İsa aleyhisselamın doğum tarihi, bütün Hristiyanlık âleminde bir dönüm noktası, bir tarihin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Bütün Hristiyanlık âlemi kesin olmamakla birlikte Hz. İsa'nın doğum yıldönümünün 1 Ocak olduğuna inanıyor ve bu inançla kutluyorlar.
Eskiden o gece için özel yemekler ve eğlenceler yaparlardı. Çocukları için önceden alıp hazırladıkları bazı hediyeleri efsanevî bir kişi olan Noel Baba'nın getirmiş olduğunu söyleyerek, çocuklara verir, onları buna inandırırlardı. Halen kısmen yapılıyor olsa da artık devran değişti, modern dünyada o da rayından çıktı.
Aslına bakılırsa ne eskisi ne de yenisinin Mesihi Hristiyanlıkla hiçbir alakası yoktur. Noel babanın portresini süslemek, çam ağaçlarını devirmek, hindi ziyafeti ve gece partilerini düzenlemek gibi hurafelerin Hz. İsa'nın miladı ile hiçbir alakası yoktur. İsa aleyhisselamdan çok daha sonra ortaya çıkan Noel Baba figürünün öne çıkarılması Romalıların çıkardığı bir bidattir.
Şimdi ise bu kutlamalar İsa aleyhisselamdan daha çok Noel Baba figürü ön planda ve bir peygamberin miladından daha çok ahlaksızca yapılan oyun ve eğlence festivaline dönüşmüş bulunmaktadır. Bundan birkaç yıl önce yazdığım bir köşe yazısından bir iki paragrafı lüzumuna binaen aynen buraya alıyorum:
"İsa aleyhisselam gibi büyük bir peygamberin doğum yıldönümünü içkiyle, kumarla ve gece âlemiyle anmak, başta o yüce peygambere büyük bir saygısızlıktır. Bundan daha beteri ise, Müslüman bir ülkede, bu melaneti işleyenlere özel mekânlar tahsis etmek, yolda kalmış ayyaş ve sarhoşları evlerine kadar taşımak için ekipler görevlendirmek, servis tahsis etmek gibi sözde hizmetler ise, rezaletin ötesinde melanetin de daniskasıdır.
Müslümanlarla hiç alakası olmadığı halde Müslüman halkların buna katılım göstermesi, esef verici olmaktan ziyade utanç vericidir. Devlet eliyle işletilen mili piyango kumarı ise, zaten sıradan bir şans deneme halini almıştır. Zavallı halk milli piyango idaresinin bu işten ne kadar kaçırdığını hiç düşünmeden bu kumar sektörüne destek olmaktadırlar.
Zalimler ne kadar da bizi asimile etmişler. Ne kadar da bizi bizden çıkarıp değerlerimizden uzaklaştırmış ve başkalaştırmışlar. Nasıl da bizi ana kültürümüzden, öz benliğimizden koparmışlar. Nasıl da beynimizi yıkamış, aklımızı çelmiş ve bizi bizden gayrı kılmışlar.
Ey gaflet uykusuna dalmış, özünden koparılmış olan Müslüman! Ne zaman uyanacaksın! Ne zaman kendine gelip kültür emperyalizminin dayatmalarına, dur diyecek, kendi öz benliğine dönecek ve öz değerlerini özümseyeceksin. Hala bu derin uykudan uyanıp kendine gelme zamanı gelmedi mi? Hala bu çağdaş cahiliyenin adetlerine ve bu çılgın arzuların esaretine dur demenin zamanı gelmedi mi?
Aslında bir Müslüman`ın geride bıraktığı bir yılın muhasebesini yaparak bunun ömür sermayesinden gittiğini, ömründen geçen bu sürenin kardan mı zarardan mı geçtiğini düşünerek kendi kendini hesaba çekmesi gerekir. Bunun iyi ve kârlı geçtiğini görebiliyorsa sevinmesi ve şükretmesi, yoksa üzülmesi ve derhal tevbe edip dönmesi gerekir.
Sonuç olarak bir Müslüman`ın yapması gereken tek şey, yapılan şeylere engel olamıyorsan en azından kendi iradene hâkim olup bu rezaletin işlendiği, bu melanetlerin kol gezdiği mekân ve alanlardan uzaklaşması, Yahudi ve Hristiyanların icadı olan bu etkinliklerden uzak durmalıdır. Bakınız bu konuda yüce Rabbimiz (cc), ne buyuruyor:
"Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları kendinize veliler edinmeyin. Onların bazıları bazılarının velileridirler. Sizden kim onları kendine veli edinirse (başına buyruk edinip kendi iradesiyle onların emirlerine, adetlerine ve örflerine uyarsa) o da onlardandır." (Maide: 51)