İnsanlık tarihine baktığımız zaman, insanları tevhid inancından, ahlâktan ve yüce değerlerden koparıp yozlaştırmanın birinci yolunun, fuhuş ve cinsel sapıklık olduğunu görmekteyiz. Geçmişte bu sapıklığı yapan birçok kavimler bütünüyle helak oldular. Yakın geçmişte haçlılar bunu kullandı, siyonizm kullandı ve halen kullanmaya devam ediyorlar.

Günümüzde ise, artık kim kullanıyorsa kullansın bunun arkasında Yahudi siyonizminin bulunduğu aşikârdır. Bundan maksatları, sömürmek istediği toplumları maneviyattan koparıp yozlaştırmak, sonra da köleleştirip rahat bir şekilde sömürmektir. Zira bilirler ki, nefsine, şehvetine yenilmiş insanları sömürmek kadar daha kolay bir iş yoktur. Bundan dolayı Yahudi siyonizmi bir yere girecekse fuhuş sektörü ile birlikte girmekte ve kollektif olarak çalışmaktadırlar. Yahudinin insanlardan aldığı daima para ve sermayedir; verdiği ise, fitnedir, silahtır ve fuhuştur.

Üstad Seyyid Kutub`un dediği gibi, “yeryüzünün neresinde bir savaş, bir kargaşa, bir fitne varsa, mutlaka orada bir Yahudi parmağı vardır. Yine nerede bir ahlâksızlık bir fuhuş sektörü varsa, mutlaka orada bir Yahudi şeytanlığı vardır. Her kötülüğün ve iğrençliğin arkasında bir Yahudi saklıdır.” Bütün bunları yaparken sözde insanlık adına, huzur ve barış adına yaparlar. Kuran`ı Kerim onların bu hilelerini şöyle deşifre ediyor:

“Onlara yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın dendiği zaman, derler ki, biz ancak barış yapan kimseleriz. Haberiniz olsun ki, onlar bozguncuların ta kendileridirler.” (Bakara: 11-12)

Bundan iki sene önce yine nisan ayında bir zat-ı erzel daha sözde barış adına, iyilik adına amed`imize bir hizmet yapmaya soyunmuştu! Süha Özgermi! Bu herifin asıl kimliğinin, kökeninin ne olduğunu bilmiyoruz; ama bizzat kendi ağzından bir itirafı vardır: “çapkın Özgermi!” Çapkın Özgermi, bir zamanlar köyün bir ucunda asker görününce korkusundan insanların ahırlara, samanlıklara saklandığı bir dönemde Diyarbakır`da askerlik görevini yapmıştır; yine insanların İstiklal Mahkemelerinde yargısız infaz edildiği, cesetlerin darağaçlarında sallandığı bir dönemde de hâkimlik görevini yaparak bu memlekete büyük hizmetler sunmuştu!

İşte bu zat-ı erzel, iki yıl önce çok sevdiği Diyarbakır`a bu tarzdan hizmet halkalarından birini daha eklemek istemişti! Ne imiş o? Efendim Dünya Güzellik Yarışmasını Diyarbakır`da gerçekleştirip dünya güzeli olarak seçileni barış kraliçesi ilan etmek ve böylece Diyarbakır`ı dünyaya tanıtmak! Vay be... Ne büyük bir kıyak! Diyarbekirin ne de büyük sevenleri varmış da bizim hiç haberimiz yokmuş! Yetmedi Diyarbekir`in bu tarzdan çok daha sevenleri ve hizmet âşıkları vardır!

Geçen Pazar günü LGBTİ denilen cinsel sapıkların haklarını savunmak üzere HDK bir konferans vermeyi düşünerek Amed halkına bir hizmette daha bulunmak istemişlerdi. Batıda artık müşterisi kalmamış necasetleri getirip Diyarbekir`in gençlerine pazarlamak! Ancak Peygamber Sevdalısı ve namuslu olan Amed halkı, buna geçit vermedi, emellerini kursaklarında bıraktı elhamdulillah. “Ar sahibi arını korurken arsız kendisinden korktuğunu sanmış” demişler ya! İşte böylece ar sahibi Amed halkı sahaya inince arsızlar birden ortadan kayboluverdiler.

Nedense bu rezil merasimlerini, bu kepazeliklerini hep Kutlu Doğum etkinliklerinin yapıldığı Nisan ayına denk getirmeye çalışıyorlar. Hiç aldırmadan Müslümanlara ve islami değerlere hakaret edercesine meydan okuyorlar. Hem de Peygamberler diyarı, sahabe şehri Diyarbekir gibi bir yerde! Evet, bu rezil organizasyonlar için böyle bir zamanlama ve özellikle Diyarbekir`in seçilmesi çok daha anlamlıdır.

Sözde Diyarbekir`e bir hizmet imiş! Sizin hizmet anlayışınız buysa alın başınıza çalın. İstemiyoruz bu hizmetlerinizi! Memleketimizi, coğrafyamızı faşist sloganlarla kirlettiğiniz gibi, şimdi de o iğrenç rezilliğinizi teşhir etmekle gençlerimizin beynini kirletmek, ahlâklarını bozmak istiyorsunuz? Alın size ait olan her şeyinizle bu memleketten defolun! Gidin! Yeter artık düşün bu masum ve mazlum halkın yakasından!

Sizi kimler gönderiyor, kimler adına çalışıyorsunuz bilmiyoruz. Ama arkanızda Yahudi şeytanlığının desteği olduğu muhakkaktır. Şunu da bilmiş olun ki bu diyar, diyar-ı İslam`dır. Diyar-ı Risalet`tir ve diyar-ı sahabedir. Sizin kirli maskeleriniz çoktan düşmüş, oyunlarınız deşifre olmuştur. Artık bu halk oyunlarınıza gelmeyecek ve yüzünüze bir tükürükten başka da bir şey vermeyecektir.

Allah`ım! Siyonizm`in piyonları olan bu şeytani iğrençlerin şerrinden memleketimizi, ailelerimizi ve gençlerimizi muhafaza eyle! Âmin.