Atatürk`ün mal varlığı açıklandı. Aman Allahım! Bu da ne? Nutuk adlı eserinde 38 yaşında iken katıldığı bir toplantıda giyecek takım elbisesi olmayan Mustafa Kemal, öldüğünde ise dört sayfaya sığmayan mal varlığı ortaya çıktı.
Resmi tarihe göre 1881 de doğdu. 1938 de öldü. Toplam 57 yıl yaşadı. 38 yaşında iken giyecek bir takım elbisesi yoktu. 9 yıl sonra öldüğünde ülkenin en zengin insanı oluyor. Sanki ülkeyi kurtarmış da kendi üstüne oturmuş gibi. Padişahı beş parasız sürgün etmiş ama kendisi padişah olmuş gibi. Hatta o zamanki padişahtan da daha zengin olsa gerek. Osmanlı, padişahın ülkesi sayılıyordu ama bu kadar servete sahip değildi.

Neler yok ki bu servette;

1923` te cumhurbaşkanı seçildikten sonra, 1927, 1931, 1935 yıllarında tekrar tekrar 4 kez cumhurbaşkanı seçildi. Aylık 13000 tl maaş alıyormuş. Bu günkü tl üzerinden hesaplanıldığında aylığı 44 kat daha fazlaymış bugünkü cumhurbaşkanı maaşından. O günkü milletin fakir ve perişan halini düşündüğümüzde bu meblağın neden bu kadar yüksek olduğunu anlayamıyoruz! Tek bir adama üstelik tüm giderleri de devletçe karşılanırken bu yüksek maaşa ne gerek vardı?
Köylülüğe soyunmuş, sanayicilik yapmış, bankacılığa girmiş. Bir de ülkenin cumhurbaşkanı ülkeyi yönetiyor. Anlayacağınız, dedikleri gibi çok yönlü bir lider.

Ata¬türk`ün Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak`ın “Atatürk`ten Hatıralar” isimli kitabına (Cilt.2, s.689) daya¬narak, Atatürk`ün mal varlığının dökümünü dört sayfa halinde veriyor. Biz sizi yormadan, kısaca şöyle veriyoruz:

Arazilerinin toplam büyüklüğü 154 bin 729 dönümü geçiyordu. En büyük köy ağası oluyor. Bilmiyorum o zamanlarda Türkiye`nin ekilebilir arazilerinin yüzde kaçını oluşturuyor?

Ankara`da, Silifke`de, Tarsus`ta, Dörtyol`da, Yalova`da dev çiftlikler kurdurmuştu. Bu çiftliklerde atlar, eşekler, inekler, tavuklar yetiştirmiş.

1 bira fabrikası, 1 malt fabrikası, 1 buz fabrikası, bir gazoz fabrikası, 1 tarım aletleri fabrikası, 2 pastöri¬ze süt fabrikası, 2 yoğurt imalathanesi mevcuttu. En büyük sanayicilerden biri olmuş.

Atatürk ayrıca 13 bin koyun, 443 sığır, 69 at, 58 eşek,2.450 tavuk, 16 traktör, 13 biçer-döver, 5 kamyon, 2 oto¬mobil, 19 araba ve bir deniz motoru sahibiydi.

45 dairesi, 7 ağılı, 6 mandırası, 8 ahırı, 7 ambarı, 4 samanlığı, 6 hangarı, 4 lokanta ve gazinosu, 2 fırını, 2 de serası vardı...
Fakir Hint`li Müslümanların yardım için gönderdiği paralar ile İş Bankasını kurmuş. Kendisi de ortak olmuş. Bankacı olmuş.
Şimdi kime sorarsak soralım, bu kadar malın- mülkün 9 yılda kazanılamayacağını herkes söyleyecektir.
O zaman bu servet nasıl kazanılmıştır?

“Hakikati konuşmaktan korkmayın” sözü ona ait ise biz de hakikatleri konuşalım. Bu kadar mal ve servet 9 yılda kazanılmaz. O zaman bunun hakikatini ortaya çıkaralım ve mağdur edilmiş insanlar varsa haklarını verelim.

İş Bankasındaki fakir Hintli Müslümanların gönderdiği yardım paralarını devletin hazinesine aktaralım. Veya bugün ihtiyacımız yoksa Hintli fakirlere verelim. Başkalarının yardım paralarını yediğini iddia edip bas bas bağıran CHP `nin üstüne oturduğu İş bankası yardım paralarının hesabını soralım.

Tarihi kişi ve olaylar hakkında da hikâyeler yazmaktan vazgeçelim. Çünkü hakikatler ortaya çıktığında insanlarda büyük bir hayal kırıklığı meydana getiriyor.

Kimsenin bu şekilde halkı aldatmaya hakkı yoktur.