İslam vahiy ile peygamber efendimize bildirildikten sonra yeni bir medeniyetin inşa sürecini başlattı. Önce insanın anlayışını inşa etti. İnsana insan olmanın değerini, iyi ve güzel olmanın nasıl olduğunu ve nasıl yapılacağını öğretti. Daha sonra bunu uygulamalı olarak gösterdi. Fakire yardım etmeyi, fukaraya el uzatmayı, infakı, sadakayı, zekâtı ve gönülden vermeyi öğretti. Merhameti, şefkati ve kardeşliği tesis etti. Yıkmayı değil yapmayı, öldürmeyi değil yaşatmayı öğretti. Kısa zaman içerisinde İslam’a düşman olanlar İslam’a koştular. İslam’la savaşanlar İslam’ın savaşçısı oldular. İslam medeniyeti her girdiği toprağı bereketlendirdi, milletleri geliştirdi, uygarlıkları ihya etti. Her millet kendi değerini İslam’da buldu.

Bu arada İslam’ı kabul etmeyenler de İslam’ın sağladığı din ve vicdan özgürlüğü ile kendini muhafaza etti. İnançlarını serbestçe yaşadılar. Öyle ki, İslam’da içki yasak olmasına rağmen Hıristiyanlar meyhaneler açtılar. Şarap üretip sattılar. Domuz eti Müslümanlara yasak iken onlar domuz üretme çiftliklerinde onları ürettiler. Müslüman hanımlar örtülü iken onlara örtünme mecburiyetini getirmediler. Eğer istenseydi bunlar zorla da yaptırılabilirdi. Ama Allah bunu yasakladı. Ve İslam bu topraklara hükmettiği müddetçe de bunlar serbestçe inanç ve medeniyetlerini yaşadılar.

Ayrıca İslam hangi devletin yönetimine geldi ise kesinlikle o devlet şahlanmıştır. Medeniyetin en zirve noktasına yerleşmiştir. Kesinlikle geri gitme söz konusu bile olmamıştır. Bu İslam’ın medeniyet ve uygarlık alanında da, insanca ve fıtrata uygun bir model olmasından kaynaklanıyordu.

Ama batı medeniyeti öyle mi? Afrika hala açlıktan ölüyor, Asya savaşlardan ve katliamlardan başını kaldıramıyor. Kapitalist batıl düzen, bütün dünyayı bir avuç zenginin elinde oyuncak etmiş. Büyük devletler küçük devletleri iliklerine kadar sömürüyor. Ne bir erdem ne de bir irfan sunmuş, sömüre sömüre onları bir deri bir kemik bırakmış.

İslam, medeniyetler inşa ederken batı medeniyetleri yıkmış. İslam inançlara özgürlük sunarken batı esarete almış. İslam yaşatırken batı öldürmüş. İslam yardım ederken batı elindekini de almış.

Sonra da dönüp kendisini medeni, çağdaş ve özgür diye halklara yutturmuş. Dünya savaşlarını çıkaranlar batı medeniyeti, Afrika’yı açlığa mahkûm edip öldüren batı medeniyeti, Uzakdoğu’yu kana bulayanlar batı medeniyeti. İnsanlığa verdiği bir erdem yok. Kendisine demokrat başkasına diktatör, kendisine insan hakları başkasına kölelik, kendisine medeni başkasına vahşi bir uygarlık olmuş.

Dönüp tarihe baktığımızda insanlığa ait tüm değerleri koruyup geliştiren İslam medeniyetinden başka bir uygarlık yoktur. Dolayısıyla İslam medeniyetler inşa etmiş. İnsanlığı ihya etmiş. Eğer yeniden erdemli bir medeniyet istiyor isek, tarihin de bize gösterdiği gibi  bu, İslam’ın medeniyetinden başkası olamaz.