Her gün yeni bir zulme şahit oluyoruz. Her gün yeni bir mağduriyete… Daha dün Çanakkale’de, bugün Bursa’da aynı zulmü gördük. Müslümanın Müslümana yaptığı bu zulme ve zillete kim dur diyecek?

Mesele nedir efendim? Mesele şudur ki, Çanakkale’de bir askeri görevli sosyal medya hesabından bir ayet paylaştı diye mesleğinden ihraç edildi. Evet evet mesleğinden ihraç edildi. Hem bu çağda, hem de bu hükümet zamanında. Yine bir doktor aynı şekilde sırf bunun gibi bir sebep yüzünden onun da görevine son verildi. Bugün de Bursa’da bir bekçi sosyal medya hesabından kelime-i tevhid paylaşımı yaptı diye hakkında valilikçe soruşturma açıldı. Evet evet lailaheillalah kelimesini paylaştı diye hakkında soruşturma açıldı.

Ne oluyoruz kardeşim?

Biz Fransa’ya niye kızıyoruz ki! Uzağa gitmeye gerek yok. Oradaki zulmü burada da görüyoruz. Hem de Müslümanların eliyle Müslümana yapılıyor. Azgın azınlığa şirin görünme adına yapılan bu zulümler, ne yazık ki git gide artıyor.

Bugün sosyal medyada kutsallarımıza, gelenek ve göreneklerimize, aziz kişilerimize her gün hakaret ediliyor. Bazıları hakkında soruşturma açılsa da bu denli ağır cezalar verilmiyor. Zaten ikisini karşılaştırıp konuşmak bile olayın vahameti için yeterlidir. İyilik ile kötülük nasıl aynı olur ve aynı cezaya çarptırılır. Bu bir akıl tutulmasıdır ancak!

Laikliğin din düşmanlığına evrilmesine müsamaha edilmemelidir. İnsanların dini değerlerini sahiplenmesinin cezalandırılmasına göz yumulmamalıdır. Devlet memurları tarafından günde beş kez minarelerden haykırılan kelimeyi başka memur söyledi diye cezalandırmak tam bir akıl tutulmasıdır. Üstelik bu kelime için bu topraklarda nice yiğit canını vermekten çekinmemiştir.

Bu hükümetin bu halka karşı bir sorumluluğu vardır. Bu halka hizmet etmek için gelmiştir. Bu halka eziyet edenleri ve eziyet eden yasaları kaldırmak birinci önceliği olmalıdır. Yaşanan onca zulümden sonra bir daha bu zulümler yaşanmasın diye halkın oy verdiği bu iktidar partisinin, atadıklarının bunu yapması çok manidar olmuştur. Bunlar bu cesareti kimden alıyorlar diye insan sormadan edemiyor? Bu zulümler tek parti zulmüydü, bu zulümler azgın laiklerin zulmüydü, bu zulümler din düşmanlarının zulmüydü. Şimdi onlarla aynı işi mi yapıyorsunuz? İktidarda şirin gözükmek adına bu zulmü siz mi Müslümanlara yapıyorsunuz? Bindiğiniz dalı siz mi kesiyorsunuz?

Gayretullaha dokunan işler bize de dokunuyor. Müslüman halk, bu meselelerden oldukça rahatsız! Allah’ın dinine sahip çıkanların cezalandırılması, artık bardağı taşıran son damla olur. Ne yaptığınız yollar, ne kurduğunuz hastaneler ne de yaptığınız diğer hizmetlerin bir kıymeti kalır.

Müslümanların cesaretini kırmayın, cesaretli Müslümanları da karşınıza almayın. Telafisi mümkün olmayan bu hatayı işlemeyin!