi zorlaştırma, kolaylaştır, ilmimizi artırarak yaptığımız işleri bize ve çevremize faydalı kıl ve işlerimizi en hayırlı şekilde sonuçlandır. Bu afeti hafiflet ya Rabbi.