Son günlerde Afganistan’da peş peşe âlimler camilerinde şehit ediliyor. Hem de Cuma namazı vaktinde bu işler yapılıyor. Ne cumanın ne namazın ne de caminin kutsiyetine inanmayan bu fitnenin dökmeyeceği kan kalmamıştır artık. Bu mantıkla çiğnemeyeceği kutsalı da bırakmayacaktır.
Afganistan, kırk yıllık mücadele sonunda tevhit bayraklarının dalgalandığı bir toprak parçası olmuş. Üzerinde Allah’ın yasalarının uygulandığı bir ülke haline gelmiş. Bu ülkenin yönetiminde olan insanlar, bu sistemin başarıya ulaşması için var güçleri çabalıyorlar. Bir yandan savaşın getirdiği yıkım, diğer yandan işgalcilerin bıraktığı manevi enkaz, onlar için ciddi bir sıkıntıya sebep olmaktadır. Bu durumu gören her bir Müslümanın bu ülkenin ayakta kalması ve gelişmesi için elinden gelen çabayı ortaya koyması gerekirken bir de bakıyorsunuz ki camiler bombalanmaya, âlimler şehit edilmeye başlanmış. Aman Allah’ım! bir Müslüman insan bunları İslam adına nasıl yapabilir? Bunu yapan zihniyetin Müslümanlara ve İslam’a verdiği zararı, orayı işgal eden işgalciler bile veremezler. Çünkü böyle eylemlerle halkı kendilerine düşman etmek istemezler. Ama birileri bunu İslam adına hem de intihar eylemleri ile yapabilmektedir.
Artık Müslümanlar bu tekfir fikriyatının zararlarını görmeliler. Bunun sadece düşmana yarar bir yol olduğunu anlamalılar. Bunlara karşı mücadele edecek fikri argümanlar, yayınlar ve vaazlar geliştirmelidirler. Bu fikrin gençler arasında yayılmasına engel olmalıdırlar. Çünkü yıllardır İslam âlemi büyük bir çöküntü yaşıyor. Var olan âlimler bu çöküntüyü önleyemediler. Dolayısıyla gençler daha radikal çıkışların peşine düştüler. Ne yazık ki yağmurdan kaçarken doluya yakalandılar. Tekfir fikri onlara cazip geldi. Ayrıntılarla uğraşıp zaman harcama yerine toptan bir anlayışla toplumu tekfir ettiler. Tekfirin getirdiği fıkhın rahatlığıyla her türlü eylemi mübah gördüler. Kendilerinin kabul ettiği şekilde olmayan her türlü değeri cahili değer saydılar. Ve canları almaya, camileri yıkmaya, alimleri öldürmeye başladılar. Yakıp yıkmayla, vurup kırmayla kısa zamanda emellerine ulaşacaklarını sandılar. Müslüman memleketleri yakıp yıktılar. Sonrasında bu savaşı sürdüremediler, çünkü bu fikir, birleşmeyi değil ayrılmayı gerektiriyordu. Yapmayı değil yıkmayı önceliyordu. Halkın desteğini alamayan bu yapılar, aldıkları bölgelerden kaçmak zorunda kaldılar. Geride maddi ve manevi büyük bir enkaz bıraktılar. Ne yazık ki yaptıkları her şey İslam’a ve Müslümanlara mal edildi.
Bugün bu fikirler Afganistan’da tekrar ihya edilmeye çalışılıyor. Çünkü Amerika ve batı, orada büyük bir yenilgi yaşadı. Müslümanların bu zaferlerle devlet kurup, bu devleti ihya etmeleri daha büyük bir zafer olacağından bunun önüne geçmeye çalışıyorlar. Ne yazık ki bunun olmaması için de bu uç fikirleri kullanıyorlar. Müslüman gençler bunu görmeli ve buna karşı tavır takınmalı. Müslümanların namlusunu Müslüman’a çeviren tüm yapıların iplerinin başkalarının elinde olduğunu bilmeliler.
“Fitne uykudadır, onu uyandırana Allah lânet etsin”