Son zamanlarda insanlarda bazı söylemler var. Bu insanlar kendileri hayatlarından bezmiş, yollarından sapmış, sokaklarda kaybolmuşlar. Zannediyorlar ki herkes kendileri gibi olmuş. Yok efendim. Kimse sizin gibi kaybolmamış. Yoldan çıkmamış. Herkes görevinin başında ve bilincinde.
Neymiş efendim, nesil bozulmaya gidiyor, insanlar bozuluyor, toplum şöyle olmuş, böyle olmuş… Evet, iyi de var, kötü de var. Evet, ahlaksız da var, ahlaklıda var. Giyinik de var çıplak da var. Zaten tek taraflı olması mümkün olmaz. Ama bunda bir umutsuzluk yok. Tam tersi büyük bir umut var.
Öncelikle şunu bilelim ki hadisin de işaret ettiği gibi, 'İnsanlar helak oldu' diyen kimse, bilin ki o kendisi, herkesten çok helak olandır." Dolayısıyla Müslüman’ın lugatında böyle bir yaklaşım tarzı yoktur. O her zaman ümitvardır. Sadece ümitvar değil aynı zamanda da harıl harıl iyilik için çalışandır. Allah’ın iyiyi sevdiğini ve iyilerle beraber olduğunu bilendir. Allah’ın yardımının da her zaman yanında olduğunun idrakinde olandır. Dolayısıyla şeytanların umutsuz söylem ve eylemlerine kesinlikle kulak asmaz.
İçinde bulunduğumuz zaman dilimi İslam’ın şafağına gebedir. Çünkü dört bir koldan İslam’ın inkişafı için çalışmalar yapılmakta. Cahiliyetin çıkmaz sokaklarındaki insanlar İslam’ın nurunu aramakta. Artık onlar da biliyorlar ki tek çare İslam. Görüyorlar ki, başka tüm yollar çıkmaz sokaktır.
Elhamdülillah bugün İslami eğitim kreşlerden başlamakta. İlk, orta, lise ve üniversitelerde bayrağı dalgalanmakta. Bir taraftan sivil kurumlar, diğer taraftan resmi kurumlar bu işi organize etmekte. Bu da biiznillah yakın bir gelecekte bir değişime sebep olacaktır. Şu anki elli ve üzeri nesil ne yazık ki bu İslami eğitimden mahrum kaldı. Kendi çabaları ile ancak bir şeyler ortaya çıkarabildiler. Ama şimdiki nesil öyle değil. Onlar büyük bir sayı ve ilim ile geliyorlar. Onların yetişmesi ile bir değişim meydana gelecek. Çünkü taban ne kadar geniş olursa o kadar değişim erken olacak. O kadar kaliteli insan sayısı artar. Önderler, rehberler ve aydınlar artacak.
Biz buna inanıyoruz ki gelecek İslam’ındır. Bu çağın buhranından kurtuluş çaresi İslam’dır. Bunu halka anlatacak ve götürecek insanlar da Müslümanlardır. Zalimlerin karartmaları ve çabaları buna engel olamayacaktır. Ya Hz. Yusuf (as) gibi birinin çabalarıyla ya da Hz. Muhammed (sav) gibi, oluşturulan bir toplumun çabalarıyla olacak. Ama muhakkak olacak.
Bu fidanlar bir gün çiçek açacak ve meyveye duracak. Yeter ki biz fidanlara bakalım. Bu konudaki inancımızı ve umudumuzu yitirmeyelim.