Diyarbakır Nevruz alanı bir kez daha peygamber âşıklarına tanıklık ederek tarih yazdı. Bütün caydırıcı politikalara, korkutmalara ve dezenformasyonlara rağmen meydan hınca hınç doldu taştı. Kimi medya guruplarının; “yarın orada bombalar patlayacak” gibisinden kasıtlı haber yaymalarına rağmen halk akın akın alanı doldurmaya başladı. Hiçbir korku, tehdit ve şantaj, sevdalı gönülleri tutamadı ve engelleyemedi.

Doğrusu bizler dahi menfi propagandaların etkisinde kalarak meydanın boş kalabileceğini endişe ediyorduk ama alana doğru giderken caddelerdeki hareketliliği görünce nasıl bir tablo ortaya çıkacağını tahmin ettik. Diyarbakır oldu olalı böyle bir kalabalık görmedi. Elhamdülillah her taraf doldu taştı. Tek ifadeyle, bu güne kadar bu coğrafya böylesine muazzam, böylesine muhkem ve muhteşem bir fotoğraf görmedi. Öğle ezanının okunmasıyla her yerde insanların namaza duruşu tıpkı Arafat meydanını andırıyordu.

Sağımda solumda oturan misafirlerden kimileri beklediklerinin üstünde bir şey olduğunu söyleyip hayranlıklarını belirtiyorlardı; bir birlerine “iyi ki gelmişiz, nerdeyse kötü propagandaların etkisinde kalarak gelmeyecektik” diyorlardı. Özellikle dışardan gelenlerin bir kısmı kulağı tercümanda, gözü ise alandaydı. Kimileri de verilen mesajları not ediyordu.

Gerek program esnasında ve gerek programdan sonra da yaptığımız görüşmelerde hep beklenmedik bir şeyle karşılaştıklarını, hayatlarında ilk olarak böyle bir şey gördüklerini söylemekten kendilerini alamıyorlardı. Bu vesileyle Türkiye`ye ve özellikle Kürt Halkına ve bahusus Diyarbakır insanına müteşekkir olduklarını, onlara olan sevgilerini ve hayranlıklarını tekrar tekrar ifade ettikleri gibi bu tür ziyaretlerin bundan sonra da devam etmesi gerektiğini ifade ediyorlardı.

Etkinlikte, bütün insanların, ırk, renk, dil ve bölge gibi beşeri farlılıklara takılmadan bütün Müslümanların iman bağıyla kardeş olduğu ve bu kardeşlik ilkesi etrafında ancak bütün Müslümanların tek ümmet olabileceği düşüncesi vurgulandı. Mezhep ve meşrep farklılığını da bir kenara bırakarak ümmet merkezli bir anlayışın hâkim olması gerekliliği üzerinde duruldu. Ve bu mesaj çok etki etti kanaatındayım.

Evet, O gün Diyarbakır Nevruz Meydanı herkesi sevgiyle kucaklayan bir şefkat kucağı, bir huzur kaynağı örneğiydi. O gün Diyarbakır bir başkaydı. Çünkü o gün, taş atan çocuklar yok, Molotof atan, cam kıran gençler yoktu meydanlarda. Bilakis sevgi ve saygı vardı, Muhammedî aşk ve sevda kaynıyordu yüreklerde. Somurtkan yüzler ve öfke kokan bakışlar hiç yoktu piyasada. Her kesin yüzü parlıyor, gözlerinin içi gülüyordu. Çünkü çağlayan Muhammedî sevda, dalga dalga herkesi sarmış, her kesimi kuşatmıştı.

İşte bütün bunlar yeni bir ufuk belirtiyor ve açık bir adres gösteriyordu insanlara. Artık bir kez daha ispatlandı ki bu coğrafyada Doğu`nun da Batı`nın da seküler mantığı iflas etmiş, maya tutmamıştır. Emperyalist güdümlü taşeronların hesapları bozulmuş, mantıkları ziruzeber olmuştur. Artık ırkçılığın da putçuluğun da her çeşidi ayaklar altına alınmış, Muhammedi Sevda en üste çıkmış, zirveye oturmuştur. Elhamdülillah bu halk Müslümandır, müslüman kalacak ve Müslümanlığını hiçbir şeye değişmeyecektir.

Evet, ilkemiz Muhammedî Sevda etrafında vahdet ve kardeşliktir. Bu vesileyle bu memleketi seven ve maslahatını düşünen her izan ve iman sahibini bu sevdaya, bu sevda da birleşmeye, bütünleşmeye ve kardeşliğe davet ediyoruz. Zira kurtuluş burada, huzur ve mutluluk burada, barış ve kardeşlik buradadır. Burada her kese yer vardır. Allah`a kulluk ilkesi dâhilinde bu sitede her kesin oturmaya hakkı vardır. O yüzden buraya gelin diyoruz. Sevgiye, barışa ve muhabbete gelin! Tıpkı Hazreti Mevlana`nın dediği gibi: ne olursan ol... Yine gel... Ama bu tertemiz siteye kötülüklerinle değil, onlardan sıyrılarak gel! Tıpkı sahabenin tüm cahili kirlerden, kötülüklerden arınarak geldiği gibi imanla, izzetle ve muhabbetle gel...

Bu haftaki sevdamız inaşallah belli merkezlerde yine devam edecektir. Başta Batman, Bingöl ve İstanbul Bakırköy Miting Alanları! Vahdet ve kardeşlik örneği buralarda anlatılacak, gönüller sultanına verilecek ahdu misak buralarda tazelenecek, yürekler buralarda birleşip muhabbet edecek ve huzura kavuşup itminana erecektir. Sevdanız daim ve bağlılığınız kesintisiz olsun dileğiyle...