Müslüman Araplar Uzun süre kral diktatörler tarafından yönetildi. Batı tarafından desteklenen bu diktatör rejimler batıya uşak, milletlerine kral olmuşlardı.

Daha sonra şanlı bir halk hareketi ile alaşağı edildiler. Kimse de onlara sahip çıkmadı. Hatta efendileri bile onları ülkelerine kabul etmediler. Çünkü artık kendilerine hizmet edecek durumda değillerdi.

Bu arada aniden düşen bu diktatörlerin yerine yenileri gelmeden, halk seçime giderek kendi istedikleri bir yönetim için seçim yaptı. Ve çoğu yerde İslam’ı savunan partiler halk tarafından desteklendi ve seçimi de kazandılar.

Tabi bu durum batıyı telaşlandırdı. Çünkü onlar da biliyorlardı ki Müslümanlar serbest kaldı mı hemen İslam’a sarılırlar. Ve kısa bir zamanda öyle bir şahlanırlar ki bütün medeniyetlerin ağzı açık kalır. Mekke’nin cahiliyesinden İslam’ın medeniyetine Medine’ye geçmeleri göz açıp kapayıncaya kadardır.

Bunu görüp bildikleri için Müslümanların baharını kışa çevirmek için hemen tedbirler aldılar. Mısır, israil, BAE, Suudi gibi hain devlet ve krallarla işbirliği yaparak onların üzerinden yeni bir düzen oluşturmaya kalkıştılar.

Önce Mısır’dan başladılar. Çünkü İsrail’in güvenliği en önemli konuydu onlar için. Katar, Libya derken şimdi de Tunus üzerinden devam etmek istiyorlar.

Ama bunlar tarihten hiç ders almamışlar. Müslümanlar batının pis ideoloji ve yaşantısını asla kabul etmezler. Eninde sonunda onları yine alaşağı edecekler.

Ama batı medeniyeti bir kez daha tükürülesi o çirkin yüzünü bize gösterdi. Menfaatleri için savundukları tüm insani ve hukuki erdemleri ayaklar altına alarak yine diktatör ve kralların yanında yer aldı. Çünkü bu konuda samimi değiller. Savundukları tüm değerleri sadece sömürü için bir kılıftır. Kendine demokrat başkalarına darbeci, kendine insan hakları savunucusu başkalarına hayvan muamelesi, kendine hukuk devleti başkalarına hukuksuz muamele, kendine seçim başkalarına krallık gibi bütün değerlerini paspas ettiler.

Zaten tarihlerine baktığında da ne emanlerı var ne de sözünde durmaları. Menfaatleri için her şeyi mübah gören bir zihniyetleri var. Bir kez daha onlara güvenilmeyeceğini, her şeyin menfaat için olduğunu açıkça ortaya koydular. Tunus’ta İslami bir parti başa geldi diye hemen oraya müdahale ettirdiler. Bütün batılı rejimler ve onların köleleri sırayla destek açıklamalarında bulundular. Hakka ve halka dayanmayan her rejim yıkılmaya mahkumdur.

Allaha şükür ki İslam bize dost ve düşman tanımını, münafık ve mümin tanımını öğretmiş. Bu batılıların ve destekçilerinin ne mal olduğunu önce Kur’an’dan sonra da tarihten öğreniyoruz ve biliyoruz.

Hiç sağa sola kıvırmaya gerek yok. Küfür tek millettir. Müslümanlar da tek ümmettir. Bunun dışında kendine başka yollar ve dostlar arayanlar her zaman hüsrana uğrayacaklar.

Laik, demokrat, sosyalist, liberal….. söz konusu İslam ve Müslümanlar olduğunda hepsi bir oluyorlar. İsimleri önemli değil. Kendi aralarındaki kavgaları Müslümanları görene kadardır. İslam cephesi göründü mü aralarındaki kavgayı bırakıp bir oluyorlar.

Tunus halkı inşallah ayağa kalkacak ve kuklaları bir daha devirecektir. İstikbal İslam’ın olacaktır.