“Allah müminlerin mallarını ve canlarını, karşılığında kendilerine cenneti vermek üzere satın almıştır. Bu sebeple onlar Allah yolunda savaşırlar, kimi zaman öldürürler ve kimi zaman da öldürülürler. Bu, Allah’ın üzerine borç aldığı ve hem Tevrat’ta, hem İncil’de, hem de Kur’an’da yer verdiği bir sözdür. Allah’tan daha çok sözünde duran kim olabilir ki? O halde yaptığınız bu alışverişe sevininiz. İşte büyük kurtuluş, büyük başarı budur.” Tevbe, 111

   Şu muhakkak ki şehitler, Allah yolunda gerçek hayat sahipleridir. Onların ruhları cennet’te istedikleri yerde konaklar ve şehidin bütün hata ve günahları bağışlanır. O aile efradından yetmiş kişiye de şefaatçi olur. O kıyamet günü fezei ekber denilen en büyük korkudan da emindir. O ne ölümün zorluklarını, ne mahşerin korkularını hisseder ne de öldürülürken bir acı…

Cihat yolunda olduğu halde yiyip içen ve uyuyan, başka yolda oruç tutandan daha faziletlidir…

Allah yolunda nöbetçilik yapanın gözleri cehennem ateşini görmez.

Allah yolunda murabıt olarak yaşayıp ölene kıyamet gününe kadar ameli salih ecri yazılır.

Başkalarının bin günü O’nun bir gününe denk olamaz.

Allah yolunda bir gün nöbet beklemek dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır.

O aynı zamanda kabir imtihanlarından ve onun azabından da emindir.

Allah kıyamet gününde ona en güzel şekilde ikramda bulunur. 

   “Ey İman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? Allah´a ve Resulüne inanırsınız, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. Eğer bilirseniz sizin için en iyisi budur.  (Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. Seveceğiniz bir şey daha var: Allah´tan yardım ve yakın bir fetih.. Müminleri müjdele.” Saff 10-11-12-13

   Şehitler hakkında Bakara Suresindeki şu ayette “Allah yolunda canlarını feda edenlere ölüler demeyin, aksine onlar diridirler, fakat siz onların ne şekilde diri olduklarını bilemezsiniz” diye buyurmuştur.

Ayrıca Âl-i İmran Suresinin 169. ayetinde: “Allah katında canlarını seve seve feda edenlere ölüler demeyin. Onlar diridirler ve Rablerinin katında rızıklandırılmaktadırlar” buyrulmaktadır.

   Evet kardeşlerim bu büyük makama ancak şehitler erişir. Çünkü onlar canlarını ve mallarını Rablerine sunmuşlardır. Onun yolunda feda ve kurban etmişlerdir. Allah da bu fedakarlıklarına karşılık, olarak sonsuz nimet yurdu olan cenneti ayaklarının altına sermiştir. Ve onlara feda ettiklerinden çok daha hayırlısıyla karşılık vermiştir.

   Allah’ım şehadeti bizlere de nasip et. Ve bizleri şehitlerle birlikte haşreyle.