Bu ülke kurulduğundan beri bu ülkeyi yöneten Beyaz Türkler kendilerini birinci sınıf, diğer insanları da ikinci, üçüncü hatta dördüncü sınıf insanlar olarak görmüşler. Buna göre konuşmuşlar ve buna göre muamele etmişler. Kimseye de hesap vermemişler.
El Hak bunu uzun süre de uygulamışlar. Devletin bütün birimlerine adamlarını yerleştirerek işlerini sürdürmüşler.
Bu sisteme karşı gelenleri kurumların arasında öğütmüşler. Birisinden kurtuluyorsun, diğerine yakalanıyorsun, onu hal ediyorsun başkasına takılıyorsun. Sistem böyle kurulmuş.
Ancak bu iş hep böyle sürmez ya, gün gelmiş halkın çocukları bu atanmışları ve vekâletçileri alt etmişler. Yönetimi bunların elinden almışlar. Yavaş yavaş olması gerektiği şekli ile halka hizmet eden bir kurum haline getirmeye çalışmışlar.. İslami yapı ve kurumlar halkın sorunlarına çözümler getiriyorlar. Halk geleceğini İslam’da görmeye başlıyor. Toplanıyorlar, konuşuyorlar, çözümler üretiyorlar.
İşte bu baştaki kudurmuş azınlık öyle bir tepki ortaya koyuyor ki kin ve nefretleri ağızlarından fışkırıyor. Hakaretin biri bin para. Hele hele diş geçirebilecekleri bir yapıda olan İslami bir vakıf, dernek veya cemaat ise öyle kuvvetli bir saldırıyor ki kanını içse doymaz bir kin ve düşmanlığı ortaya koyarlar.
Yahu hele bir durun zebaniler. Bu ülkede beraber yaşıyoruz. Aynı havayı soluyor, aynı yollardan geçiyoruz. Bizim de bir hayatımız, bir düşüncemiz, bir medeniyetimiz var. Bu topraklara ait bir tasavvurumuz var. Biz burada biz bizeyiz. Bu kadar düşmanlık akla da zarar, kalbe de zarar. Bu ne kin, bu ne nefret. Bu ne düşmanlık. Aman Allah’ım! Sanki babasını öldürmüşler.
Arkadaş bu vatanı bizim atalarımız kurdu, her bir savaşta Allah Allah nidaları ile savaştı. Şehit dedi, şehadet dedi canını verdi. Vatan dedi, din dedi, namus dedi her şeyini feda etti. Ama sen gel onların bu kazanımlarını tam tersi bir yönetim ile heba et. Ne din bırak, ne namus bırak, sonra da gel çağdaşlığın edebiyatını yap. Batsın bu çağdışı çağdaşlık düşünceniz.
Git kardeşim başka işin yok mu senin? Senin zihnin köhnemiş. Senin aklın bunamış. Sen hala kendini yetmişlerde, seksenlerde görüyorsun. Ama geçti o devirler. Senin son kullanım tarihin çoktan geçti. İstediğin kadar kudur, istediğin kadar dövün senin devrin kapandı. Bağırıp çağırmayla, hakaret edip sindirmeyle artık üste çıkamasın. Çünkü senin cirmin hafiftir. Çünkü sen suyun üstündeki çer çöpsün. Çünkü artık senin düşünce ve medeniyetinin bir kıymeti harbiyesi kalmadı.
Artık istikbal İslam’ındır.