Bir müddettir hastalık musibeti ile uğraşıyorum.
Bu vesile ile bütün kardeş, bacı ve sevenlerimden dua talep ediyorum.
Mü`min bir kul için hayatın her anı ve alanı imtihan.
Zira iman varsa imtihan var.
İmtihansızlık, en büyük felaket.
Başarıya giden yol, imtihandan geçiyor.
İmtihana layık görülmeme, azap içinde azap!
İmtihansa, imkân ve fırsata açılan kapı…
Kapının anahtarı, zorluk ve darlıkta sabır; bolluk ve ferahlıkta ise şükür!
Sanırım zorluk imtihanını kazanmak Mü`min için daha kolay.
Zira zorlukla beraber iki kolaylık bahşedilmiş.(İnşirah/5-6)
Muhbir-i Sadık(SAV)`ın ifadesi ile de “Bir zorluk, iki kolaylıkla baş edemez.”
Zorluk sonrası va`dedilen kolaylık ise büyük beşaret.(Talak-7)
Kalbe sükûn, ruha sürûr, gönle sürûr veriyor.
Geldiğimiz gelenek imtihan alışığı…
Şehadet, hicret, uzlet(zindan), musibet…
Şahıs olarak değil ama şahs-ı manevi olarak imtihanlara da, imtihanları olgunlukla karşılamaya da alışığız hamdolsun.
Şahs-ı Manevî`mizden aldığımız güçle hiçbir imtihan ve imtihanın zorluğu karşısında ye`se de düşmedik; tembellik ve atalete de…
Ödenmiş ve ödenen ağır bedeller hürmetine olsa gerek…
Bediüzzaman Molla Said`in ifadesi ile “Aldanma dünyaya ki bir üzüm tanesi yedirir, on tokat atar!”
Dünyanın değersizliği ve ahiretin yüceliğini hatırlatan her imtihan, mü`min kulu maksada ulaştırmış, fabrika ayarlarına geri döndürmüş demektir.
Madem usul ve esas budur…
Ve biz de bunu biliyoruz.
O halde boş durmak, boş kalmak olmaz.
“Boş kaldığın an başka bir işle meşgul ol!(İnşirah-7)” hakikatine uygun hareket etmek gerekiyor.
Yeryüzüne adaleti hâkim kılma tasamız ve bu uğurdaki çabamız, asla kesintiye uğramamalıdır.
Kadını, erkeği, genci ve yaşlısı ile Hür Dava`nın bütün hür neferleri kanlarının son damlasına ve son nefeslerine kadar bu kutlu davayı sürdürmek gibi şerefli bir göreve talip olmuşlar.
Yükün ağırlığı, yolun uzunluğu, süreç içerisindeki imtihan, bela ve musibetler imanımızı bilemeli.
Zira kalbe inşirah verecek, göğsü şerh edecek ve iki kolaylıktan birine erdirecek olan sır, bu imtihanların bizatihi içindedir.
Niyazi-î Mısrî`nin dediği gibi:
“Dermân arardım derdime derdim bana dermân imiş,
Bürhân sorardım aslıma aslım bana bürhân imiş.”
Başta Yusufî ve muhacir abiler olmak üzere bütün bacı ve kardeşlerden tekrar dua talep eder, saadet-i dâreyne vasıl olmanızı Cenâb-ı Allah`tan niyaz ederim.