Siyonist işgalciler, Filistin toprağına girdiğinden beri kan ve gözyaşı kesintisiz devam ediyor. Bir millet, 60-70 yıldır katliama uğruyor. Buna ne can ne mal ne de vicdan dayanır. Bu zulüm ve işkence ne zaman bitecek? Bu katliam ve sürgünler ne zaman duracak? Bir millet daha ne kadar buna dayanabilecek?

İşin en acı tarafı da bu katliam ve sürgünlerin ümmetin gözleri önünde ve ortasında yapılmasıdır. Bu zillet bize yeter.

Her katliam ve sürgünde ümmet olarak ayağa kalkıyor, bağırıyor, çağırıyor, kınıyoruz ama elden başka bir şey gelmiyor. Çünkü bu iş halkların değil devletlerin işi. Bu işi ancak devletler hal eder.

Biz Müslüman halklar olarak, devletlerimize baskı yapmalıyız. Onları bu işe zorlamalıyız. Çünkü kartondan aslan olan bu siyonizm illeti onları çok korkutmuş. Bu işgalci zalime dur diyecek adımlar atmaları için onları zorlamalıyız.

Filistin’e olan saldırıları durdurmanın birinci ayağı ümmetin baskısı, ikinci adımı devletlerin baskısıdır. Madem Birleşmiş Milletler Filistin’i devlet olarak tanıyor, o zaman İslam ülkeleri de bunun gereğini yerine getirmelidir. Onlar da Kudüs’e Filistin büyük elçiliklerini açmalı, bölgeye gözlemci göndermelidir. Ayrıca ortak bir ordu da kurulmalıdır. Müslümanların zulüm ve haksızlığa uğradığı yerlerde devreye girmeli ve zalimin zulmüne dur demelidir. Bu iş ancak devletlerin araya girmesi ile hal olur.

Korkmayın, hiçbir devlet İslam Ülkelerini karşısına alamaz. Hiçbir devlet bu pazarı kaybedemez. Ne ABD, ne Çin ne de Rusya bunu göze alabilir. AB zaten buna ses çıkaramaz. Çünkü bunların öyle menfaatleri var ki bir değil, üç israil yıkılsa yine de seslerini çıkarmazlar. Siz onların şu anda bağırıp çağırmalarına bakmayın. Onların yaptığı sadece birbirilerine gaz vermektir.

Dolayısıyla biz kendi işimize bakmalıyız. Biz bize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Bu konuda yapacağımız işleri sıralayarak, bir daha Filistinli Müslümanlara saldırmaya cesaret edemeyecek eylemler ve işler yapmalıyız. Yoksa sadece bir araya gelip kınayarak bu saldırıları durduramayız.

Bu iş için askeri, siyasi ve ekonomik adımlar atılmalı. İslam ülkeleri bu iş için bir araya gelmeli ve atılacak adımları sıraya koyarak adımlar atılmalı. Bunun için öncelikle biz halklar olarak bu işe hükümetlerimizi zorlayacak adımlar attırmalıyız. Geniş kitlesel eylemler yapmalıyız. Desteğimizi almak için bizim dediğimizi yapmaya zorlamalıyız. İnanın bu hiç de zor bir iş değildir. Yeter ki bu iş için eyleme başlayalım. Gerisi çorap söküğü gibi gelir artık.

Haydi vicdan sahipleri, yeni bir saldırı daha olmadan tedbirleri alalım. Bu işi ele alalım. Meydanları boş bırakmayarak işi çözebilecek mercileri zorlayalım.